İZMİR HABERLERİ

EÜ’de "I. Ulusal Yerel ve Sözlü Tarih Sempozyumu" başladı

Ege Üniversitesi Eğitim Fakültesi'nin düzenlediği "I. Ulusal Yerel ve Sözlü Tarih Araştırmaları Öğrenci Sempozyumu," Eğitim Fakültesi Kültür Salonu'nda açılışını gerçekleştirdi.

SON MÜHÜR - GAMZE ESKİKÖY/ Etkinlik, Ege Üniversitesi Eğitim Fakültesi öğretim üyesi Dr. Hülya Gölgesiz’in açılış konuşmasıyla başladı. 

Pamukkale Üniversitesi’nden Prof. Dr. Yasin Doğan’ın çağrılı konuşmacı olarak yer aldığı programda, 103 yaşındaki Lozan mübadili Şaban Yaylalı da özel bir konuk olarak açılışa katıldı. 

Ayrıca, alanında uzman akademisyenler ve öğrenciler etkinliğe yoğun ilgi gösterdi.

"Küçük ama inançlı bir kadroyla yola çıktık"

Dr. Hülya Gölgesiz, açılış konuşmasında, “Etkinliğimizde, yerel ve sözlü tarih araştırmacılarını ve öğrencileri bir araya getirmekten mutluluk duyuyoruz. 

Biz, 3 ay önce bu etkinliği gerçekleştirmek adına küçük ama inançlı bir kadroyla yola çıktık.

Öğrencilerimizin ve katılımcılarımızın yoğun ilgisi sayesinde etkinliğimizi gerçekleştiriyoruz” ifadelerini kullandı.

“Kentler büyüdü ve kimlikleri değişti”

Dr. Hülya Gölgesiz, konuşmasının devamında yerel ve sözlü tarihin önemine vurgu yaparak “Günümüz dünyasını tanımlarken öne çıkan kavramlara bakıldığında küreselleşme, dünya insanı olmak gibi kavramlar karşımıza çıkıyor. 

Bütün insanları birbirine yakınlaştıran gelişmeler ve birçok nedene bağlı olarak gerçekleşen göçler ile birlikte günümüzde kentler büyüdü ve kimlikleri değişti. 

Bu gelişmeler köklerimize olan bağımızı da koparttı. Bizler için kültürel kimlik inşasında yerel tarih çok önemli çünkü bizi biz yapan ve besleyen kaynağımız yerel tarihtir. 

Sözlü tarih çalışmalarıyla kuşaklar arasında bir bağ kurmanın yolunu da bulmuş oluyoruz” dedi.

"Yerel tarih nedir? Ne değildir?"

Etkinliğin ilk gününde, Prof. Dr. Yasin Doğan “Geçmiş Dünya’dan Dijital Dünya’ya: Geçmişimizin Dijital Yansımaları” başlıklı konuşmasını gerçekleştirdi. 

Prof. Dr. Doğan, yerel tarih çalışmalarının tarih biliminin temel ilkelerine dayandığını vurgulayarak, “Yerel tarih nedir? Ne değildir?’ bu ayrımı net yapmakta fayda var. 

Yerel tarih, tarih dediğimiz bilim dalının esaslarının birebir uygulanması gereken bir alan. Yani yerel tarihte de tarihte olduğu gibi kanıt, olgular, objektiflik gibi sorgulama süreçlerinin izlenmesi lazım. 

Tarihimizi makro tarih ve mikro tarih ölçeğinde ele aldığımız zaman yerel tarih mikro tarihe girer” dedi.

“Bireyselleşen tarihle dijital ayak izleri şekilleniyor”

Konuşmasının sonunda dijitalleşme ve bireyselleşme ilişkisine değinen Prof. Dr. Doğan, “Artık grup, toplum, büyük kitle, toplumsal hafıza gibi kavramlar aşılıyor yerini bireyin tarihine bırakıyor.

E-mail, paylaşımlar, blog, beğeni ve yorumlar gibi çok uzun süreli olmayan dijital ayak izleriyle, sanal dünyada geçmiş hafızamız birikiyor” diye konuştu.

Etkinliğin diğer önemli konuğu olan Lozan mübadili Şaban Yaylalı, çocuk yaşta maruz kaldığı göç deneyimini ve Türkiye’ye geldikten sonra yaşadığı zorlukları samimi bir şekilde anlattı. Dinleyiciler Yaylalı’ya büyük ilgi göstererek hatıra fotoğrafları çektirdi.

Üç gün sürecek sempozyum kapsamında çevrimiçi ve yüz yüze oturumların yanı sıra atölye çalışmaları ve geziler de düzenlenecek.