Son Mühür / Arif Enes Durak - Görevden uzaklaştırılan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun diplomasının iptaliyle ilgili yeni bir gelişme yaşandı. Liberal Demokrat Parti (LDP) eski Genel Başkan Yardımcısı Hasan Kulaksız, İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü ve Yönetim Kurulu üyeleri hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu.
“Seçme ve seçilme hakkına müdahale” iddiası
11 Nisan 2025 tarihli dilekçede, İmamoğlu’nun diplomasının 1994 yılında İstanbul Üniversitesi tarafından dekanlık ve rektörlük onayıyla düzenlenip resmi kayıtlara geçirildiği hatırlatıldı. Dilekçede, bu işlemin kazanılmış hak olduğu vurgulanarak, “Bu durum, ‘kazanılmış hakların geri alınamazlığı’ ilkesi ve hukuk devleti güvencesi altında temel hakların korunması anlamına gelmektedir” denildi.
Kulaksız'ın dilekçesinde İstanbul Üniversitesi'nin, 18 Mart 2025 tarihinde aldığı diploma iptali kararı için şu ifadeler yer aldı:
“İstanbul Üniversite Yönetim Kurulu’nun, 18 Mart 2025’te ‘üniversite isminin yanlış yazıldığı’ gerekçesiyle, hiçbir yeni hukuki gerekçe veya objektif akademik değerlendirme yapılmadan, geçmişte kazanılmış ve usulüne uygun biçimde onaylanmış diplomanın iptaline karar vermiştir. Bu işlem, idarenin kendi kusurunu vatandaşa yükleyerek geri alma işlemidir.”
“Keyfi, hukuksuz ve anayasa'ya aykırı”
Dilekçede, sadece bireysel değil anayasal düzene karşı bir suç işlendiği iddia edilerek, “İdarenin, geçmişte kesinleşen ve kamu düzenine uygun olarak tesis edilmiş bir hakkı, hiçbir yeni delil veya yasal dayanak olmaksızın geri alması, idari tasarrufun keyfi olduğu ortaya koymaktadır. Bu uygulama, yalnızca kişisel mağduriyeti değil, aynı zamanda demokratik seçimler gibi temel hakları da zedelemekte, seçme, seçilme ve temsiliyet haklarına müdahale niteliği taşımaktadır" denildi.
Kulaksız dilekçesinde, Anayasa Mahkemesi'nin Abidin Pişkin kararına ve Yargıtay’ın emsal kararlarına atıfta bulunarak, diplomanın iptalinin hukuki güvenliği ve öngörülebilirlik ilkelerini çiğnediğini savundu. Ayrıca, “usulüne uygun belgelerin geri alınamayacağı”na ilişkin Yargıtay 2. Ceza Dairesi’nin kararları da dosyada yer aldı.
TCK 257 ve 309. Maddeye göre soruşturma talebi
Dilekçede, üniversite yetkilileri hakkında Türk Ceza Kanunu’nun 257 ve 309. maddeleri uyarınca soruşturma başlatılması ve kamu davası açılması talep edildi. Delillerin karartılmaması için üniversitenin tüm iç yazışmaları, dijital arşivleri, karar tutanakları ve komisyon raporlarının soruşturma dosyasına dahil edilmesi istendi.
Dilekçede yer alan en dikkat çekici bölüm ise şu ifadeler oldu:
“İlgili işlemin yalnızca bireysel bir hak ihlali değil, anayasal düzeni tehdit eden ağır bir suç olması nedeniyle soruşturmanın ivedilikle ve şeffaf olarak yürütülmesi hususlarını bilgilerinize arz ve talep ederim.”
Ne olmuştu?
Ekrem İmamoğlu, 19 Mart’ta yürütülen 'terör' ve 'yolsuzluk' soruşturması kapsamında gözaltına alınmış, 23 Mart’ta “ihaleye fesat, kişisel verileri kaydetme, rüşvet ve örgüt kurma” suçlamalarıyla tutuklanarak Silivri Cezaevi’ne gönderilmişti. Tutuklamanın ardından İçişleri Bakanlığı kararıyla İBB Başkanlığı görevinden uzaklaştırılmıştı.