Son Mühür- Türk televizyon tarihinin unutulmaz yapımlarından biri olan Hayat Bilgisi dizisi, yıllar geçmesine rağmen hala seyircinin gönlünde taht kurmayı sürdürüyor. Dizinin başrol oyuncularından usta isim Perran Kutman, yıllar sonra diziyi yeniden izleyerek çekim sürecine dair samimi anılarını ilk kez paylaştı.
“Bu çocuklar benim için çok önemliydi”
Afet Öğretmen karakteriyle adeta bir televizyon ikonu haline gelen Kutman, dizide rol alan genç oyuncularla kurduğu bağın kendisi için ne kadar değerli olduğunu vurguladı. O dönem sektöre yeni adım atan Gökçe Bahadır, Ümit Erdim ve İpek Erdem’le ilgili şu ifadeleri kullandı:
“Güzel sahneler çektik, çocuklar çok önemliydi. Ben onlara o kadar saygılı davrandım ki… Sınıfta onların arka plan gün ışığı öncelikle o tarafın çekilmesi lazım. Orası çekilirken asistanlar ‘burada durmanıza gerek yok’ diyordu ama ben her birine ayrı ayrı oynadım mutlaka. Şimdi aldıkları yollarda, yaptıkları işlerde aynı şeyi yapıyorlar. Bu çocuklar benim için o kadar önemliydi ki, fırına gidip her şeyi alıyordum çünkü onlara sofra hazırlıyordum.”
“Gökçe işine sadıktı”
Perran Kutman, bugün başarılı projelere imza atan Gökçe Bahadır hakkında da özel bir parantez açtı. Genç oyuncunun disiplini ve işine duyduğu tutkuyla dikkat çektiğini belirten Kutman, şunları söyledi:
“Gökçe işine çok sadıktı. Kapının önünde beni beklerdi, ‘Perihan Anne sahnemizi yeniden geçebilir miyiz?’ diye sorardı. Her sahneyi bir daha çalışmak isterdi. İnanılmaz bu işi seven ve hırslı bir çocuktu. İşte böyle yerlere gelebildi. Kadrodaki diğer genç oyuncuların çoğu da işi bıraktı. Yani devam etmediler.”
Gökçe Bahadır’dan duygusal paylaşım
Perran Kutman’ın bu sözleri, Gökçe Bahadır’ı derinden etkiledi. Bahadır, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda gözyaşlarına hâkim olamadığını ifade etti.
Instagram hesabında yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
“Bugün sevgili Perran Kutman, yani bizim deyimimizle Perran annenin röportajını izlediğimde gözyaşlarımı tutamadım ve bir kez daha ne kadar şanslı olduğumu hatırladım. Bu mesleğe onunla adım atmış olmaktan ne kadar mutlu olduğumu, onun öğrencisi olmaktan, bugüne kadar mesleğimde özendiğim her anda onun ne kadar etkisi olduğunu tekrar fark ettim.
Ve en önemlisi, sadece mesleki olarak değil, iyilik nedir, ne demektir onu da gördüm. Ne güzel günlermiş dedim. Bugünlerde her şey çok fazla geliyor ve kelimeler duyguları anlatmaya yetmiyor... Ben senden öğrendiğim gibi iyilik peşinde koşuyorum.”