Sözcü'den Mehtap Özcan Ertürk'ün haberine göre, enflasyonla mücadele için uygulanan sıkı para politikası, firmaları adeta domino gibi yıkıyor. Yükselen kredi faizleri ve artan maliyetler, firmaların nakit akışında problemlere yol açıyor. Bu durum, birçok firmayı konkordato başvurusuna sürüklüyor. Bankacılık sektörünün "canlı kredi" olarak sınıflandırdığı ve ödemesi 30-90 gün geciken kredilerin yer aldığı "yakın izlemedeki krediler", Mart 2024 itibarıyla önceki yıla göre yüzde 48 artarak 993 milyar TL'ye yükseldi.
Konkordatolar son yılların en yüksek seviyesinde
Nakit akışı problemleri ve ekonomik dalgalanmalar birçok firmayı zor durumda bırakıyor. Finansmanda yaşanan erişim sorunu konkordato başvurularını son yılların en yüksek seviyesine çıkardı. Konkordato sayısı yılın ilk 6 ayında 605'e ulaşırken, bu süreçte 48 firma iflas kararı açıkladı.
En riskli sektör: İnşaat
Konkordatotakip.com verilerine göre konkordato ilanlarında ilk sırada inşaat sektörü yer alıyor. Özellikle kredi faizlerinin yükselmesi sektörde ciddi bir nakit akışı sıkıntısına sebep oluyor. İnşaat sektörünü sırasıyla tekstil, akaryakıt, mobilya ve giyim sektörü takip ediyor.
İstanbul, Ankara ve Bursa zirvede
En çok konkordato alan şirketlerin bulunduğu şehirler ise İstanbul, Ankara ve Bursa olarak sıralanıyor. Geçtiğimiz yıl kapanan şirketlerin sayısı neredeyse 27 bine ulaşıyor. İflas tehlikesiyle karşı karşıya kalmamak isteyen firmalar, konkordato çözümüne yöneliyor.
Karşılıksız çeklerde rekor artış
Krediye erişimi zayıflayan piyasada karşılıksız çek ve protestolu senetlerde son yılların en keskin artışları yaşanıyor. Türkiye Bankalar Birliği verileri mayıs itibarıyla karşılıksız çek tutarının 57 milyar 165 milyon lira ile 2023'ün tamamındaki tutarı yakaladığını gösteriyor. Bu da geçen yıla göre yüzde 261'lik bir artış anlamına geliyor. Karşılıksız çıkan çek adedi ise bu yılın ilk 5 ayında 96 bin 517 oldu ve geçen yılın tamamındaki 146 bin 931 karşılıksız çek adedinin yüzde 66'sını yakaladı.