ALPER TEMİZ - Doğal ve kültürel varlıkların geri dönüşü olmayan şekilde tahribini ifade eden ekokırım suçunun yasal düzenlemeye kavuşması için vatandaşlar tarafından hazırlanan teklif, TBMM Dilekçe Komisyonu Başkanlık Divanı’nda değerlendirildi. Ancak TBMM İçtüzüğü’nün 116. maddesi, yeni bir kanun veya kanun değişikliği gerektiren dilekçelerin komisyonda görüşülmesine izin vermiyor. Bu gerekçeyle teklif Başkanlık Divanı tarafından reddedildi. Komisyon, teklifin toplumsal yarar taşıdığına dikkat çekerek dilekçeyi TBMM Başkanlığı ve Cumhurbaşkanlığı’na bilgi amaçlı iletti. Ancak sürecin ilerlemesi için bir milletvekilinin teklifi sahiplenmesi gerektiği belirtildi.

Anayasal ve içtüzük sınırlamaları

Dilekçe Komisyonu yetkilileri, teklifin anayasal sınırlar çerçevesinde değerlendirildiğini açıkladı. Anayasa’nın 88. maddesi, kanun teklif etme yetkisini yalnızca milletvekillerine tanırken, TBMM İçtüzüğü’nün 116. maddesi de bu tür taleplerin dilekçe yoluyla komisyonlarda ele alınmasını engelliyor. Başkanlık Divanı kararlarına yalnızca milletvekilleri itiraz edebiliyor. Bu durum, vatandaşların tekliflerinin resmi süreçte ilerlemesini fiilen imkânsız hale getiriyor. Ekokırımın Türk hukukunda suç olarak tanımlanması, çevre bilinci yüksek kesimlerce önemli bir adım olarak görülüyor. Ancak anayasal sınırlamalar ve TBMM içtüzüğü hükümleri, toplumsal taleplerin yasal düzenlemeye dönüşmesini zorlaştırıyor. Teklifin yasalaşması için hem siyasi desteğin artması hem de çevre konusundaki farkındalığın güçlendirilmesi gerektiği ifade ediliyor.

Dilekçe Komisyonu’nun yetkileri...

TBMM İçtüzüğü’ne göre, Dilekçe Komisyonu Başkanlık Divanı, yargı mercilerinin görev alanına giren, yeni kanun teklifleri gerektiren veya yetkili idari makamlarca cevaplanmış dilekçeleri görüşmeme yetkisine sahip. Bu çerçevede, ekokırım önerisi resmi süreçte değerlendirilmeden reddedildi. Teklifin gelecekte milletvekilleri tarafından sahiplenilmesi halinde TBMM gündemine taşınabileceği belirtiliyor.

Muhabir: Alper Temiz