ETİK Başkanı Mehmet İşler, 2024 yılının yapılan algılar nedeniyle Türk turizmcisi açısından zor bir dönemden geçtiğini söyledi. İşler, “Bu sene Türk turizmi sıkıntılı bir dönemden geçiyor. ‘Türk turizmcisi fahiş fiyat uyguluyor, Türk turizmcisi rant peşinde’ diye bir algı oluşturuldu. Şimdi de ‘size müstahak’ deniliyor. Bu algı gerçek değil” ifadelerini kullandı.
“DÖVİZİN EN AZ 40 LİRA OLMASI LAZIM”
Yaşanan tüm zorluklara ve ekonomik darboğaza rağmen, Türk turizmcilerinin elinden geleni yaptığını hatırlatan İşler, “Türkiye 11 ilde yüzyılın felaketini yaşadı, orman yangınları yaşıyor, 3. Dünya savaşının gölgesi altındayız. Büyük felaketler yaşandı. Ama turizm sektörü ne gördü? Döviz bir kere baskılandı ve dolar olması gerektiği yerde değil, doların bugün 40 lira olması lazım. Ama dolar bugün 32-33 arasında gidip geliyor. Bir kere bu dövizin artmaması da, yurt dışı pazarlarda hem yurt dışı hem de bu noktada gurbetçi dediğimiz Türkler, işte ‘ben geliyordum, bu kadar döviz bozduruyordum, 10 Euro veriyordum falanca otelde kalıyordum, şimdi benden 20 Euro istiyorlar. Bu ne Türkiye pahalı, geçen sene şu kadar para bozduruyordum’ diyerek mukayese yapıyor. Gurbetçi bir kere dövizin baskılanmasından mutlu değil ve Avrupalı da mutlu değil, Türkiye’yi pahalı görüyorlar. Zaten Avrupa şampiyonası ve olimpiyatlar nedeniyle buraya gelecek işyeri sahipleri de biz iş yapacağız ne tatili diyerek rezervasyonlarını yavaşlattılar” dedi.
BİZ SEBEP DEĞİL SONUCUZ
Fiyatları kendilerinin değil, genel piyasanın belirlediğini hatırlatan Ege Turistik İşletmeler ve Konaklamalar Birliği (ETİK) Başkanı Mehmet İşler, genel olarak turizmcilerin de enflasyon karşısında ezildiğini kaydederek, şunları söyledi. “Türkiye turizmcisi fahiş algısıyla bu algı da turizmcinin aleyhine döndü. Şimdi soruyorum. Biz sonucuz sebep değiliz. Yani biz piyasadan hammaddeyi alıyoruz, ona bir kâr marjı koyuyoruz, geçmiş yıllarda da böyle yapıyorduk, şimdi de böyle yapıyoruz. Biz kâr marjımızı değiştirmedi k ki. Ama şimdi koyduğumuz kâr marjı, çok pahalıya denk geliyor çünkü hammadde çok pahalandı. Dövizin artışıyla enflasyonun artışı arasındaki makas çok arttığı için maalesef biz dövizden de kaybediyoruz. Maliyetlerimiz yükseldiği için, elektriğe %38 yeni zam geldi, suya yerel yönetimler %100 zam yaptı. Herkes zam yapıyor, sonra diyorlar ki turizmci fahiş fiyatlarla satıyor onun için Yunanistan’a gidiyorlar. Hayır, bu bir sonuçtur. Biz evin hanımı gibi gidiyoruz pazardan kaç paraysa alıyoruz, yemek yapıyoruz, sofraya koyuyoruz. Yemek pahalıysa bunun suçu bizde değil. Piyasanın şu anda her hafta her ürüne zam gelmesidir. Biz Döviz artmadığı halde biz nasıl dövizden darbe yiyoruz? Ama nasıl oluyor da aldığımız ürünlerin fiyatı her hafta değişiyor. Aldığımız yumurtanın, sütün, peynirin fiyatı her hafta değişiyor. Bakın alkole yine %20 ÖTV geliyor. Alkolsüz soft içeceklere de yine ÖTV zammı bekleniyor. Kimse zamları düşünmüyor, kimse gelen faturaların haftalık ne kadar arttığına bakmıyor, çıktı olarak turizmcinin fiyatlarının pahalı olduğunu söylüyorlar. Oysa turizmci, sahadan gelen hammaddeye geçmiş yıllarda olduğu gibi bir marj koyup satmaya çalışıyor.”
“FİYAT İNDİRENE BATIYOR MÜSTAHAK DİYORLAR”
Turizmcilerin faiz borç sarmalına girmeden yılı kafa kafaya kapatmak için indirim yaptığını, bunun da yanlış anlaşıldığını vurgulayan ETİK Başkanı Mehmet İşler, “Turizmci şu anda baktı ki faizlere yetişemiyorum. Faizler aldı başını gitti. Kredi istesem de vermiyorlar, alsam da dünya kadar. Maliyetleri birebir yansıttığımda pahalı diyorlar. Ben pahalı değilim ki, maliyetler pahalı diye böyle oluyor. Ben en iyisi büyük faizlerle kredi çekeceğime, elektriğimi, suyumu, aldığım önceki kredilerimi ödemek için, ben kâr marjımdan da vazgeçeyim, yeter ki bu sene kafa kafaya gelse bile kurtarayım edasıyla şimdi turizmciler boş kalan yerlere indirim yapmaya başladı. Bunun da adı bak gördün mü sen fahiş fiyat uyguladılar, şimdi kendilerine geliyorlara döndü” dedi.
