Hava sıcaklığındaki rekor artışa paralel olarak yağış miktarlarında da azalma görüldü. Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Su Bilimleri Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ceyhun Özçelik, nisan ayında en fazla yağış eksikliği yaşanan bölgelerin yüzde 70 ile Karadeniz, yüzde 57 ile Akdeniz, yüzde 54 ile Ege ve yüzde 53 ile İç Anadolu bölgeleri olduğunu açıkladı.
Sıcaklık rekorlarının 2023 yılında olduğu gibi 2024 yılında da devam ettiğini belirten Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Su Bilimleri Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ceyhun Özçelik, “Amerikan Havacılık ve Uzay Dairesi NASA ve Ulusal Okyanus ve Atmosfer Dairesi (NOAA) verilerine göre, 2023 yılı kayıtlardaki en sıcak yıl olarak kayıtlara geçmişti. Küresel sıcaklık değerleri, 1951-1980 referans dönemine göre 1.2 derecelik artış göstermişti. Bu sıcaklık artışına bağlı olarak, Antarktika kıtası buzul örtüsü de rekor düzeyde erimiştir. Dünya Meteoroloji Örgütü (WMO), Japon Meteoroloji Ajansı, Avrupa Kopernik İklim Değişikliği Servisi ve birçok uluslararası kuruluş tarafından sağlanan verilere göre, rekor sıcaklıkların 2024 yılında da devam ettiğini gösteriyor” dedi.
“Hava sıcaklıkları 2024 yılında da rekorlar kırıyor”
Dünya genelinde 2024 yılının da 2023 gibi rekor sıcaklıkların yaşandığı bir yıl olduğunu belirten Özçelik, "2024 ocak, şubat, mart ve nisan ayları gözlenen en sıcak ocak, şubat, mart ve nisan ayı olarak kayıtlardaki yerini aldı. Bu meyanda da ülkemizde de yağış ve sıcaklık değişimlerinin etkilerini görüyoruz. Ülke genelinde Nisan 2024 yağışları mevsim normallerinin yüzde 50’si, geçen yıl yağışlara göre de yüzde 67 oranında azalmalar gözlendi. Nisan ayında en fazla yağış eksikliği yaşanan bölgelerin başında Karadeniz Bölgesi yüzde 70, Akdeniz Bölgesi yüzde 57, Ege Bölgesi yüzde 54 ve İç Anadolu Bölgesinde yüzde 53 bir azalma meydana geldi. Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu ve Marmara bölgelerinde yağış azalmaları ise sırasıyla yüzde 46, yüzde 30 ve yüzde 24 civarında oldu. Bu bize kayıtlardaki en yüksek sıcaklıklar olduğunu söyleyebilirim” dedi
2024 yılı nisan ayı, son 53 yılın en sıcak ayı
Nisan ayındaki sıcaklık artışının geçen yıllara oranla 4.3 derece olduğunu açıklayan Doç. Dr. Özçelik, “2024 yılı nisan ayında ülkemiz genelinde sıcaklık ortalaması 16.6 derece olarak gerçekleşti. Bu rakam 1991-2020 referans dönemi için nisan ayı ortalamalarının 4.4 derece üzerinde. Son 53 yılın en sıcak nisan ayını ifade ediyor. Hava sıcaklıkları yılbaşından itibaren ciddi oranda bir artış söz konusu. Ocak ayında mevsim normallerine göre sıcaklık artışı 2.8 derece, şubatta 3.5 derece, martta 1.5 ve nisanda 4.3 derece meydana geldi” dedi.
“Batı Akdeniz ve Orta Karadeniz’de olağanüstü kuraklık etkisi söz konusu”
3, 6 ve 9 aylık analizler incelendiğinde, kuraklığın Batı Akdeniz Bölgesi’nden ve Akdeniz Bölgesi’nin iç kesimlerinden başlayarak son dönemlere doğru ülke geneline yayıldığını belirten Özçelik, “Neredeyse tüm bölgelerimizde kuraklık etkisi söz konusu. Batı Marmara, Doğu ve Karadeniz Bölgeleri dışındaki tüm bölgelerimizde değişen şiddetlerde kuraklık olduğunu söyleyebilirim. Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nce yayımlanan Standartlaştırılmış Yağış İndeksi (SPI) verilerine dayalı hazırlanan kuraklık haritalarına göre ülkemiz genelinde ciddi bir kuraklık etkisi olduğunu görebiliyoruz. Özellikle 3, 6 ve 9 aylık analizler incelendiğinde, kuraklığın Batı Akdeniz Bölgesi’nden ve Akdeniz Bölgesi’nin iç kesimlerinden başlayarak son dönemlere doğru ülke geneline yayıldığı görülüyor. Batı Akdeniz ve Orta Karadeniz’de olağanüstü kuraklık etkisi söz konusu. Konya, Karaman, Isparta arasında kalan bölge; Ankara, Kırşehir, Bolu, Karabük’ü içeren bölge; Bilecik, Kütahya, Eskişehir ve İzmir’i içine alan bölge boyunca çok şiddetli kuraklık söz konusudur. Diğer bölgelerde ise kuraklık miktarı orta kuraklıktan ciddi kuraklık, çok şiddetli kuraklık şeklinde değişiyor. Bu resim bize Batı Marmara, Doğu ve Güneydoğu bölgeleri dışında, ülkemizin tamamında son 3 ay içerisinde önemli yağış eksikliği olduğunu ve de kuraklıkla karşı karşıya olduğumuzu göstermektedir. Tarımsal faaliyetler açısından oldukça önemli ve dikkat edilmesi gereken bir durumdur. Özellikle kuraklık etkilerinin yaşandığı bölgelerde su teminini de göz önünde bulundurarak rekolte düşüşleri yaşanabileceği bir durum” dedi.