Son Mühür Tv’de Hasan Tahsin Kocabaş’ın Gündem Yorum Programına konuk olan İZ Gazete gEnel Yayın Yönetmeni Ümit Kartal İzmir siyasetine damga vuran adaylık tartışmalarını değerlendirdi.

‘’Yaklaşık iki aydır İzmir’in başkanları kimler olacak diye soruluyordu. Sonuçlar üzerinden konuşmak kolay. Ben CHP’deki bir gelişmenin bu kadar karmaşık olduğu bir dönem hatırlamıyorum’ diyen Kartal, Bu kadar çetrefilli bir dönem olduğunu söylemek zor. Lütfen adaylar eleştirilerimi kendilerine algılamasın. Sayın Özgür Özel dahil olmak üzere biz şu bakış açısıyla, şu kriterlere göre şöyle bir değerlendirme yaparak böyle bir liste hazırladık diye bir tarifte bulunamıyor açıkçası’ mesajı verdi.

İşte Ümit Kartal’ın açıklamalarından öne çıkan detaylar…

İzmir il başkanı bile yöntemi bilmiyor…

 Vekillerle konuşuyorum, devam eden etmeyen belediye başkanlarıyla konuşuyorum ne olduğunu bulamıyorum. Bir karmaşa hali olduğu ortada. Üç ay önceye gidelim, 5-6 Kasım kurultay salonu, Sayın Özgür Özel çıktı ve dedi ki ‘söz veriyorum, namus, şeref sözü veriyorum. Ön seçim yapacağım, adayı örgüt belirleyecek’ dedi. Söz veriyorum iki hafta sonra Tüzük Kurultayı olacak dedi. Takvim yetmez dediler ama Manisa Yunus Emre gibi olabilen yerler oldu. Sonra kaos ortamı yaratıldı. Üç büyükşehir belediye başkanı dışındakilerin hepsi başarısız dedi. Şöyle dedi, üç büyükşehir başkanı başarılı, diğerlerine bakacağız. Yerel seçime giderken elinizdeki en büyük koz olan 11 büyükşehir belediye başkanlığını iki aylığına rafa kaldırmış oldunuz. Sonra memnuniyet anketi yapılacak, çıkmazsa başka anketler yapılacak. Gelinen noktada İzmir’de adayların hangi yöntemle seçildiğini İzmir il başkanının bilmediğini düşünüyorum. Nereden bilsin ki? Bilgilendirme yok. İzmir milletvekillerinin bilmediğini düşünüyorum. Onlardan isimsiz kapalı zarfta değerlendirme istemişler ama neye göre değerlendirildiğini onlar da bilmiyor. Ben Genel Başkan Yardımcıları’nın da bilmediğini düşünüyorum.

Cemil Tugay hangi kriterlere göre seçildi?

Bilseler bu kadar tantana varken ikisi de çok güçlü isim. Ben Cemil Tugay’ı çok seviyorum. CHP içinde farklı bir figür olduğunu düşünüyorum. İZBB adayı neye göre belirlendi? Mevcut başkan neye göre başarısız? Cemil Tugay hangi kriterlere göre seçildi. Bunun anlatılması, İzmir’in ikna edilmesi, CHP içinde herkes için faydalı. Biz gazeteciler de bunu anlamak için muhalif gibi görünüyoruz. Politik olarak muhalif bir gazeteciyim. İktidar partisine faydalı olabilecek ifadeleri tercih etmedim, ama bunu tercih etmemek burada kamuoyuna anlatılması gereken konuları sormamak anlamına gelmiyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi inanıyorum kaybedilmez. Ama bu vakur duruş ‘İzmirliler biz size hiçbir şey açıklamak zorunda değiliz’ gibi yorumlanmamalı. Bundan en çok İzmir zarar görür.

