Son Mühür/Gamze Eskiköy- İfadesi ortaya çıkan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve aynı zamanda Türkiye Belediyeler Birliği Başkanı Ekrem İmamoğlu, tutuklandığı mahkemede kendisine yöneltilen suçlamalarla ilgili dikkat açıklamalarında yer aldı. “Yazdıkları her sayfanın çöp değerindedir” sağlığını kullanan İmamoğlu, kendisine yöneltilen suç isnatlarının hiçbir değer taşımadığını vurguladı.
İmamoğlu, "silahlı terörün neden olduğu yardım etme" suçlamasıyla yürütülen soruşturma kapsamında soruşturmanın yapılmasının gerekmediği yönündeki kararın kamuoyuna yansıdı. Kararda, hakkında soruşturma soruşturması kapsamında tutuklandığı, ancak bu aşamada başka bir soruşturma tedbirinin gerekli görülmediği belirtildi.
Kumpas ve pusu düzenini kuran 2 savcının suç isnadı
İmamoğlu, mahkemede vermiş olduğu ifadede "Tam bir kumpas ve pusu düzenini kuran 2 savcının suç isnadı görmekteyim. Vatana ihanet etmektedirler, dolayısıyla suç isnadının bende zerre kadar kıymeti yoktur, yazdıkları her sayfa çöp niteliğindedir. Ben dün ne istedilerse vermedik diyenlerden ve dün dünde kaldı cancağızım diyenlerden değilim. Atatürk'ün kurduğu bu Cumhuriyetin 2. Yüzyılında gençleri ile tarih yazacağı bir döneme imza atmaya kararlı bir siyasetçiyim, bu hedefimi bu milletin 86 milyon insanımızın evlatları ile birlikte başaracağımızı milletimiz görecek ve yaşayacaktır" diye konuştu.
"Tutuklama yönündeki talebinin reddine"
İstanbul 10. Sulh Ceza Hakimliği'nin verdiği kararda, MASAK raporları, tanık beyanları, HTS kayıtları ve diğer belgelerle yoğun suç şüphesi olduğu ifade edilse de, İmamoğlu'nun zaten başka bir suçtan tutukluluk halinde olduğu nedeniyle ek bir raporlamanın yapıldığına hükmedildi.
Karada, “Şüpheli Ekrem İmamoğlu’nun her ne kadar silahlı terör örgütüne yardım etme suçundan tutuklanma istemiyle hakimliğimize sevk edilmiş ve dosyada bulunan MASAK raporları, tanık beyanları, HTS raporları, kolluk tutanakları ve tüm dosya kapsamı uyarınca kuvvetli suç şüphesi bulunsa da, hakimliğimizin 23.03.2025 tarihli 2025/347 sorgu sayılı kararı uyarınca İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen 2024/228233 sayılı soruşturma kapsamında hukuka aykırı olarak kişisel verileri kaydetmek, rüşvet almak, kamu kurum ve kuruluşlarının ihalesine fesat karıştırmak ve suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçlarından tutuklanmasına karar verildiğinden bu aşamada tutuklama tedbirinin gerek bulunmadığı anlaşılmakla İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının tutuklama yönündeki talebinin reddine" ifadeleri yer aldı.
İfade tekrarlandı
İmamoğlu emniyette vermiş olduğu ifadeyi tekrarlayarak, “Elime geçen sevk yazısında benden ifade alan savcının isminin olmadığı, iki farklı savcının isminin olduğunu gördüm. Sayfalarca PKK terör örgütü, hiç ilgilenmediğim KCK, HDK vesaire kısaltmalarla geçen farklı dergilerde farklı terör örgütlerinin söylemlerinin dizildiği, tam bir kumpas ve pusu düzenini kuran 2 savcının suç isnadı görmekteyim" dedi.
Meslek şereflerini kaybetmiş kişiler!
Tam bir kumpas ve pusu düzenini kuran 2 savcının suç isnadı görmekteyim. Vatana ihanet etmektedirler, dolayısıyla suç isnadının bende zerre kadar kıymeti yoktur, Hepsi benim için çöp niteliğindedir. Bütün bunları benim için yazan ve terör örgütü üyeliğini ortaya koyan kişiler meslek şereflerini, meslek namussuzluklarını kaybetmiş kişilerdir. Bu tür kişiler sadece bunları yazma marifetine sahip değil muhtemeldir ki ülkemizin başına bela olmuş veya olacak terör örgütü deneyimlerine de sahip olduklarını düşünüyorum, çünkü bu tür pusu ve kumpas işi terör örgütü üyesi olmakla başarılabilir diye düşünüyorum, yaptıkları bu iş ve işlemler ülkemizin adalet sistemine atılmış bir bombadır, tahribatı büyük olacaktır, yüce Türk yargısına ve onbinlerce namuslu yargıç, savcılara sesleniyorum ki, bu tür meslek namusunu, meslek ahlakını yitirmiş insanlara meydan vermeyin, şeref yoksunu bu insanlar Ramazan ayında kul hakkının ötesine geçip milletimize ve vatana ihanet etmektedirler, dolayısıyla suç isnadının bende zerre kadar kıymeti yoktur, yazdıkları her sayfa çöp niteliğindedir.