GAMZE ESKİKÖY- Çağrı merkezlerinde yaşanan sıkıntılar gün geçtikçe daha da derinleşiyor. GSM operatörleri bünyesinde çalışan müşteri temsilcileri, kendilerine yönelik artan baskı ve adaletsiz uygulamalar nedeniyle zor koşullarda işlerini sürdürdüklerini dile getiriyor. İddialara göre, düşük maaşlar ve ağır satış baskısı altında çalışanlar, müşterilere sunulan tekliflerde yanıltıcı yöntemlerin uygulanmak zorunda bırakıldığını belirtiyor.
''Mobbing hat safhada''
Türk telekom şirketinde çalışan müşteri temsilcisi ''Hastaneye gittiğinde çok zor izin alıyoruz. Aldığımız izni de daha fazla çalışarak ödemek zorunda kalıyoruz’’ diyerek yaşadığı zorlukları anlattı. ''Verilen satış hedefini gerçekleştirmezsen maaşından tut, işten atılmaya kadar gidiyor. Kısa zaman dilimi içerisinde satış yapmanı bekliyorlar. Yapamadığın zaman mobbing hat safaya ulaşıyor. Konuşma süreni , mola kullanım dikkatini hesaplayan sistem var. Bunlar ortalamın üstünde olursa, prim kazanamıyorsunuz. İşlemini çok hızlı yapmamızı bekliyor. Bu da istenilen sürelere bakarsanız çok düşük ihtimal. Bunda bile mobbing yiyoruz, motivasyonumuzu düşürmek için elinden gelinlerini yapıyorlar. Çağrı merkezinde özellikle bayramda zar zor izin allıyoruz. Çİft maaş da yok. Hastaneye gittiğinde çok zor izin alıyoruz. Aldığımız izni de daha fazla çalışarak ödemek zorunda kalıyoruz’’
''Pahalı fiyata alışacaklar''
Bir Vodafone müşteri hizmetleri çalışanı, satış esnasında çok fazla baskı yaşadıklarını dile getirerek şu ifadeleri kullandı: "Müşterileri ikna etmek için yöneticilerden ciddi bir baskı var. Müşterilerden gelen geri bildirimleri iletmemize rağmen dedikleri tek şey, 'Satacaksınız.' Zam sonrası tepki aldığımızda da aldığımız yanıt hep aynı: 'Alışacaklar.' Bu tavır, biz çalışanları da çıkmaza sokuyor’’
''Binlerce alt taşeron firma var''
GSM sektöründe çalışan binlerce taşeron işçinin benzer sorunlarla boğuştuğu biliniyor. Çalışanlardan biri, ''GSM operatörleri çalışanları dışında bu sektörün ayakta kalmasını sağlayan binlerce alt teşeron işçisi var. Bu çalışanlar çok düşük maaşlarda ve baskı altında çalışıyorlar. Gün sonunda belirtilen satış hedefini yapamayan personel, hedef satışı yapana kadar zorunlu mesaiye koyuyorlar. Ya da geç molaya çıkartıyorlar. GSM şirketlerin umrunda değil. Taşeron firmalar çalışanlarını çok eziyor’’
''Zorla yanıltıcı fiyatlandırma yapıyoruz''
GSM operatörlerinin fiyatlandırma politikaları da eleştirilerin odağında. Özellikle taahhüt süresi devam eden müşterilere, yüksek fiyatlar üzerinden yeni paketler sunularak, "indirim" adı altında yanıltıcı satış taktikleri kullanıldığı iddia ediliyor. Faturalı hatlar için de benzer taktiklerin uygulandığını söyleyen bir çalışan, ‘’Daha önce Turkcell bayisinde çalıştım. Taahhütü bitmemiş, bitmeye yakın olan müşterilere o günkü hedefe isteğe göre daha uygun paket olsa bile yanında kestra bir paket satıyorduk. Ve bunu da hediye olarak satmamızı istiyorlardı. Halbuki fiyatın içine dahildi. Ve operatörler birbirine otomatik paslamak için fahiş fiyat çekiyor. Ayrıca müşterilere bi paketi satarken 300 TL ise 800 TL’den taahhut sözüne istinaden 12 ay 300’e düşmüş gibi yapıyorlar. Müşterilere normal fiyat gibi sunuyorlar. Eğer ki abone cayarsa 800*12 yani 9600 TL ödettiriyorlar.
‘’Müşterilere yalan beyanda bulunarak faturalıya yönlendiriliyor’’
Faturalı hatlarda daha uygun tarifeler ekranlarda çıkmasına rağmen bir üst tarifeye müşteriye geçişi zorunlu kılıyor. Böyle olduğunda müşteri temsilcisi üst segmen’e müşter taşıdıgı için aradaki fark kadar prim alabiliyor. Hazır kart kullanan müşteriler paket yüklenmeme, kısıtlama veya vergi borcu var denilerek faturalı hatlara yönlendiriliyor. Ayrıca mobil ödeme ayarları müşteriye önerilmiyor. Özellikle yaşlı veya bilgisiz müşteriler tarafından yanlış kullanımlarda tarifeye fahiş tutarlarda ödeme yansıyor. Bu ödemelerinde çoğunlukla geri dönüşü olmuyor.
