TUNAY AFYON/SON MÜHÜR-EBSO Meclis Üyesi Dr. Ahmet Özken, Kemalpaşa'ya kiraz üretiminde yeni bir tesis kazandırılması talebiyle dün gerçekleşen EBSO meclis toplantısında bir sunum yaptı. Sunumda, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay'dan tesis talebinde bulundu ve kirazcılık konusunda bilgiler verdi. İzmir’de kirazcılık faaliyetinin yapıldığı Kemalpaşa Havzası’nın Kuzey Yarım Küre’nin ilk kirazının çıktığı yer olduğunu dile getiren Özken, “Türkiye, kiraz üretiminde 1’inci sırada. Dünyada yıllık kiraz üretimi yaklaşık 2,5 milyon ton. Türkiye de yaklaşık 700 bin ton ile dünya kiraz üretiminin yüzde 25’ini karşılıyor. Dünya kiraz üretiminin 4’te 1’ini üreten Türkiye’deki en büyük üreticilerin olduğu yer de İzmir Kemalpaşa. Yani bu 650-700 bin ton kirazın yaklaşık 80 bin tonu, yüzde 12’si Kemalpaşa Havzası’nda üretiliyor” dedi.
“Şili bizden 8 kat fazla döviz elde ediyor”
Özken, Kemalpaşa Havzası’nda üretilen kirazın dünya kiraz üretiminin de yaklaşık yüzde 3’ü 4’üne denk geldiğini belirterek şöyle konuştu: “Bütün bunlara rağmen Kemalpaşa ve Türkiye 650 bin tonla kiraz üretiminde 1’inci sırada olmasına rağmen, 2’nci sırada takip eden Şili yıllık 428 bin tonluk kiraz üretimi ile Türkiye’nin kiraz ihracatından toplam elde ettiği paranın 8 katı döviz elde ediyor. Geçen yıl Türkiye’nin kiraz üretimi ve ihracatından elde ettiği döviz 215 milyon dolar, Şili 1 milyar 715 milyon dolar. Türkiye’nin elde ettiği kiraz rekoltesinde ilk kirazın çıktığı ve en yoğun olduğu yer de Kemalpaşa. O nedenle bizim kirazı katma değerli ürüne dönüştürebilmemiz için Şili’nin yaptığı gibi desteklememiz gerekiyor. Kooperatifler ve kamu ve yerel yönetim bu konuda çok önemli. Kemalpaşa’da en önemli sorunlardan bir tanesi kiraz alım tesisin olmaması, bir de kiraz işleme, paketleme tesisinin olmaması. Türkiye’nin kiraz üretimi son 20 yılda 450 bin tonlardan 700 bin tona kadar yükseldi. Şili 15 yıl önce 16’ncı sıradayken şimdi 2’nci sırada. Şili, devlet ve kamu desteği ile kiraz üretimini yaklaşık 20 kat artırmış ama Türkiye bunu yapamadığı için Şili geçen yıl kiraz ihracatından kasasına 1 milyar 715 milyon dolar koymuş, Türkiye 215 milyon dolar koymuş, bizden 8 kat fazla. Daha az üretim yapmalarına rağmen 8 kat fazla döviz elde etmişler.”
“Kırsal dönüşüm projesini başlatmamız gerekiyor”
Türkiye’nin dünya kiraz üretiminde liderliğini korumak için bilinçli üreticilerin köyden kente göç etmelerini engellemek gerektiğine dikkat çeken Özken, “Kentten köye, kentsel değil de kırsal dönüşüm projesini başlatmamız gerekiyor. Aslında burada üreticilerin maliyetlerinin düşürülmesi, Kemalpaşa’da şu an 7 bin üretici var ve toplam 30 bin kişiye tekabül ediyor, hepsinin satın almalarının tek bir ortak paydada, kooperatif ya da belediye desteği ile yapılması, maliyetlerin düşürülmesi, satış noktasında da bir fiyat politikasının izlenmesi, kooperatif ve belediye desteği ile de hem ulusal hem de uluslararası arenada marka değerinin artırılması gerekiyor. Ancak satış pazarlamayı artırabilirseniz, maliyetlerini düşürürseniz kiraz üretimindeki liderliğimizi ihracatta da yukarı taşıyabiliriz” diye konuştu.
“Kemalpaşa kirazına coğrafi işaret tescili aldık”
Özken, ihracatta elde edilen 215 milyon doların yaklaşık 100 milyon doları Kemalpaşa Havzasının sağladığını belirtti. Bölgeye bir kiraz alım merkezi ve kiraz tesisinin kazandırılması durumunda kirazın ikincil denilen ürünlerinin de ekonomiye kazandırılabileceğini kaydeden Özken sözlerini şöyle sonlandırdı: “Pastacılık gibi sektörlerde kullanabileceğimiz, saplarını kurutup kiraz sapı çayı olarak Uzak Doğu’ya satabileceğimiz bir sistem kurabilirsek bu Kemalpaşa Havzası’ndaki 100 milyon dolarlık ticari hacmi 500 milyon dolara çok rahatlıkla çıkarabiliriz. Yani 215 milyon dolarlık ihracatımız 500-600 milyon dolarlara çıkar. Kemalpaşa bu işin mihenk taşı, Kemalpaşa kirazına coğrafi işaret tescili aldık. O tesiste satış ve pazarlama stratejileri profesyonellerle yürütülürse, biz kirazın birim fiyatının 2,5 dolar olduğu dünya satış piyasasında kirazımızı 4,5-5 dolara çok rahatlıkla çıkarabiliriz.”