İsrail'in saldırıları sonucu en az 97 sağlık ve acil yardım personelinin hayatını kaybetmesi ve 4 hastanenin hizmet dışı kalması üzerine Lübnan Doktorlar Sendikası, İsrail’in Lübnan sağlık sistemine karşı işlediği "katliamın" durdurulması için Dünya Sağlık Örgütü ve Birleşmiş Milletlere acil çağrıda bulundu.
Lübnan Hemşireler Sendikası, İsrail'in uluslararası yasaları ihlal ederek sağlık çalışanlarını hedef aldığını vurguladı. Lübnan Sağlık Bakanı Firas el-Ebyad, uluslararası topluma İsrail'in ihlallerinin durdurulması için acil müdahale çağrısında bulundu. Cenevre Sözleşmesi, sivil hastanelere saldırılmasını yasaklıyor.
İsrail Saldırıları, Lübnan'daki Sağlık Sektörünü Tehdit Altında Bıraktı
Lübnan'da sağlık sektörüne yönelik tehditler, İsrail ordusunun Beyrut'un güneyindeki Dahiye bölgesinde Hizbullah'ın istihbarat karargahını hedef almasının ardından artış gösterdi. İsrail basını, saldırıların muhtemel Hizbullah lideri Haşim Safiyyuddin'i hedef aldığını belirtirken, İsrail ordusu konu hakkında açıklama yapmadı. Dahiye'ye yönelik yoğun bombardımanlar, kurtarma ekiplerinin bölgeye ulaşımını engelledi.
İsrail'in ilk hedefi, Hizbullah'a bağlı İslam Sağlık Kurumu oldu; bu saldırıda 7 sağlık çalışanı hayatını kaybetti. 1984'te Lübnan iç savaşı sırasında kurulan İslam Sağlık Kurumu, yoksul ve ihmal edilmiş bölgelere sağlık hizmeti sunmayı amaçlıyor. Kurum, Beyrut'un batısı, güneyi ve Bekaa bölgesinde faaliyet gösteriyor ve bu bölgeler Hizbullah ile Emel Hareketi'ne yakın olarak biliniyor.
"İsrail'e uluslararası sözleşmelere uyma zorunluluğu getirilmeli"
Lübnan Başbakanı Necib Mikati, sağlık ve acil yardım ekiplerinin korunması için diplomatik girişimlerde bulunarak, bu ekiplerin hedef alınan bölgelere ulaşımının sağlanması ve yaralıların nakledilmesi amacıyla İsrail'e baskı yapılmasını istedi. Eski Barolar Birliği Başkanı Mehlem Halef, uluslararası anlaşmaların savaş sırasında tıbbi personelin hedef alınmasını yasakladığını vurguladı. Cenevre Sözleşmeleri gibi anlaşmaların sivilleri koruduğunu belirten Halef, sağlık çalışanlarının uluslararası koruma altında olduğunu ifade etti. İsrail'in Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararlarına saygı göstermediğini ve bu durumun uluslararası meşruiyeti zayıflattığını kaydetti.
Halef, şiddeti reddedip uluslararası meşruiyete bağlı kalmanın önemine dikkati çekerek, "İsrail'e başta savaş hukuku olmak üzere uluslararası sözleşmelere ve hükümlere uyma zorunluluğu getirilmesi çağrısında bulunuyoruz." dedi.