İzmir Ege Medya Platformu üyeleri sektörel ziyaretlerine devam ediyor. Bu kez Manisa’daydık. Yanlış anlamayın toplumsal olarak çöküş yaşadığımız, gönlümüzün yaralı olduğu şu günlerde Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’ne gitmedik ancak ona yakın bir durum yaşadık.
Hem Bornova hem de Manisa’da şubesi bulunan Sinerjim Psikoloji ilk durağımız... Yakın bir zamanda Eskişehir şubesi de açmışlar. Son durağımız da ise, Yunus Emre Başkanı Semih Balaban ile sıcak bir söyleşi gerçekleştirdik. Hadi açın radyoyu, yollarda bulurum seni,takvimlerden çalarım seni...
Yine sıcak bir kış sabahı yaklaşık 20 gazeteci Swiss Otel önünde buluştuk. Servise bindik. Manisa yolcusu kalmasın. Bu kadar gazeteci bir araya gelince gündem konuşulur. “Pazartesi Trump yemin edecek.”,“İsrail ateşkese nazlanıyor”, “Okullar tatile girdi” falan filan, yol uzun olunca gündem çabuk bitiyor. Bu kez anılar canlanıyor gözümüzde... Kıbrıs Gazisi, Gazeteci, Yazar, Ege Tv Programcısı İbrahim Paker ile Emekli Subay, Güvenlik ve Strateji Uzmanı, Ekonomist, Gazeteci, Yazar, Beşiktaşlılar Derneği Yönetim Kurulu Üyesi, Kandemir Medya Danışmanı, Son Mühür Tv yapımcısı Kemal Kamburoğlu biz sıradan gazeteciler onları dinliyoruz. Mehmet Özüdoğru ile yan yanayız. Biz kitap okumaya çalışırken onlar sohbetin dibine vuruyorlar. Askerlik anıları... Mecbur biz de kitabı çantaya koyup, mevzuya giriyoruz...
Mehmet abim konuyu değiştirmek için İbrahim Abinin Tariş’e giriş macerasını soruyor. 6 sene sürecek serüvenin ilk adımlarını, Tariş’e davet edilişini, Yeni Asır’ın en yüksek tiraja ulaştığı ve en iyi gazetecilerle çalışıldığı dönemde aldığı maaşın 4 katı teklif edildiğini ve Ankara’dan bakan tavsiyesi ile çağrılışını övgüyle dinliyoruz. Paker, gerçekten efsane bir basın danışmanlığı dönemi geçirdi. Ayrılışının ardından, Tariş bir süre sonra bölünme sürecine girdi. Dev kuruluş bölündükçe küçüldü. Ancak ürünlerinin kalitesi hiç bozulmadı. Üreticinin hala kalesi durumunda...
Tedavi altında olan Yılmaz Özdil'in sağlığına dua ediyoruz. Vahap Dabakan, Özdil’i stajyer olarak başlayıp yetiştirdiklerini anlatıyor. Bu duygu o kadar güzel ki benim de Ege Tv’de staja başlatıp, iş öğrettiğim çok tanıdığım var. Şu an onların başarıları ile gurur duyuyorum. Bİz arkada kaynatırken önde Platform Başkanı Ahmet Kaplan yolu tarif ediyor. Bir dönem Manisa Basın İlan Kurumu’nda çalışan Kenan Tokgöz’den en arkadan yardıma koşuyor. Levent Hamurcuoğlu, “hadi geç kaldık kahvaltıya” diyor. Neyse laf lafı açıyor; sonunda toplantı yerine ulaşıyoruz.
Tarihi bir mekanda toplanacağız. Manisa Gazeteciler ve İletişimciler Cemiyeti Başkanı Hakan Özen, Giritligil, Taş Fabrika’da bizi karşılıyor. Çok hoş bir mekan Osmanlılardan kalmış, yanında otelin altında Fatih'in hamamı var. Manisa Saray-ı Amire Hamamı... Arkada da bir kule... Şu an tadilatta... Fatih Kulesi bitince çok daha güzel olacak.
