Son dönemler hemen hemen tüm dünyada kendini gösteren gıda krizi, "gıda milliyetçiliği" kavramının gelişmesine neden oldu. Küresel ısınma, salgın hastalıklar ve Rusya-Ukrayna Savaşı şeklinde sıralanabilecek olumsuz koşullar, son dönemde uluslararası alanda "gıda milliyetçiliği" kavramını giderek yaygın bir hale getirdi. Bu bağlamda, gıda ticareti ve bu kapsamda yürütülen korumacılık, jeopolitik riskler, artan maliyetler ve global anlamda giderek artan tekelleşmeler, ülkelerin yeni önlemler geliştirmesini de beraberinde getirdi.
Türkiye'de ise tarım ve orman sektöründe çeşitli düzenlemeler ve yapısal reformlar uygulanmaya başlandı. "Üretimin ve Üreticinin Yüzyılı" projesi ile başlayan çalışmalar, neticeye ulaştı. Araştırma kurumlarında tarla bitkilerinde 42, bahçe bitkilerinde 22 yerli ve milli tohumluk çeşidi geliştirildi. Çalışmanın sonuçları, 2024-2025 üretim sezonunda tüm unsurlarıyla uygulanacak.
41 ilde kurulacak 60 OTB!
Jeotermal kaynaklarla birlikte; rüzgar, güneş ve biyokütle gibi enerji kaynaklarının kullanılacağı organize tarım bölgeleri (OTB) hızla yaygınlaştırılmaya çalışılıyor. Bu bağlamda 41 ilde kurulacak 60 OTB'nin yatırım süreci de hız kazanıyor. Öta yandan Ata Tohumu Projesi kapsamında, farklı türlerde 37 yerel çeşit tohum, koruma altına alındı.
