İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun aralarında İsmail Saymaz'ın da bulunduğu 45 gazeteciyle Roma'ya yaptığı seyahati Necati Doğru Sözcü gazetesindeki köşe yazısında eleştirmişti. Bu yazının ardından Necati Doğru'nun özel işlerim var diyerek yazılarına ara vermesi gazeteci Nihat Genç'e göre kendi isteğiyle yapılan bir ayrılık değil. 'Necati Doğru, eğilmemiş bükülmemiş lafını hiç esirgememiş elli uzun yıldır yazan usta gazetecimiz!' hatırlatmasında bulunan Nihat Genç, 'Geçen ay tuhaf bir şey oldu, İmamoğlu'nun Roma gezisini Sözcü Gazetesi'ndeki köşesinde yine aynı gazetede yazan İsmail Saymaz gibi gazetecilerin adlarını verip eleştirerek yazdı!
Tuhaf olan şu, bu yazı son yazısı oldu, 'özel işlerim' var diyerek okuyucudan uzun bir ara isteyip ayrıldı! Bu hiç de alışıldık bir durum değil, çünkü örneği var, karakteri ortada,  Necati Doğru yazısına dokunulan bir gazetede çalışmaz!
Pek tabii olup biten nedir çakozladınız, yazısında İmamoğlu ve İsmail Saymaz isimlerinin geçmesi sonu oldu!  İmamoğlu ve İsmail Saymaz isimlerinin çok kısa zamanda kat ettiği güce kudrete otoriteye bakar mısınız?
Ve Necati Doğru gibi muhalif medyada sözünü esirgemeyen son kale de gidince bugün İmamoğlu'nun özel jetle Avrupa Kupası maçlarına gitmesini eleştirecek cesarette tek bir kalem kalmadı!' mesajı verdi.

İsrail, Lübnan Sınırındaki Üçüncü Askeri Bölgeyi İlan Etti İsrail, Lübnan Sınırındaki Üçüncü Askeri Bölgeyi İlan Etti


Ortalık mis gibi tertemiz...

Nihat Genç sosyal medya paylaşımında şunları söyledi.
Bütün muhalif medyayı didik didik okuduk ve İmamoğlu'nun jetle maça gitmesini eleştiren tek yazı yok, ortalık mis gibi tertemiz!
Sadece, Mansur Yavaş trolleri öne çıktı ve bakın bizim başkan halkın arasında maç izliyor  ama sizinki özel jetle gidiyor diye sosyal medyada kapıştılar!
Ve dünkü gün, Yılmaz Özdil, kendine iftira atıldığını söyleyip Özgür Özel'in gözlüğünü .ötüne sokacağını söyledi!
İşte burada işler karışıyor, herkes birbirine girmiş ama kim aslında kimin adamıdır bilemiyoruz ve okuyucu iç savaşın arka sahnesindeki güçleri isimleri anlamakta çok zorlanıyor!
Bence açık harbi ve net olalım, İmamoğlucular, Mansurcular, Kılıçdaroğlucular, Özgür Özelciler, tuttukları tarafı açıkça söylesinler!
Ki, hem kim kimin adamı bilelim, hem de Kılıçdaroğlu'nun o meşhur hangi gazeteciler ve gazeteler kimden para alıyor nihayet öğrenmiş olalım!
Bakalım, Yılmaz Özdil'in soktuğu gözlüğü kim çıkartacak? Merakla bekliyoruz, İmamoğlu ya da Mansur Yavaş partisinin genel başkanının namusunu koruyacak mı?
Şimdilik bu sert pozisyona kimsenin (Oda tv, Sözcü, KRT, Tele 1, Cumhuriyet, Halk TV)  itirazını görmedik!
İşte AKP'yle uzlaşma yumuşa günleri, böyle gidiyor!
Ve tarihi seçim zaferinden sonra birbirine girmesi çözülmesi çökmesi çürüyüp düşmesi gereken saray iktidarı olmalıyken, asıl saray entrikaları ve Bizans oyunlarıyla  birbirine giren muhalif taraf oluyor!
Çünkü muhalefetin sömürgeci şirketlere tek lafı yok, muhalefetin tarikatlara tek lafı yok, çünkü muhalefetin sıcak para politikalarına tek lafı yok, çünkü muhalefetin milli bir kalkınma programı yok, çünkü muhalefetin ağır göçmen krizini sonlandıracak politikaları yok aksine CHP'li belediyeler Batı'nın gözüne girebilmek için entegre anlaşmaları yapıyor ve muhalefetin iktidarı taşıyacak kadroları yok ve halka güven verecek politik simaları hiç yok!
İşte Tayyip Erdoğan yumuşama politikasıyla muhalefetin yetersizliği ve arızalarının toplum tarafından daha iyi görülmesini sağlıyor, yani yine sulu götürüp susuz döndürüyor!

Muhabir: Bünyamin Dobrucalı