İşte bu mistik ortamda kahvaltı düzenine geçildi. Sinerjim Psikolojisi yetkilileri güzel bir sinerji oluşturmuş. Psikologlar Selin Zeybek Göl ve Soner Göl kahvaltı sonrası çalışmalarından bahsediyor. Zeka testleri, terapiler, aile danışmanlığı, çocuk danışmanlığı, kişisel gelişim, ergen sorunları, ayrılık, yaşlılık, eğitim ve kariyer, hipnoterapi, psikolojik testler, oyun terapisi, annelik babalık atölyesi... Mutlu bir yaşam için çalışıyorlar... Selin ve Soner hoca iş hayatındaki birlikteliğini hayatı paylaşmaya götürmüş. Kısa zaman önce deftere imza atılarak sözler verilmiş. Eş olarak hizmet ediyorlar. Oldukça uyumlular. Birinin sustuğu yerden diğeri başlıyor.
Biz de hazır psikolog bulmuşken soru yağmuruna tutuyoruz. Yarıyıl tatilinde neler yapılmalı? Kaliteli zaman nedir? Anne terliği özleniyor mu? Baba korkusu neler getiriyor? Çocuk ile arkadaş mı olunmalı? Bağımlılık ile nasıl mücadele edilir? Hepimiz birer deli miyiz? Toplum nereye koşuyor? Neden güvensiz olduk? Çocukluğumuza inelim mi? Bir terapi yapsanız nasıl olur? İçimizdeki deli sorular fışkırdı oltaya... Göl çifti hiç sıkılmadan soruları yanıtlanıyor. Sonuç mutlaka, bir profesyonel destek her zaman gerekli... Çocukları dinlememiz gerekiyor. Arkadaş olmak değil onların anne babaya ihtiyacı var. Teknolojik nimetler 0-3 yaş grubunda kesinlikle kullanılmamalı. Üç yaş sonrası sadece 30 dakika... Bağımlılıklarımızla da bir uzman eşliğinde savaşmalıyız. Online terapi de yapıyorlar... Diziler psikolojiye ilgiyi artırdı.
Dizi dedimde Gülseren Budayıcıoğlu sayesinde kendi problemlerimizi çözer olduk. “Ahmet bak bu adam sen gibi....”, “Aslı gördün mü? Sen de böyle temizlik hastasısın” gibi sözler pencereden mahalleye yayılır oldu. Burada geziye biraz ara verip bir parantez açalım... Çünkü, Selin ve Soner çifti beni Adsız Aşklara götürüyor.
ADSIZ AŞKLAR...
Cuma günü Netflix’de “Adsız Aşklar” dizisi başladı. Bende Aşk Hastanesi’nde şöyle bir ilişkilere baktım. Çok keyifliydi. Özellikle 4. Bölümde Ecem Çalhan döktürmüş. Babası yaşında bir adama aşık oyuncu rolünde... Lal’in gelgitleri çok güzel yansıtılmış. Babası ile problemlerini çözemeyen Lal aşkta babasını araması... Daha neler var neler ünlü rockçı Teomana aşk kadın, uyku escortu, işkolik aşıklar, aldatan çiftler, aşka aşık kadınlar, birbirini seven ama söyleyemeyenler...
Başrolde iki sevdiğim oyuncu var. Halit Ergenç ve Funda Özyiğit... İki farklı karakter... Biri aşkı hastalık olarak görürken diğeri ise şifa olarak görüyor. Aslında mühendis olan Aşk Doktorumuz Cem ile psikolog eğitimini aşkı yüzünden tamamlayamayan Hazal...
Almanya'da yaşayan Hazal ülkesine dönüyor. Tesadüfen babasının sahibi olduğu Aşk Hastanesi’nde buluyor kendini. Muhteşem oyunculuklar Halit Ergenç kendini aşmış çok farklı bir karakteri canlandırıyor. Tempolu, sevimli, sıcak hem güldüren hem de kendinizden bir şeyler bulacağınız bir dizi çıkmış ortaya biz Tülin Sultan ile doyamadık. Bir an önce 2. sezon gelsin.
