251 vatan evladının şehit olduğu 15 Temmuz darbe girişiminin sorumlusunun FETÖ elebaşı Gülen olduğu, cenaze töreninde tekbir getirmenin yasaklandığı ve tabutunun başında İncil’den pasajlar okunduğu ortaya çıktı.
Üst düzey güvenlik önlemleri alındı
ABD'nin farklı eyaletlerinden ve dünyanın dört bir yanından binlerce terör örgütü üyesi, cenaze törenine katılmak için Skyland Baseball Stadyumu'na akın etti. Bölgedeki güvenlik önlemleri ise ABD polisi tarafından artırıldı. Terör örgütü üyeleri, stadyuma yalnızca isimlerine özel hazırlanan QR kodlarla giriş yaptı. Elebaşı Gülen'in cenazesi, stadyuma siyah bir Cadillac marka araçla taşındı. ABD polisi, Türk gazetecilerin görüntü almasına izin vermedi. Ayrıca, stadyumun bulunduğu Essex bölgesinde yerel saatle 10.00-14.00 arasında dron uçurulması yasaklandı.
Tekbir yasaklandı
FETÖ elebaşı Fetullah Gülen için gerçekleştirilen cenaze törenine ilişkin bilgi veren firari FETÖ'cü Şemsettin Efe, cenaze öncesinde ve sonrasında tekbir getirilmemesini övünerek aktardı: "En ufak bir gürültü, slogan, tekbir buranın ortamını bozacak bir davranış görmedik"
İncil'den pasajlar okundu
Örgüt üyelerinin yüzlerini gizleyerek katıldığı cenaze töreninde dikkat çekici anlar yaşandı. FETÖ’cü teröristlerin tekbir getirmeyi yasakladığı bu törende bir Kardinal, Gülen’in tabutunun başında İncil’den pasajlar okudu. İngilizce olarak okunan pasajların Türkçe karşılığı şöyleydi: "Biz hepimiz onun çocuklarıyız. Kendisini bizim için feda etti. Lordumuz bu mirasın devamını sağlamamızı ve tüm dünyaya yayılmasını sağlamanı dileriz." Bu görüntüler sosyal medyada gündem oldu.
Çiftliğe gömüldü
Elebaşı Gülen'in cenazesi, örgütün ABD'de karargah olarak kullandığı Pensilvanya eyaletindeki çiftliğin bahçesine gömüldü. Gülen’in gömülmesi, örgütün üst düzey isimleri ve aile yakınlarının katıldığı sınırlı bir toplulukla gerçekleştirildi. 20 Ekim akşamı öldüğü duyurulan FETÖ elebaşı Gülen'in cenazesi, dört gündür St. Luke's Hastanesi'nin Monroe şubesinin morgunda bekletiliyordu.
Yerine kim geçecek?
Öte yandan, Gülen'in ölümüyle birlikte örgüt içinde elebaşının yerine geçme mücadelesi de şiddetlendi. Örgütün ABD ayağının lideri Mustafa Özcan ile Avrupa yapılanmasını yöneten Abdullah Ayaz arasındaki çatışma hız kazandı. Diğer isimler de bu iki taraf arasında pozisyon almaya başladı.