Provasını 14 Mayıs’ta gördük…

Bunun provasını 14 Mayıs seçimlerinde gördük. İzmir’i 7+7 vekil çıkarıyordu CHP. İkisinin de başına birer İstanbul’dan aday getirildi. İlk yediye ikişer tane Altılı Masa’dan isim koyuldu. Kimse demesin bunu Kemal Kılıçdaroğlu yaptı diye. Bugün partiyi yönetenler hep birlikte karar verdiler. İzmirliler bir sarı kart gösterdi o seçimde. Dedi ki, şuraya sürekli dışarıdan insan göndermeyin denildiğini düşünüyorum. Karaburun’a Nurşen Balcı’yı göndermeye ne gerek vardı? Helil İnan Kınay müthiş bir kadın, Bornova’ya talip olmuş kadını Karabağlar’a gönderiyorsun. Çeşme adayı Lal Denizli’nin ikameti İstanbul’da, yani kendisine oy kullanamayacak. Mustafa Günay Urla’dan aday olmuştu, Güzelbahçe’den aday oldu. Bu demektir ki, biz ne yaparsak yapalım İzmir kabul eder. Genel Başkan çıktı en az eleştirilen liste bu dedi İzmir için. İzmir garanti görülüyor, İzmir paylaşılmak isteniyor. İzmir’in ölüsü 15-20 tane belediye kazanır, Büyükşehir de garanti, o yüzden İzmir’i kim yönetecek, kime teslim edelim kavgasını gördük. Bunların hepsi CHP’li ama kurultayda şöyle diyenler mi? Böyle diyenler mi yönetecek kavgası. Bu bir, ikincisi, değişimcilerden hangi klik yönetecek?

Tunç Soyer neden aday yapılmadı? Tanju Özcan neden aday yapıldı?

Tanju Özcan Bolu’da belediye başkanlığı yapmaya devam ediyor, yeniden aday. Nasıl başarılı ben anlamadım. Koltuk attı, hakaretleri var, dördüncü açıklanan başkandı. Biz deprem felaketi sonrası iktidar yetkilileri istifa etsin derken onu geç, Hatay Belediye Başkanı Lütfü Savaş yeniden aday gösterildi. Bu değişik bir değişim oldu.

Bu kayda geçsin, Tunç Soyer kurultayda Kemal Kılıçdaroğlu’nu desteklediği için aday yapılmadı. Bu kadar, bunun Cemil Tugay’ın iyi bir insan olması ya da olmamasıyla alakası yok.

Kılıçdaroğlu’nun bir stratejisi vardı…

Kimse yanlış anlamasın ben Kemal Kılıçdaroğlu’nun doğru ya da yanlış bir stratejisi olduğunu düşünüyorum. Açıkçası ben şimdiki yönetimin ne yapmaya çalıştığını anlamıyorum. Bir önceki yerel seçimi düşünsenize CHP ve İYİ Parti ittifak yaptı HDP aday çıkarmadı. 11 Büyükşehir belediyesi böyle kazanıldı. Şimdi bakıyorsunuz tabloya İYİ Parti yok, DEM Parti adaylar çıkarmaya hazırlanıyor. CHP’liler çoğu yerde adaylara ikna olabilmiş değil. Çok güçlü bir vesayet anlayışı var partide. Yani iki başlı bir yönetim, iki başlı yönetimin birbiriyle rekabet, çekişme, halat çekme gibi bir algı var. Bu müthiş kaygı verici.

AK Parti İzmir’de ne yapar?

Açıkçası ben Cemil Tugay’ın İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı olacağını düşünüyorum. Ama, bir önceki Büyükşehir başkanı bu kadar çok yıpratıldığı için, bu kadar çok toplum içinde başarısızmış gibi bir algı yaratıldığı için Büyükşehir’in kurumsal yapısının desteği olmazsa geçen dönem ittifakla kazanılan Kemalpaşa, ittifakla kazanılan Torbalı, ittifakla kazanılan Menderes başta olmak üzere zaten kazanılamayan Bergama ve Aliağa. Bakın beş tane deve dişi gibi ilçe bunlar. Ve kazanılmasına rağmen sonrasında oyunbozanlıkla AKP’nin meclisten aldığı Menemen. Altı büyük ilçenin ben kayıp olduğunu düşünüyorum. İttifak olmadığı için ve DEM Parti’nin güçlü bir Büyükşehir Belediyesi adayı çıkarırsa atıyorum Sırrı Süreyya Önder gibi. DEM seçmeninin yoğun olduğu Menemen gibi Bayraklı ve Karabağlar gibi yerler AK Parti’nin kazanmayı hayal edebileceği yerler olduğunu düşünüyorum. Kazanır demiyorum, buraları kazanmayı hayal edebilir diyorum. Etti 10. Çeşme’de binlerce kişiyle miting yaptı Ekrem Oran. Ben anlayamıyorum Ekrem Oran’ın neresi başarısızdı da aday gösterilmedi. Hiçbir yerel yönetim tecrübesi olmayan Mustafa Denizli’nin kızı Lal Denizli getirildi. Oran siyaseti bırakmıyorum dedi, bugün yapılacak MYK ve PM’de Çeşme adayı değişmezse Ekrem Oran bana bir parti ismi vermedi ama Memleket, İYİ ve Demokrat Parti’den arandığını öğrendim tahminimce Memleket’ten Çeşme adayı olur. Yüksek ihtimalle kazanır ya da kaybettirir. Etti mi 11 ilçe.

