İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay tarafından İzmir Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmenliğine getirilen sanatçı Levent Üzümcü, kentte yapacaklarıyla ilgili çarpıcı açıklamalar yaptı. Enver Aysever'in youtube üzerinden yayınlanan programına konuk olan Levent Üzümcü İzBŞT'nin Kurucu Genel Sanat Yönetmeni Yücel Erten'le ilgili olarak 'ben herhangi bir kavganın ardılı ya da önü değilim. Olamam da. Bizim aldığımız mesleki terbiyede büyüklerimizle aramızdaki mesafe her zaman için çok bellidir. Saygımızda, sevgimizde asla bir sorun olmaz. Ben bunu çok önemsiyorum. Türkiye'nin yetiştirdiği nadir entelektüellerden birkaçı kendi aralarında bir ton üzerinden konuşuyorlar. Bu benim bilmediğim bir karşılaşma ve bir oyuncu olarak bilmediğim bir karşılaşmaya girmek istemiyorum. Sonuçta herkes kendince haklı, herkes kendince doğru' diye konuştu.

İşte Levent Üzümcü'nün açıklamalarından öne çıkan detaylar...

Yücel Erten'in görev süresi yenilenmedi...

Yücel Erten'in görev süresi bitti ve görev süresi yenilenmedi. Bu bir gerçek. Yönetim Kurulu'na verilmişti genel sanat yönetmenini seçmek yetkiyi. Fakat burasının yapısına bakıldığında babadan oğula geçeceği bir şey haline getirilmişti. Yönetim kuruluna sizin atadığınız dört kişi, seçilmiş başkanın atadığı iki kişi birlikte karar veriyor. Tiyatroda darbe olarak adlandırdıkları şey teknik olarak budur. Belediye başkanı halk seçtiği halde, ben nasıl olur da bana bağlı bir yerin başındakini seçemiyorum noktasındaydı. Belediye başkanı İstanbul'da olduğu gibi, 'şudur, ben bunu atadım' dese kimse bir şey diyemez.

Onu Başkan Tugay'a sorun...

Cemil Tugay'la görüştüm. Yaşam şartlarımla ilgili beklentimi sordu, barınmayla ilgili çok önemli olmayan bir iki şey söyledim. Siyasi bir tercih mi sorusu onların cevaplayabileceği bir şey. Bence başkana sorun, çünkü son kararı veren kendisi.

Suya sabuna dokunacağız...

Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı Devlet Tiyatrolarının şu an suya sabuna dokunamayacağını ifade eden Üzümcü, “İzmir’de Devlet Tiyatrosu ile Şehir Tiyatrosu arasındaki en önemli fark, biz suya sabuna dokunacağız. Devlet Tiyatrosu şu an suya sabuna dokunamaz. Sonuçta Bodrum’da arazi peşinde koşan bir Kültür ve Turizm Bakanı var. Onun kültürle falan bir alakası yok. Karısı gitsin antik bir yerlerde şarkı söylesin falan diye takılan bir grup insan bunlar” ifadelerini kullandı.

İzmir Şehir Tiyatroları’nda nasıl bir repertuvar olacak?

Bir kere temel anlamda çocuk ve gençlik tiyatrosu olacak. İzmirli seyircilerimizin buna özellikle özen göstereceğimizi bilmesini isterim. Örneğin, Türkçe konuşmayı bilmeyen okula başlamamış mülteci çocuklar için de oyunlar yapacağım. Bu oyunda Türkçe olmayacak harekete dayalı çocuk oyunu bu. Onu yapmayı düşünüyorum ilk etapta. Ondan sonra İzmir’deki ilkokul, ortaokul ve lise öğrencilerinin geleneksel Türk tiyatrosuyla, Hacivat-Karagöz’le, anlatı tiyatrosuyla, Kavuklu ve Pişekar formlarıyla, meddahla bir parça tanışmasını istiyorum. İlk etapta tiyatronun içinde böyle bir birim olacak. Bunun için canla başla çalışacağız. Suya sabuna dokunacak oyunlarımız. Bir ödenekli tiyatro hayatı boyunca suya sabuna dokunmayan oyunları yapma hakkına sahip olamaz. 

Halkın sorunlarına sırtımızı dönemeyiz...

Bir tiyatro, hele ödenekli tiyatrolar, halk bu kadar açlık çekerken, halk bu kadar adaletsizlik yaşarken, ekonomi bu kadar kötü yönetilirken bu ülkede, tiyatro sanatının yazarlarının tarih boyunca bunlarla ilgilendiği sözler, buna dair söylediği sözler yok sayılamaz. Çünkü biz burada özel tiyatro yapmıyoruz. Bizim bilet paramız 750 liranın üzerinde değil, 10’da biri, hatta 20’de biri bizim bilet fiyatımız. Biz halkın parasıyla tiyatro yapıyorsak halkın sorunlarına sırtımızı dönemeyiz. Ben bunu doğru bulmuyorum. Ama bu demek değil ki koca bir tiyatro sadece politik tiyatro yapacak…  Hayır, sizin kırmızı ışıkta durup geçmeye bile karar vermeniz bir politikadır. Filenizi dolduramadığınız, ev kiranızı veremediğiniz, yol yemek parasını hesap ettiğiniz bir ülkede yaşamak ve burada karar vermek bir politika demek. Bizler de sanatla uğraşan insanlarız ve karar veriyoruz. Bunlarla ilgili konuşan insanların yazdıkları oyunları sahneleyeceğiz.

Ben kavga etmeyeceğim...

Destek olmak isteyen herkese kapımız her zaman açık. Köstek olmak isteyenler için ben kavga etmeyeceğim. Ben kavgacı biri değilimdir, kavga etmeyi sevmiyorum. Çünkü ben kavga etmeyi bilmiyorum. Görev sürem 3 yıl. Gerçekten isteyerek geliyorum, şehrime borcumu ödemek için geliyorum.

Muhabir: Bünyamin Dobrucalı