CHP’li Eren Erdem’in, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu soruşturmasında gizli tanıkların kimliklerinin açıklanması gerektiğine dair çıkışı, parti içindeki gerilimi ve soruşturmanın siyasi boyutunu gözler önüne serdi. Kemal Kılıçdaroğlu’na yakın bir isim olan Erdem, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na “Gizli tanıkları açıklayın” çağrısı yaparak, bu sürecin CHP içinde maksatlı bir algı operasyonuyla Kılıçdaroğlu ve ekibine yönelik bir ithama dönüştürüldüğünü savundu. Peki, bu gizli tanıklar kimler ve isimleri neden açıklanmıyor? İşte detaylar…
Eren Erdem’in İddiası: “Gizli Tanıklar İBB İçinden”
Eren Erdem, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, gizli tanıkların kimliklerinin açıklanmasının bir “ahlaksızlığa meydan okuma” olduğunu belirtti. “Okuduğumuz beyanlardan anlaşılan; gizli tanıklar bizzat İBB içinden kişiler gibi görülmektedir” diyerek, tanıkların İmamoğlu’nun yakın çevresinden olabileceği imasında bulundu. Erdem, bu tanıkların ifadelerinin, Kılıçdaroğlu ve yol arkadaşlarını hedef alan bir kampanyaya dönüştürüldüğünü, ancak asıl sorunun İBB içindeki “çıkar çatışmaları” olduğunu öne sürdü. Kendisi de geçmişte gizli tanık kumpasıyla 2 yıla yakın hapis yatmış biri olarak, bu algı operasyonuna karşı mücadele edeceğini vurguladı.
Gizli Tanıklar Kimler? İsimler Neden Gizli?
Soruşturma dosyasında Meşe, Ladin, Çınar ve İlke kod adlı 4 gizli tanık yer alıyor. Bu tanıkların ifadeleri, İmamoğlu’nun “yolsuzluk” ve “terör örgütüne yardım” suçlamalarıyla gözaltına alınmasında önemli rol oynadı. Milliyet’ten gelen bilgilere göre, bir tanık İBB çalışanıyken, bir diğeri örgüt üyesi olduğu iddia edilen bir şahıs. Gizli tanık Meşe, “Adem Soytekin, İmamoğlu’nun kasalarından biri” gibi iddialarda bulunurken, Çınar ise benzer şekilde “duymuştum” tarzı muğlak ifadeler kullandı. Ancak Türk Ceza Kanunu’nun tanık koruma hükümleri gereği, gizli tanıkların kimlikleri güvenlik nedeniyle açıklanmıyor. Erdem’in talebi, hukuki olarak uygulanabilir görünmese de siyasi bir baskı oluşturmayı hedefliyor.
Parti İçi Çatışma ve Soruşturmanın Gölgesi
Erdem’in “Kılıçdaroğlu ve yol arkadaşları partisini yargıya taşımaz” sözleri, gizli tanıkların CHP’nin eski lideriyle bağlantılı olmadığını, aksine İmamoğlu ekibi içinden çıktığını ima ediyor. Bu, İmamoğlu’nun gözaltı sürecinin parti içinde bir hesaplaşmaya dönüştürüldüğünü ve Kılıçdaroğlu’na yakın isimlerin “şerefsizce itham” edildiğini savunan Erdem’in tepkisini açıklıyor. Soruşturmada 106 şüpheli arasında İBB yöneticileri ve iş insanlarının yer alması, Erdem’in “itirafçı akını” iddiasını destekler nitelikte. Ancak gizli tanıkların kimliklerinin açıklanması, hem hukuki hem de siyasi açıdan şimdilik mümkün değil; bu da tartışmayı daha da alevlendirebilir.