Çorum’da yaşayan bir erkek, evlendikten sadece 14 gün sonra eşinin evi terk ettiğini öne sürerek boşanma davası açtı.
Dava dilekçesinde, eşinin evlilik boyunca kendisine hakaret ettiğini, provoke edici davranışlar sergilediğini ve önceki evliliğinden olan çocuğunun da saldırgan ve saygısız tutumlar sergilediğini iddia etti.
Kadın: “Bana çingene karı dedi, evden kovdu”
Kadın ise mahkemeye sunduğu karşı dava dilekçesinde, erkeğin tüm iddialarının asılsız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu belirtti.
Kısa süren evlilik boyunca eşinin her sözünü eleştirdiğini, sürekli tartışma çıkardığını ve kendisine "çingene" ile "çingene karı" diye hakaret ettiğini söyledi. Kadın ayrıca, evden kovulduğunu da mahkemeye aktardı.
Mahkeme: “Kusurlu davranış erkekte”
Çorum 2. Aile Mahkemesi, dosyayı inceledikten sonra kararını verdi. Mahkeme, erkeğin kadına hakaret ederek küçük düşürücü davranışlarda bulunduğunu tespit etti.
Erkeğin ileri sürdüğü iddiaların ise somut delillerle ispatlanamadığını belirtti. Mahkeme, erkeğin açtığı boşanma davasını reddetti, kadının açtığı karşı davayı kabul ederek boşanmaya ve 15 bin TL manevi tazminat ile aylık 10 bin TL nafaka ödenmesine hükmetti.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı onadı
Erkek, yerel mahkemenin kararına itiraz ederek dosyayı istinafa taşıdı. Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi, yerel mahkemenin kararını hukuka uygun bularak istinaf başvurusunu reddetti.
Yargıtay son noktayı koydu
Son olarak Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, temyiz başvurusu üzerine dosyayı değerlendirdi. Yüksek Mahkeme, yerel mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğunu belirterek kararda herhangi bir hukuki hata bulunmadığını vurguladı. Temyiz talebini reddeden Yargıtay, kararı kesin olarak onadı.
Yargıtay: "Temyiz gerekçeleri kararı bozmaya yeterli değil"
Yargıtay’ın karar metninde şu ifadelere yer verildi: “Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygundur.
Erkeğin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.”
