İZMİR HABERLERİ

Gebelik sonrası beslenme, anne ve bebek sağlığını etkiliyor

Emzirme dönemi, annenin sağlıklı beslenmesi ve yeterli sıvı alımı ile anne sütü üretiminin artırılabileceği bir süreç. Beslenme uzmanı Mucize Arıkan Akgün, bu dönemde dengeli, sağlıklı bir diyetin önemini vurgularken, anne sütünü artıran mucizevi bir besin olmadığını ve doğru bilinen yanlışlardan kaçınılması gerektiğini belirtti.

SON MÜHÜR - AYŞEGÜL KOÇ / Gebelik sonrasında, özellikle emzirme dönemi, hem annenin hem de bebeğin sağlığı için kritik bir rol oynuyor. Bu süreçte, annenin beslenme düzeni yalnızca kendi sağlığını değil, aynı zamanda bebeğinin büyüme ve gelişmesini de doğrudan etkiliyor. İzmir Atatürk Eğitim Araştırma Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Mucize Arıkan Akgün, gebelik sonrası dönemde annenin beslenmesine dair önemli uyarılarda bulundu.

Emzirme döneminde anneler nasıl beslenmeli?

Mucize Arıkan Akgün, emzirme dönemiyle ilgili olarak yaptığı açıklamalarda, annenin hem kendi sağlığı hem de bebeğin sağlıklı gelişimi için dengeli bir beslenmenin şart olduğunu belirtti. Akgün, anne sütü hakkında “Anne sütü, bebeğin büyümesi için en değerli besin kaynağıdır.” dedi. Akgün, anne sütünün miktarının ve kalitesinin annenin günlük beslenmesiyle doğrudan ilişkilendirildiğini vurgulayarak, emziren annelerin yeterli ve dengeli bir şekilde beslenmelerinin gerekliliğine dikkat çekti.

Akgün’ün açıklamalarına göre, emziren annelerin beslenmesinde, özellikle karbonhidrat, protein, sağlıklı yağlar ve sıvı tüketimi büyük önem taşıyor. Bu dönemde, vücudun iyileşmesi ve anne sütü üretiminin kalitesi için bu besin öğelerinin yeterli miktarda alınması gerekiyor. Akgün, emziren annelerin enerji ihtiyacının arttığını belirterek, “Günlük yaklaşık 400-500 kalori daha fazla enerji alınmalıdır. Ancak bu kaloriler boş enerji kaynaklarından (şekerli ve işlenmiş gıdalar) değil, sağlıklı besinlerden sağlanmalıdır.” şeklinde konuştu.

Akgün, emziren annelerin beslenmelerinde yer alması gereken besinlerden de bahsetti. Yumurta, süt, yoğurt, peynir, et, tavuk, balık ve baklagiller gibi protein kaynaklarının mutlaka günlük diyette yer alması gerektiğini söyledi. Ayrıca, anne sütünün büyük oranda sudan oluştuğu için, annelerin günde en az 2,5-3 litre su içmeleri gerektiğini vurgulayan Akgün, sıvı ihtiyacı için süt, ayran, kefir, taze sıkılmış meyve suları ve bitki çaylarının (rezene, ıhlamur gibi) tercih edilebileceğini belirtti.

Akgün, emziren annelerin vitamin ve mineral desteği için taze sebze ve meyve tüketimlerini artırmalarının önemine değindi. Kalsiyum, demir ve folik asit gibi minerallerin alımı için süt ürünleri, yeşil yapraklı sebzeler ve tam tahılların tercih edilmesi gerektiğini ifade etti. Ayrıca sağlıklı yağlar içeren fındık, ceviz, badem gibi yağlı tohumlar ve zeytinyağının beslenmeye eklenmesi gerektiğini söyledi.

Akgün, annelerin beslenme düzenini 3 ana öğün ve 2-3 ara öğün olarak planlamalarının faydalı olacağını da belirtti.

Anne sütü nasıl artar?

Anne sütü üretiminin artırılması konusunda da Akgün önemli bilgiler verdi. Akgün, anne sütünü artırmanın en etkili yolunun bebeği sık sık emzirmek olduğunu söyledi. Ayrıca, annenin yeterince dinlenmesi, stresten uzak durması ve düzenli su tüketimi gibi faktörlerin de süt üretimini olumlu yönde etkilediğini belirtti.

Anne sütünü arttıran ‘Mucize’ besin var mı?

Akgün, anne sütünü artırmak için mucizevi bir besin olup olmadığına dair yapılan bilimsel çalışmaları da aktardı. “Bugüne kadar yapılan bilimsel çalışmalar göstermektedir ki anne sütünü arttıran mucizevi bir besin bulunmamaktadır.” diyen Akgün, toplumda sıkça karşılaşılan yanlış bilgilere de değindi. Akgün, emzirme sürecine dair doğru bilinen yanlışlardan birinin de, "Sütün artırılması için şekerli besinler (kompostolar, şerbetler, tahin-pekmez, hamurişleri vb.) tüketmek gerektiği" yönündeki yaygın inanış olduğunu belirterek, “Şekerli besinlerin süt üretimini artırdığına dair bilimsel bir kanıt yoktur.” ifadelerini kullandı. Akgün, aşırı şeker tüketiminin anneye kilo aldırabileceğini ve uzun vadede sağlık üzerinde olumsuz etkiler yaratabileceğini söyledi. Bu nedenle, en etkili yöntem olarak bebeği sık emzirmeyi ve bol sıvı tüketmeyi önerdi.

Emzirme döneminde kaçınılması gereken besinler

Akgün, emzirme döneminde bazı besinlerin dikkatle tüketilmesi gerektiğini belirtti. Gaz yapıcı besinler (lahana, soğan, kuru baklagiller), alerji yapabilecek besinler (çikolata, deniz ürünleri) ve aşırı baharatlı, acılı yiyeceklerin bebekte rahatsızlığa yol açabileceğini ifade etti. Bu tür besinlerin, yavaşça ve dikkatlice denenerek tüketilmesi gerektiğini söyledi. Ayrıca, alkol tüketilmemesi ve kafein (çay, kahve vb.) tüketimine dikkat edilmesi gerektiğini de vurguladı.

Emzirme döneminde kilo yönetimi

Emzirme sırasında vücudun süt üretimi için ekstra enerji harcadığını belirten Akgün, doğru ve dengeli bir beslenme ile emziren annelerin sağlıklı bir şekilde kilo verebileceğini söyledi. Ancak, katı diyetlerden kaçınılması gerektiğini belirten Akgün, “Katı diyetler ve hızlı kilo verme programları süt üretimini olumsuz etkileyebilir. Kilo kaybı yavaş ve sağlıklı bir şekilde gerçekleşmelidir. Ayda 1-2 kilogramlık bir kayıp, emzirme döneminde sağlıklı ve sürdürülebilir bir hedeftir.” şeklinde konuştu.

Emzirme dönemi, anne ve bebek için hassas bir süreç 

Son olarak Akgün, emzirme döneminin hem anne hem de bebek için hassas bir süreç olduğunu ifade etti. Bu dönemde, annenin sağlığını ihmal etmemesi gerektiğini vurgulayan Akgün, düzenli, dengeli ve yeterli beslenmenin önemine dikkat çekti. Annelere, sevgili ve sabırlı bir şekilde bebeklerini emzirmelerini öneren Akgün, toplumda dolaşan doğru bilinen yanlışlardan etkilenmemek için gerektiğinde bir diyetisyen veya sağlık uzmanına danışmalarını tavsiye etti.