Mayıs da bitiyor. Bir hafta sonra belediye seçimlerin bir ayı daha sona erecek. Ortalık toz duman. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’a Allah sabır ve güç versin. Kucağında bulduğu sorun yumağında içeri baksa dert dışarı baksa dert.  

Peki benim gibi oy verenler ne etsin? Büyük başkan ve başkanlar yeterince iletişiminden yana mıdır? Peki meclis üyeleri ama tamamı, sürece ne kadar hâkimler? AK Partili meclis üyeleri “gerçeklerin” görünenleriyle mi meşguller yoksa, büyükşehir ve ilçelerde umuru devlet bilmez, cahil ve bencil bazı yeni amirlerin şimdilik gölgedeki ama illaki ortaya dökülecek mobinglerini de duyup konu edecekler mi? Sahi ya, belediye meclis üyeleri ne iş yapar bir daha soralım mı? Biz başkanları yeri geldiğinde eleştiriyoruz ama meclis üyelerine de sütten çıkmış ak kaşık dememek lazım…

Neyse İzmir halleri pek hoş değil. Hükümetin kurumları da yerel yönetimler de ciddi kafa karışıklıklarına ve kaygıya neden oluyor. Mış gibi yapanlar itibar görürken, doğruyu haykıranlar hedef oluyor. 

Geçen hafta ertelediğim konular oldu, yeni hafta hem sözünü verdiğim sonmühürcom yazımla hem de yeni 90saniyelerle devam edeceğim diliyorum. Yüreğimi yakan ve beni isyana iten Apikam dosyasını açacağım pazartesi. Çünkü orası İzmir’in hafızası ve kimliğinin karşılığı. Ve orası “kozmik oda” misali hedef alındı! 

Bugünlük de bu kadar herkese mutlu hafta sonu diliyorum…

Ne Mutlu Türküm diyene

Muhabir: Ayşegül Koç