Hani CHP’liler ağlamayacaktı?

Sayın Özgür Özel kurultyda ‘ben bir daha CHP’liler ağlamasın diye adayım dedi. Söz veriyorum CHP’liler bir daha ağlamayacak’ dedi. İzmir’de kayıp ilçe sayısı 10’a, 11’e çıkması, Türkiye genelinde 11 büyükşehirin çok daha azalması CHP’lileri çok üzer. Yeni kurultayı da getirir.

Malatyalılar’ın ortak özelliği Malatyalı olmaları…

Çiğli adayı Uygar Yıldırım. Genç kardeşimiz yaşı benden küçük de olabilir, sosyal medyadaki videolarını izledik. Böyle bir siyasi profille Çiğli’nin yönetilmesine imkan yok. Utku Gümrükçü’yü bu kentte ne sert eleştiren gazeteci benim ama şimdiki aday Utku Gümrükçü profilinin çok çok altında bir aday. Orası bin 500 işçinin çalıştığı bir kamu kurumu. O bin 500 işçi benim patronum ne derse onu yaparım demiyor ki, burası benim evim diyor. Belediye başkanı bu gider öbürü gelir diyor. Onu yönetebilecek bir yetenek, iddia, bunu harekete geçirebilecek bir örgütçülük gerekli. Kurban olayım Çiğli Belediyesi’nin en iyi yönetebilecek isim olarak Uygar Yıldırım’ı belirlediği bir süreçte hadi diyelim genel başkan İzmir’i bilmiyor, hadi İstanbul medyası bilmiyor, lütfen Deniz Yücel ve Murat Bakan açıklasın. Uygar Yıldırım’ın şarkısı var, Malatyalılar’ın ortak özelliği Malatyalı olmasıdır’ diye. Şarkısını yapmışlar. CHP’de de Malatyalılar’ın ortak özelliği Malatyalı olması. Veli Ağbaba’nın memleketçilik yaptığı konuşuluyor. Değişim diye gelen bir ekibin ilk ciddi kararıdır yerel seçim süreci.

İzmir medyası kol kola girmeli…

İzmir medyasının nereye gideceğine İzmir medyası kendisi karar verecek. İstanbul medyası ne derse desin biz gücümüzü yerelden, toplumdan alacağız, şapkayı önümüze koyarak nasıl daha iyi gazetecilik yapılır diye yan yana gelmeliyiz, kol kola gelmeliyiz. İstanbul medyasından bir kere yayına bağlamadılar, bir kere gel İzmir’i anlat demediler. Her akşam İzmir’i konuştular gel anlat demediler, çoğu zaman bizim bilgileri kaynak göstermeden kullandılar. İzmir medyasının yeniden bu kentte biz yaşıyoruz demesi lazım.

Çiğli adayı değişecek…

Çiğli adayının değişeceği bilgisini aldım, Çeşme adayının da değişeceğini tahmin ediyorum. Çeşme adayı değişmezse Çeşme kayıp. Ekrem Oran hangi partiye giderse gitsin kazanır.

Böyle değişime can kurban!

Hiç mi iyi şeyler olmuyor? Oluyor elbette, Narlıdere’de 32 yaşında Erman Uzun. Çok deneyimli Ali Engin Erman Uzun’un elini kaldırdı. Böyle değişime can kurban.

Kaynak: Haber Merkezi