Yerel seçimler sonuçlandığından beri içim rahat değil. CHP genel merkezinin tercihlerinin hatalı olduğunu hafiften hissedenler artıyor. Tabii duymak isteyenler duyar, faydalanmak isteyenler değil.
Bu hafta sonmühürcom yazımı mutlaka okuyun. Oy verdiğim partinin başkanları İyi olsunlar, liyakatli, merhametli, demokrat ve iletişiminden yana olsunlar, becerikli olsunlar istiyorum. İstediğim için de eleştireceğim. İsterlerse susmaya, yok saymaya devam etsinler. Ama böyle devam ederlerse “siyasi mevta” olma yoluna girecekler ve onları ilk terk edenler, bugünlerde kulaklarına yalanlar fısıldayanlar olacak! Özellikle İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’ı sadece yüreğindeki vatansever duygulara inanarak uyarmak isterim.
15 Mayıs böyle mi anılmalıydı? Kordon’da on yıllar sonra tüm 15 Mayıs şehitleri anıtı dikildi, Konak Belediye Başkanı ortada yok! Milletvekilleri kayıp, bir iki başkan ve Cemil Tugay dışında kimse yok. 19 Mayıs ise sadece eğlence festival sanıldı bitti gitti…
Ama benim içim asıl yakan APİKAM… Rahmetli Piriştina’nın kurduğu, Aziz Kocaoğlu’nun gözü gibi baktığı Apikam son altı yıldır meçhule yol alan gemi gibi. İzmir’in yüreğini hala burkan 15 Mayıslarda bağrında halkı toplayan Apikam, bugün 15 Mayıs’ı ya da 19 Mayıs’ı değil Müzeler gününü önemsiyor müzesi olmadan.
Artık yeter, kulağıma gelen nahoş sözler, burnuma gelen fena kokular var. Hayatımın 8 yılını gece gündüz verdiğim kurumun helak olmasına göz yummamam. Bekleyin hem sonmühür köşemde hem de 90saniyelerde anlatacağım. Çünkü Cemil Tugay’a yazık olsun istemem! Ne mutlu Türküm diyene.