Son Mühür TV - Ayşegül Koç/ Uluslararası Aktivist Sanatçılar Birliği Başkanı Ümit Yaşar Işıkhan, Son Mühür TV’de yayınlanan Sıcak Bakış programında Ayşegül Koç’un sorularını yanıtladı. Sanatın topluma ulaşmasını sağlayacak ortamların oluşturulması gerektiğini dile getiren ve belediyelerin bu konuda yetersiz kaldığını ifade eden Işıkhan, 3K’ya dikkat çekerek, ‘Belediyelerde Kent Kültür Konseyi kurulmalı’ dedi.
“Ferdi Tayfur, bizim kuşağımızın sanatçısıydı”
“Arabesk müziğinin usta ismi Ferdi Tayfur’u rahmetle anıyoruz” diyen Işıkhan; “Bizim kuşağın sanatçısıydı. 68 kuşağının sanatçısı Orhan Gencebay idi, 78 kuşağının sanatçı ise Ferdi Tayfur idi. Ferdi Tayfur, Orhan Gencebay, Müslüm Baba bunlar halkın duygu ve düşüncelerini, sözleriyle müzikleriyle ifade eden, paylaşan ve o nedenle halk tarafından da çok önemsenen sevilen sanatçılar oldu. Halk kendine yakın olanı sever, ona sarılır çünkü onun sözcülüğünü yapıyordu bu isimler. Arabesk zaten kültürel bir sentez değil mi? Arabesk müzik Anadolu coğrafyasının kültürel altyapısının alt metnin ta kendisi. Değerli sanatçımızı kaybetmenin üzüntüsünü yaşıyoruz” dedi.
“Özlediğimiz nitelikte bir sanat yılı değildi”
2024 yılında İzmir’de hayata geçirilen kültür sanat çalışmalarından bahseden Işıkhan, eleştirilerde de bulundu. Işıkhan; “Özlediğimiz nitelik ve sayıda çok çarpıcı etkinliklerimiz olduğunu söyleyemem. Ama hayata geçenlerden bahsedeyim. Galeri anlamında; İzmir’in Yunanlılar tarafından işgali sırasında yapılan yıkımlara ilişkin açılan ‘Yanık Kent İzmir’ sergisi çok etkileyici idi. Gazze’de gördüğümüz o yıkımları biz de yaşamışız. Emperyal güçlerin kullandığı yöntem aynı. Bunun dışında Picasso’nun da sergisi oldu. Resimden seramiklere imgesel bir yolculuktu. Joan Miro’nun da sergisi vardı. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın düzenlediği Kültür Yolu Festivali güzeldi. Bu tip festivaller arttırılmalı. Her ilimizin kendine ait bir mitolojik geçmişi var, kültürü var, giyim tarzı var. Bunları kültür turizmi ile buluşturup festivaller yapmak gerekiyor. Her ilde bir marka var. Yapılan tüm çalışmaların kime hitap ettiği de çok önemli. Burada şöyle bir çelişki yakaladım: Bu yapılan bütün etkinlikler belirli bir kesimin izleyebildiği etkinlikler oldu. Bir gecekondu bölgesinden ne bileyim kent merkezine uzakta kalan semtlerden pek kimseyi göremedik, göremezsiniz, neden? Çünkü ulaşım problemi var. Belediyeye önerim şu; etkinliklere sadece merkezdekilerin yararlanması için değil çeperlerdekilerinde uluşmasını sağlayalım. Selçuk’ta da Efes’te çok güzel işler yapılıyor. Ama genel olarak baktığımızda buraya da halk ulaşamıyor. Uluslararası festivaller düzenleyen bir kurum var adını vermeyeceğim. Uluslararası İzmir Sanat Festivali adıyla bir şeyler yapıyorlar. Bakıyorsunuz yapılan etkinliklerin halkla hiç alakası yok, İzmir dışında. İzmir’de Kürk Mantolu Madonna, Saatleri Ayarlama Enstitüsü oynandı. Kalabalık tiyatro gruplarından çok, tek kişilik oyunlar vardı çoğunlukla. İzmir’de sahne olarak toplasanız 4-5 yerimiz var. Bence bu sayı yeterli değil” diye konuştu.
"Bu kentin sanatçısına sahip çıkın"
İzmir'deki belediyelerin kültür ve sanat alanındaki rolüne dair eleştiriler ve önerilere yer veren Işıkhan, belediyelerin sadece mimari, gökdelen ile değil, kentte yaşayan insanların ve sanatın gelişimiyle de ilgilenmeleri gerektiğini vurguladı. Ancak birçok belediyenin bu konuda yetersiz kaldığını belirterek, özellikle küçük belediyelerin sanatla ilgili eksikliklerini eleştirdi. Işıkhan; "Bir kentten sorumlu olmak sadece mimarisinden sorumlu olmak demek değildir. O kente anlam katan orada yaşayan insanlardır. O insanların da güzelliğini arttıracak olan farklılığını gündeme getirecek olan sanattır. Ben bu kentin sanatçısıyım, bu kente kim hizmet edecekse sanat anlamında bütün bilgilerimi de paylaşmaya hazırım. Ancak mevcutta baktığımızda bu kentin sanatçısına da sahip çıkılmıyor. İzmir Fuarı oldu, sanatçıların içinde bir tane İzmirli vardı. Sanat hayatının 60. Yılı dolayısıyla Ali Kocatepe sahne aldı. Çim konserlerini protesto ettim ben, katılmadım. İzmirli sanatçılara sahip çıkılmalı. En azından popüler isimler kadar bu sanatçılara da olanak oluşturmak gerekli " ifadesini kullandı. Sanatın topluma ulaşmasını sağlayacak ortamların oluşturulması gerektiğini dile getiren ve belediyelerin bu konuda yetersiz kaldığını ifade eden Işıkhan, 3 K’ya dikkat çekti. Işıkhan belediyelerde Kent Kültür Konseyi'nin kurulmasının önemine dikkat çekti.