BRICS üyesi ülke liderleri, zirveye davetli olan ülkelerin ve uluslararası teşkilatların temsilcileriyle Rusya'nın Kazan kentinde bir araya geldi. Toplantıya Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da katıldı. Zirve'ye katılan liderlerle aile fotoğrafı çekiminden sonra Erdoğan, zirve kapsamında açıklamalarda bulundu. İkinci Dünya Savaşı sonrası gerçekleşen siyasi ve ekonomik düzenin "Başarısız" olduğuna işaret eden Erdoğan, yeni bir dünya düzenine işaret etti.
İkinci dünya savaşı sonrası siyasi düzenin başarısızlığı vurgulandı!
"Dün Ankara'da gerçekleştirilen hain terör saldırısı nedeniyle başsağlığı dileyen tüm dostlarımıza teşekkür ediyorum" diyerek konuşmasına başlayan Erdoğan, şu ifadeleri kullandı;
"Küresel adaletsizliklerden iklim değişikliğine her alanda hissedilen ciddi meydan okumalarla karşı karşıyayız. Zirve için belirlenen adil küresel kalkınma ve güvenli çok taraflılığın güçlendirilmesi temasını isabetli buluyoruz. Sosyo-ekonomik kırılganlıkların arttığı ve güç dengelerinin değiştiği günümüz şartlarında ikinci dünya savaşı sonrasının ürünü olan siyasi ve malî mekanizmalar kendilerinden bekleneni veremiyor. Türkiye olarak böyle bir ortamda daha adil bir dünya mümkündür şiarıyla hareket ediyoruz. Çok taraflı platformlarda dostlarımızla bir araya gelmeye ve hepimizi ilgilendiren ortak sorunlara müşterek akılla çözüm bulmaya değer veriyoruz. Ticaretin gelişimine ve ekonomik büyümeye ve sürdürülebilir kalkınma hedeflerine hizmet ederek daha adil bir küresel düzenin inşasına eşsiz katkıılar sunmaya inanıyoruz. Türkiye Avrupa Konseyi'nin Türk Devletleri Teşkilatı'na kadar pek çok uluslararası kuruluş ile gelişen sekiz ülke ekonomik iş birliği teşkilatı ve Karadeniz Ekonomik İşbirliği Teşkilatı gibi bölgesel kuruluşların kurucu üyesidir. G-20'nin de aktif bir üyesiyiz. Afrika Birliği ve Asya ile ortaklıklarımızın yanı sıra Latin Amerika ve Karayip Devletleri Topluluğu ile işbirliğimiz gelişmektedir. BRICS ile de diyaloğumuzu geliştirmekte kararlıyız. Ortadoğa'da akan kan durdurulmadıkça gelecek için ne adaletten ne barış ne de kalkınmadan söz edilebilir. İsrail'in hukuk ve vicdan sınırını çoktan aştığı ortadadır. 21. YY'da yaşanan bu insanlık dramını gözardı etmek hiç kimseyi sorumluluktan kurtaramaz. Başkenti Doğu Kudüs olan bir Filistin Devleti'nin kurulması kalıcı ve adil bir barışın olmazsa olmazıdır. İsrail'e kayıtsız şartsız silah ve mühimmat desteğinin sürmesi bu ülkeyi pervasızlaştırıyor. Siz değerli dostlarımın bu hususta sağlayacağı desteğe güveniyorum.