Başkent Şam'ın yaklaşık 30 kilometre kuzeyinde, 1980'lerin başında küçük bir kasabada kurulan hapishane, Esad ailesinin rejimlerine karşı çıkanları uzun süredir barındıran bir yer. İnsan hakları kuruluşları tarafından "insan mezbahası" olarak adlandırılan Sednaya, sıkı bir şekilde korunan bir sırdı ve şimdiye kadar hapishanenin içinden hiç görüntü elde edilememişti.

Hapishane 11

15 bin kişinin öldürüldüğü ortaya çıktı

Suriye İnsan Hakları Ağı, 2011 yılında Suriye'de iç savaşın patlak vermesiyle birlikte 157 binden fazla kişinin tutuklandığını bildirdi. Bu tutuklular arasında 5 bin 274 çocuk ve 10 bin 221 kadın yer alıyor. Ayrıca, bu dönemde 15 binden fazla kişinin işkence sonucu hayatını kaybettiği iddia ediliyor.

Hapishane 12

72 farklı işkence yöntemi uygulanmış

Hapishanelerden elde edilen yeni görüntüler, mahkumları infaz etmek veya kemiklerini kırmak için kullanıldığı anlaşılan, ortaçağa özgü bir vücut presinin varlığını ortaya koydu. İnsan hakları örgütü, rejimin 72 farklı işkence yöntemini belgeledi. Bu yöntemler arasında cinsel organlara elektrik vermek veya ağırlık asmak, yağ, metal çubuklar, barut veya yanıcı böcek ilaçlarıyla yakmak, kafaları duvar ile hapishane hücresinin kapısı arasında ezmek, vücutlara iğne veya metal iğneler sokmak ve tutukluları giysi, banyo veya tuvalet imkânlarından mahrum bırakmak gibi uygulamalar yer alıyor.

Yeraltından sesler geliyor

Şam'ın dışında bir tepede yer alan bu hapishane, 1,4 kilometrekarelik bir alanı kaplamaktadır. 2017 yılında yayımlanan bir Uluslararası Af Örgütü raporu, Sednaya'da binlerce kişinin toplu olarak idam edildiğini ortaya koydu ve burası "İnsan Mezbahası" olarak anılmaya başlandı. Her hafta genellikle pazartesi ve çarşamba geceleri 20 ila 50 kişi öldürülüyordu. Uluslararası Af Örgütü, Eylül 2011 ile Aralık 2015 arasında buradaki idam sayısının 5 bin ile 13 bin arasında olduğunu tahmin ediyor. Esad rejiminin düşmesinin ardından, korku dolu anları hatırlatan bu hapishanedeki yakınlarını bulmak için giden Suriyeli sivillerin endişeleri ise devam ediyor. Yeraltına kadar uzandığı düşünülen hapishaneden gelen seslere rağmen, içerideki mahkumların nerede bulunduğuna bir türlü ulaşılamıyor.

Kaynak: Haber Merkezi