“YUNAN GELSİN BURADA SATSIN O FİYATLARA DA GÖRELİM”
Yunan adalarının ucuz, Türkiye’nin pahalı olduğu iddialarına da tepki gösteren ETİK Başkanı Mehmet İşler, “Bir yandan da merkezi idare 9 günlük adalara vize verdi. Bu da yanlış. Hem enflasyonla mücadele ediyorsun hem de dönüyorsun 9 gün tatil yaparak Yunanistan’a gönderiyorsun. Yunanistan bizden ucuz değil, Yunanistan’ın enflasyonu bizden düşük. Gelsin o Yunanlılar, bu enflasyonist ortamda, bu ortamda o fiyatlara yapsınlar. Yani burada sektör pahalıcı değil, burada konjonktür ve ortam pahalı. Yine söylüyorum, kaynağında 600 liraya aldığım alkollü içkiyi Yunanlı 400’e veriyor. Türk turizmci nasıl versin 400’e? Burada bize de sağlasınlar Yunanistan’daki imkanları. Nedir bunlar ben size söyleyeyim. Çeşmeye gidelim mesela bir tane franchising bayiliği var, personel çalıştırıyor, sigorta ödüyor, müdür koyuyor, kira ödüyor. Yunanistan’da adaya gidiyorsun. Bir tahta masa, bir tahta sandalye, ana kız mutfakta, baba oğul garson. Vergi yok, bir şey yok, ÖTV yok. Onun için gidenler de duty free’den doldurup geliyor. Bunların hepsi göz ardı ediliyor bir de millet diyor ki, ‘Şu anda zaten vizeyi kimse vermiyor, madem vize alamıyorum ben bir Yunanistan’a takılayım diyen bir kesim var. Aa bak bunlar buraya gitmiş, ben de o trende takılayım diyen var. Bir kesim de diyor ki, ucuz diye gidiyorlar diyor. Herkes birbirini doldurarak böyle bir Yunanistan sevdası var. Sen iki tane fişi karşılaştırıyorsun biri 5, biri 3 bin lira. Arada iki bin lira ucuz diye gitmen için harç ödedin, feribot parası ödedin, konaklama ödedin. O yemeğin bedeli Türkiye’deki bedelin üzerine çıkıyor. Hizmet kalitesi kötü. Sen de servis bir beş dakika geç kalsa, tabağını değiştirmeseler elli tane laf söylersin, orda kuzu kuzu bekliyorsun. Tabii bunları kimse görmüyor. Sapla saman karıştırılıyor, bu bilerek yapılan bir algıdır. Kışın da AVM’ler pahalı diye bir algı yapıldı. Şunu demeye getiriyorum. Türkiye pahalı değil, siz rant ve çıkar grupları nedeniyle siz ürünlere pahalı ulaşıyorsunuz gibi bir algı yaratılıyor. Vatandaş da sosyal medyanın etkisiyle bunu alıyor kullanıyor” dedi.
YENİ VERGİLERİN YOLU MU YAPILIYOR?
Etik Başkanı İşler, turizm işletmecilerin vergi yükü altında ezildiğini vurgulayarak, turizm sektörüne yeni vergilerin gelebileceğini söyledi. İşler, “Siz bizim fiyatlarımızı düşürün. Siz bizi denetleyin. Asıl buradaki enflasyonist ortamı düşürün. Buralardaki vergileri düşürün. Soluk, nefes alınsın. Alınan nefesle de vatandaşlar daha iyi bire ürüne ulaşsın. Enflasyonla mücadele tamamlanmadan bu ülkede bir kıyaslama olması mümkün değil. Yunan vergi vermiyor, SGK ödemiyor. Babayla oğlu, dışarda, anneyle kızı içerde çalışıyor, onlarla bizi kıyaslıyorlar. Maliyetleri ortada, vergileri ortada. Turizmciler şu anda mağdurdur. Turizmciye konaklama vergisiyle, TGA’yı (cirodan alınan pay) zaten yıktılar üstlerine. Şimdi bu algıyla da turizmciden başka ne vergi alabiliriz diye bunun alt yapısı yapılıyor düşüncesindeyim. Biz pahalı değiliz, piyasalar pahalı. Market pahalı. İnsanlar gidiyor marketlere ordaki pahalılığı görüyorlar. Biz bir sonucuz sebep değiliz. Sanki bunların sebebi turizmcilermiş gibi gösterilmesi bence büyük haksızlık” ifadelerini kullandı.