ALPER TEMİZ - Tarım ve hayvancılıkta uygulanan politikalar ve artan girdi maaliyetleri, çarpık sonuçlar doğuruyor. Ulusal Süt Konseyi'nin belirlediği süt fiyatlarının, maliyetleri karşılamaması nın sonucu olarak birçok çiftçi, ineklerini kesmiş ya da satmıştı. Çiftçilerin talepleri arasında yem fiyatlarının düşürülmesi ve Toprak Mahsülleri Ofisi'nin (TMO) verdiği yemlik arpa miktarının artırılması gibi istekler de bulunuyordu. Ancak tarım ve hayvancılıkta girdi maaliyetlerinde yaşanan artış, Tarım ve Orman Bakanlığı'nın Hayvan Kayıt ve Kimliklendirme Sistemi'ni sağlıksız veriler depolamaya dek ittiği kadar bildiriliyor
Edinilen bilgiye göre birçok çiftçi Hayvan Kayıt ve Kimliklendirme Sistemine kayıtlı büyükbaş hayvanlarını kesmesine ya da bir başka alıcıya satmasına rağmen, satılan ya da kesilen hayvanın aynı çiftçi üstünde sistemde kayıtlı göründüğü belirtildi. Öte yandan sistemde üstüne kayıtlı hayvan görünmeye devam eden çiftçilerin, ellerinde hayvan olmasa da, TMO'dan yemlik arpa yardımı almaya devam ettiği ve alınan yardım yemlerini, yem sanayilerine kâr elde ederek sattığı da aktarıldı.


Bayındır Ziraat Odası Başkanı Mehmet Gelir, "Öncelikle çiftçiler artık 'resmi evrak' denildiği an korkuya kapılır oldu. Hayvanı ölüyor, kesmek zorunda ya da satmak zorunda kalıyor ancak  Hayvan Kayıt ve Kimliklendirme Sistemi'ne bu değişiklik yansımıyor. Aslında Tarım İlçe Müdürlüğü'ne giderek bildirilmesi gerekiyor, aynı zamanda da Tarım İlçe Müdürlüğü'nün köy köy gezerek denetimde bulunması gerekiyor. Ancak bunların hiçbirisi doğru düzgün yapılmıyor. Zaten çiftçi, mali açıdan çok zor günler yaşıyor, üstüne bir de denetimsizliklerin dozu arttıkça, bu gibi haksızlıklar ortaya çıkıyor" diye konuştu.

Destek Ödemesi Vitrin 23.8.2024

"Çiftçi mecbur kaldı"
Sistemdeki bozulmayı detaylarıyla Yenigün'e anlatan Bornova Ziraat Odası Başkanı Cengiz Derici, "Hayvan Kayıt ve Kimliklendirme Sistemi'nde, hayvan sahiplerinin kaç tane hayvana sahip olduğu ve ne kadar yem almayı hak ettiği analiz edilebiliyor. Ancak sistemdeki denetimsizlik, tarım politikalarındaki hatalar ve çaresizlik, kaosa neden oluyor. Çiftçi hayvanını satıyor ancak satılan hayvan hala aynı kişinin üstüne kayıtlı görünüyor. Normalde Tarım İl Müdürlükleri yıllık denetim uygulamakta. Ancak çoğu zaman personel yetersizliği, çoğu zaman da bilinçli olarak görmezden gelme durumu söz konusu olduğu için, hayvanı olmayan kişi yem yardımı almaya devam ediyor. Yem üreticisine bu kişiler belli bir kâr ile yem satsa da, sanayici çok yüksek boyutlarda kâr ile katma değer kazandırıp piyasaya sürüyor. Diğer yandan, aslında çiftçi de çaresiz. Bu koşullara hatalı politikalar nedenilye düşülüyor. " diye konuştu.


"Tam bir kaos"
"Çok fazla hayvan kesimi oluyor ancak sistemde, kesilen hayvan hala canlı göründüğü için Bakanlığın açıkladığı hayvan sayıları da hatalı oluyor" diyen Derici, "Başka bir açıdan bakıldığında da haksız bir rekabet unsuru olduğu da söylenebilir. Öyle bir bozukluk söz konusu ki, hangi açıdan bakarsanız bakın, farklı sonuçlar çıkartabiliyorsunuz. Çiftçi mi suçlu, politikalar mı hatalı, kim mağdur kim değil... Tam bir kaos. 'Yıllardır planlama yapılmalı' diyoruz ancak senede bir kere bile denetim yapılmıyor. Hatta süreç, bu kişilerin üstünden kredi kullanmaya kadar gitti. Kişinin hayvanı yok ancak birbaşkası, bu kişi üstünden çiftçi kredisi alıyor. Kurban Bayramı'nda tüm hayvanını satan kişinin, sistemde hala işletmesi işler vaziyette görünüyor. En önemlisi ise bu bozukluğun hatalı politikalar olduğunu bilen siyasi irade, 'Üstlerine gitmeyin' de diyor" şeklinde konuştu.

Muhabir: Alper Temiz