Her bölümde değişik hastalar, Farklı dizilerde başrol oynayan oyunculardan seçilmiş her bölümde değişen konuk oyuncular... Kadro çok iyi anlayacağınız. Rıza Kocaoğlu, Cansel Elçin, Doğaç Yıldız, Öykü Naz Altay, Yetkin Dikinciler, Sezai Altekin, Ali Köstekçi, Gökçer Genç, İştar Gökseven, Ülkü Duru, Vural Ceylan, Hakan Eke, Derya Özsoy, Ecem Çalhan, Tolga Çıklaçiftçi, Emre Buga... Senaryo akıyor. Yönetmen de güzel çalışmış.
Hazal’ın söylediği şu replik günümüzü çok güzel özetliyor. “Türkiye mutsuzlar için şahane bir yer! Yurt dışında bireysel yalnızlık yaşayıp, yalnız yalnız mutsuz olacağına, burada kollektif bir mutsuzluğun parçası oluyorsun. Bu da çok iyi geliyor insana “ Sonuçta “bu devrin şeytanı yalnızlık” yalnızlığımızla başa çıkmak için yalnız kalmamak lazım...
Eryiğit ve Ergenç birbirine yakışmış. Onların çekişmeleri, çekişirken aşkı bulacaklar mı diye merak edişiniz. Her bölüm konuk oyuncuların müthiş performansları... Dizi nasıl bitiyor? Anlamıyoruz. Pür dikkat izlediğim bir diziydi. Tüm ekibin yüreğine sağlık... Hadi bakalım kollektif olarak bu dizinin keyfini çıkaralım.
Diziyi izleyenler arasında söyle bir test yaptım. İlginç olan ise seven çok seviyor. Beğenmeyen hiç sevmemiş. Aşk hastası olan bir toplumun ilgisini çekeceğini tahmin ediyorum. Ülkemizde Aşk Doktoru denince akla gelen epeydir sesini duyamadığım, Mehmet Çoşkundeniz bu dizi için ne dedi acaba?
MANİSA TURU BAŞKAN BALABAN İLE DEVAM ETTİ...
Psikoloji uzmanları ile uzun bir sohbet sonrası mekandan ayrılıyoruz. Buraya kadar geldik bir de hamamı görelim değil mi? Girdik bu kez terlemedik. Ama zamanında şehzadelerin yıkandığı ortamda fotoğraf çektirmek güzeldi. Giritligil Otele sırf bu hamamı görmek için kalmaya gelenler varmış. Tarihi eserlerin ortasında yemek yemenin keyfi bambaşka oluyormuş. Bu tarihi mekandan saray yavrusu bir belediyeye geçtik. Yunus Emre Belediyesi binası ve dekoru ile gerçek bir saray gibi... Mütevazi Başkan Semih Balaban öncesi dönemde yapılmış bu saray yavrusunun borçlarını ödemekte... Çok para harcanmış. Ne de olsa itibardan tasarruf olmaz... Başkan Balaban yıllardır Manisa İl Başkanlığı yaptığı için Manisa'yı ve Manisalıları yakından tanıyor. Her ayın son haftası da basın önüne çıkarak ayın Z Raporunu veriyor. Gazetecilerin sorularını da yanıtlıyor. Özgür gazeteciliği savunan Başkan Balaban her şeyi sorabileceklerini ifade ediyor. Çok yakında bir gazeteci çalıştayı yapmayı öneriyor. İEMP ve Manisa Gazeteciler Cemiyeti ile böyle bir medya çalıştayı çok ses getirecektir.
AÇIN RADYONUN SESİNİ...
RADYO EGE’de Gökhan Özen söylüyor. Sağım Solum Aşk...
“Aşka dair her şey bendeydi
Ama bakmadın
Yaşlarla yıkadım bu kalbimi
Sen akmadın
Önüme bir serilsen
İçim temiz bi' bilsen
Usul usul dudaktan
Şu kalbime bi' sorsan
Sağım, solum, önüm, arkam aşk
Yargılarından arın da gel
Hadi beni kandır arkadaş
Sargılarını sök bu kalbin”
DAİMA GÜLÜMSEYİN!