Son Mühür/ Ayşegül Koç- Gazeteci Haktan Bulut ve ROM Gençlik Derneği Başkanı Cem Pekbalıkcı, Son Mühür TV’de yayınlanan Sıcak Bakış programında Ayşegül Koç’un sorularını yanıtladı. Roman toplumunun güncel sorunları hakkında bilgi veren Bulut ve Pekbalıkcı, 8 Nisan Dünya Romanlar Günü’nün anlamına da değindiler. 

“Sadece Yahudiler değil Romanlar da yakıldı”

8 Nisan Dünya Romanlar Günü’ne dikkat çeken Pekbalıkcı, “İkinci Dünya Savaşı sırasında etkili olan Naziler, Yahudileri yaktı. Ancak burada Romanlar da yakıldı. Bu hiç konuşulmadı. 1971 tarihinde Dünyada ilk kez, Roman sorunlarının dile getirilmesi amaçlı, Londra’nın bir kentinde toplanan, 1. Dünya Romanlar Kongresi onuruna, 8 Nisan Dünya Romanlar günü olarak anılmaya başlanmış. Bu toplantı Romanların Avrupa’daki ilk toplantısı.

“Sadece Yahudiler değil Romanlar da yakıldı”

1990 itibariyle 8 Nisan Dünya Romanlar Günü ilan edilmiş. Bizde sorunlarımızı bu vesileyle dile getirip sesimizi duyuruyoruz. Romanlar 8 Nisan’da günün anlam ve önemini belirten konuşmayı yapıyor. O gün artık yerel yönetici kimse geliyor. İlk başlarda onlar da gelmiyordu, biz sadece kendi aramızda yapıyorduk. Bunun finalinde denize karanfil atıyoruz. Barış ve sevgiyi çağrıştırsın diye. Şimdi baktığımız zaman 15 sene geçti, bazen yerel yönetimler sahiplendi, bazen biz kendimiz yaptık ama finalinde bir kültür oluştu ve Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde de kararname çıktı ve bu kararname ile bugün artık resmi bir gün olarak tarihe geçti” dedi. 

8 Nisan Dünya Romanlar Günü etkinlikleri…

8 Nisan Dünya Romanlar Günü kapsamında İzmir’de düzenlenen etkinliklerden bahseden Bulut; “7 Nisan’da Dünya Romanlar günü dolayısıyla İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay ve Sayın Emin Karameşe’nin organize etmiş olduğu bir yemek oldu. Roman yurttaşlarla bir araya gelindi. Güzel bir ortam yaratıldı ve en önemlisi 20 yılı aşkın sivil toplum örgütü liderlerimiz var İzmir'de, onların kısa kısa hayat hikayelerini dinleyip onlara birer plaket takdim edildi.

Saat 14:00’te Cumhuriyet meydanında tekrar bir roman sivil toplum örgütlerinin toplandığı bir organizasyon var. Arkasından kent konseyinde bir sempozyum olacak. Daha sonra Bıçakcı Hanı’nda Roman kültürü etkinliği organize edildi. Orada bizim kültürümüzü temsilen eden Çılgın Cemal konser verecek ve Tepecik Mahallemizin usta müzisyenleri, Tepecik Müzisyenler Derneği üyesi olan bütün müzisyenler de orada güzel bir akşam yaşatacak. Dünden başlayan etkinlikler bugün çok renkli şekilde devam ediyor olacak” dedi. 

“Süreç sekteye uğradı”

“Süreç sekteye uğradı”

Roman sorunlarına yerel yönetimlerin bakışı hakkında konuşan Bulut; “Aslında çok güzel umutlarla başlamış olduğumuz bir yerel seçim sonrası yaşadık. Çünkü yerel seçimde Sayın Özgür Özel'in Romanlara ayrıca teşekkür etmesi ve Romanların sorunlarıyla birebir ilgileneceğini belirtmesi bizi heyecanlandırdı. Bunun akabinde CHP belediyelerine Roman Koordinasyon Merkezi ve Roman Koordinatörü oluşturarak sorunlara daha kolay çözüm yaratma fikri hayata geçmeye başladı.

Biraz daha bakış açımızı umuda doğru yollarken yakın dönem içerisinde bu hareketin biraz daha sekteye uğradığını düşünüyoruz. Yoğun gündem dolayısıyla olduğunu düşünüyorum. Bunun yanı sıra Avrupa'da Sayın Cemil Tugay, Roman toplumun istihdamına yönelik bir ödül almıştı Karşıyaka Belediye Başkanı iken burada Roman toplumuna yapmış olduğu hizmetler dolayısıyla. Zaten Büyükşehir Belediye Başkanı olduktan sonra bizi çok fazla heyecanlandırdı ve çok fazla umutlandırdı. Hala umudumuzu ilk gün gibi korumaya devam ediyoruz” diye konuştu. Temsil noktasında Romanlar yok diyen Bulut; “TBMM’de iki milletvekilimiz vardı, artık onlarda yok. Bu konuda eksik hissediyoruz” dedi. 

”Eğitime devamlılık anlamında kurulan bir derneğiz”

ROM Gençlik Derneği hakkında bilgi veren Pekbalıkcı; “Çıkış amacımız şuydu: Mahallemize yakın bir yerde ortaokulumuz var, ilkokulumuz var çocuklar o zaman sekiz yıllık sistemde ilkokula gidiyor. Ortaokula geçildiğinde çocuklar okula gitmiyor. Bunun nedenini sorduk. Sonra öğrendik ki program başından beri bahsettiğimiz şey genetik bir mirasımız var. Yoksulluk, o kadar işlemiş ki çocuk günlük harçlık almadığı için o gün harçlığı varsa okula gidiyor, yoksa okula gitmiyor. Dernek 2010 yılında tam da bu yüzden kuruldu aslında. Yani hem o çocukların okula devamını sağlayalım hem de ne yapılabilir? O dönemlerde Milli Eğitimle görüştük, yerel yönetimlerle görüştük

. Pilot bir çalışma başlatmıştık. Çocukların ikinci ders saati beslenme saati olacak. Ayrım yapmaksızın pilot belirlediğimiz okullarda sabah kahvaltısı yapılacak. O zaman için bu gerçekten çok olumlu oldu. Derneğinde kurulma hikayesi buradan başladı. Aslında eğitime devamlılık üzerine kurulmuş bir derneğiz. Bizim çocuklarımızın müzik yeteneği var evet ama bu yetenek sadece kulaktan duyma çalmakla olmaz. Eğitimle bunu birleştirirsek bir şeyler olur. Konak Belediyesi ile birlikte çok güzel bir çalışmaya başladık.

Ortaokul düzeyinden başlayıp lise düzeyine kadar çocuklara temel müzik eğitimi, konservatuvara hazırlık, konservatuar sınavına hazırlık gibi kurslar açtık. Oraya katılımlar var. Ama diğer türlü baktığımız zaman temel eğitime katılım sağlamıyoruz, sağlamamızın sebebi o çocuk değil aslında. Çocuğun etrafındaki yaşadığı etkenler, ortam büyük bir problem. Bunu nasıl çözebiliriz onu bilmiyorum ama tüm yetkililerle oturup bu konuyu konuşuyor olmamız lazım” dedi.

Muhabir: Ayşegül Koç