1. Çamlı Köyü
Marmaris’e sadece 15 dakika uzaklıkta olan Çamlı Köyü, berrak plajları, serin azmak nehri ve çilek bahçeleriyle doğa tutkunlarının gözdesi. Köyün hemen açıklarında yer alan Sedir Adası, antik dönemden günümüze ulaşan efsaneleri ve altın sarısı kumlarıyla adeta başka bir dünyaya açılıyor.
Ziyaretçiler, burada at çiftliğinde yapılan kısa bir gezinin bile insanı nasıl rahatlattığından bahsediyor. Çilek bahçelerinde dalından meyve toplamanın verdiği sade mutluluk, çocukluk anılarını yeniden canlandırıyor. Azmak nehrinin serinliği ve kuş sesleri eşliğinde yürüyüşlerse, doğayla iç içe olmanın ne kadar değerli olduğunu hatırlatıyor.
2. Söğüt Köyü
Bozburun Yarımadası’nın incisi Söğüt Köyü, denize birkaç adım mesafedeki taş evleri, çiçeklerle bezenmiş dar sokakları ve şirin butik kafeleriyle ziyaretçilerini kendine hayran bırakıyor. Bahçeler, yemyeşil doğasıyla her mevsim huzur vadediyor.
Köy kahvesinde içilen bir fincan Türk kahvesinin bile buradaki sakinliğe eşlik ettiği, gün batımında sahilde yürürken zamanın yavaşladığı sıkça dile getiriliyor. Söğüt, özellikle doğallığını koruyan yapısıyla fotoğrafçılar ve doğa severler için bulunmaz bir ortam sunuyor.
3. Selimiye Köyü
Selimiye, Marmaris’in gözde köylerinden biri. Masmavi koyları, balıkçı tekneleriyle dolu limanı ve zeytinliklerin çevrelediği taş evleriyle kartpostalları aratmayan görüntüler sunuyor.
Sabahın ilk ışıklarıyla deniz kenarında uyanmanın verdiği huzur, burada kalanların ortak duygusu. Koylarda yüzmek ise sadece bir deniz keyfi değil, aynı zamanda su altı yaşamıyla tanışma fırsatı sunuyor. Sessiz, sakin ama bir o kadar da etkileyici olan Selimiye, kalabalıktan uzak kalmak isteyenler için ideal bir durak.
4. Orhaniye Köyü
Orhaniye, Marmaris'in diğer köylerinden biri ama onu özel kılan, efsanevi Kızkumu Plajı. Denizin ortasında yürüyormuş hissi veren bu doğal oluşum, görenleri ilk anda büyülüyor. Kum yolunda yürüyüş yapmak, sadece bir deneyim değil, adeta suyun içinde bir rüyada yürümek gibi.
Buraya gelenler, zamanın gerçekten yavaş aktığını söylüyor. Çam ormanlarının arasından gelen mis gibi kokular, kuş sesleriyle birleştiğinde, hayatın karmaşasından çok uzakta bir an yaratıyor.
5. Turunç Köyü
Mavi bayraklı plajı, tertemiz denizi ve yemyeşil doğasıyla Turunç Köyü, doğayla baş başa kalmak isteyenlerin vazgeçilmezi. Akdeniz ve Ege’nin kesişim noktasında bulunan bu küçük sahil köyü, hem yüzmek hem yürüyüş yapmak hem de kafa dinlemek için ideal.
Şnorkelle dalış yapanlar, su altındaki yaşamın ne kadar canlı ve renkli olduğunu fark ettiklerinde adeta büyüleniyor. Taş evlerin arasındaki yürüyüş parkurları ise hem spor hem de huzur dolu dakikalar vadediyor. Turunç, doğanın insana sunduğu sade ve gerçek mutluluğun adresi.