Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, 7 Şubat MİT kumpasıyla ilgili ilk kez açıklamalarda bulundu. Bir televizyon programına katılan Bakan Fidan, gündeme dair değerlendirmelerde bulundu. Fetullahçı Terör Örgütü'nün devlete karşı yaptığı ilk açık saldırı olarak kabul edilen 7 Şubat MİT kumpası hakkında konuşan Bakan Fidan, şu sözleri kullandı: ''7 Şubat krizi aslında FETÖ'nün kendisini açığa çıkarttığı niyetini belli ettiği bir şeydi. Bu FETÖ'cüler her yerde kendi adamlarını içeriye sokmak gibi bir niyetleri var. Devlet içerisinde başka bir paralel devlet kurmak gibi niyetleri vardı. 28 Aralık 2011 MGK günü, Efkan Ala bey dedi ki, bizim kontrollerde bulunmamız lazım. Bizim kontrollerimiz sonucu dinleme cihazlarını bulduk. Cumhurbaşkanımız kendi kafasında ne zaman ilan edeceğini çok iyi biliyor. Biz bunu bulduk ve FETÖ'cüler de bunu öğrendi. Sonra Uludere olayı oldu ve bunu bizim üzerimize atmaya çalıştılar. Bunu ortaya çıkaran MİT'i hedefe koymaya çalıştılar. Cumhurbaşkanımız cuma namazı çıkışı bunlara cevap da verdi. Arkasından 7 Şubat kriziyle beni ifadeye çağırma olayı yaşandı. 2016'dan sonra FETÖ sistemden söküp atıldı. Cumhurbaşkanımızın duruşuyla bu belirli bir noktaya gidildi.''
''Erbil, Süleymaniye, Bağdat, Kerkük ve Musul'da geleceği hep beraber kuracağız!''
Irak'ta ki operasyonlara değinen Bakan Fidan: "Bizim arzumuz Süleymaniye'deki arkadaşlarımızın yol yakınken hatalarından geri dönmesi, Türkiye'yle dostluklarını, tarihte olduğu gibi bugün de perçinlemeleri ve ortak geleceğe bizim beraber hareket etmemiz." ifadelerini kullandı. Fidan, Erbil, Süleymaniye, Bağdat, Kerkük ve Musul'da "geleceği hep beraber" kuracaklarını, burada terörü bitireceklerini söyledi ve ekledi: '' "Bunları artık bizim sistem dışına atmamız lazım. Bunlar kullanım ömrü tamamlanmış örgütler. Sözünü ettiğim şehirler, kültürler kadim kültürler ve daha önce bu türden tehditlerin üstesinden geldiler, inşallah bundan sonra da gelecekler."
7 Şubat MİT kumpası
FETÖ mensuplarının emniyet ve yargı kurumlarına sızmasıyla gerçekleştirilmek istenen kumpas, Türkiye'nin çözüm sürecine ilişkin politikalarından dolayı, MİT'i terör örgütü PKK ile bağlantılıymış gibi gösterme bahanesiyle planlandı. 7 Şubat 2012'de, MİT Başkanı Hakan Fidan dahil bazı yetkililerin ifadeye çağrılması ve yakalama kararları gibi senaryolarla uygulanması amaçlandı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına MİT Başkanı Hakan Fidan'ın "şüpheli" olarak çağrılmasına ilişkin haberler, kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. Ancak daha sonra çoğunluğu FETÖ üyesi oldukları gerekçesiyle görevlerinden alınan, bazıları firar eden veya tutuklanan dönemin özel yetkili başsavcı vekilleri ve savcılarının, bir devlet kurumuna ve temsilcilerine karşı böyle bir girişimde bulunduğu netleşti. O dönem Başbakan olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yönlendirmesiyle, Hakan Fidan ve MİT görevlileri, soruşturmaya karşı koymak için savcıların çağrılarına asla yanıt vermedi.