İZKİTAP- 4. İzmir Kitap Fuarı'nda öne çıkan yazarlar, kitapseverlerle bir araya gelmeye devam ediyor. Ülkemizdeki polisiye roman denilince akla gelen isimlerden biri olan Ahmet Ümit, fuarda okuyucuları ile buluştu.
"Yırtıcı Kuşlar Zamanı"
Başkomiser Nevzat’ın hikâyelerini konu alan yeni romanı "Yırtıcı Kuşlar Zamanı"nı tanıtan Ümit, gelecek romanı hakkında da ipuçları verdi. "Yırtıcı Kuşlar Zamanı"ndaki Nevzat karakterinin okuyucular tarafından çok sevildiğini ve artık bir kahraman gibi benimsendiğini belirten Ümit, roman kahramanlarını öldürmediğini, Nevzat’ı da asla öldürmeyeceğini ifade etti. Ümit, “Başkomiser Nevzat zamansız, yaşlanmayacak, emekli olmayacak, o devam ediyor. Romanın zamanı, gündelik hayatın zamanı değil, o nedenle Nevzat devam edecek. Her kitabımda Başkomiser Nevzat olmayacak, çünkü aynı karakteri yazmak sıkıyor, bir süre başka şeyler yazmak gerekiyor. Özlediğim zaman, eski bir dost, akraba gibi Nevzat ile tekrar bir araya geliyoruz. Bir roman yayımlandıktan sonra yeni bir roman düşünmeniz gerekiyor ve aklımda bir şey var” dedi.
"Kayıp Tanrılar Ülkesi"
Ümit, yeni romanında ana karakterin "Kayıp Tanrılar Ülkesi" kitabındaki Berlin Emniyet Müdürlüğü’nde görevli Başkomiser Yıldız Karasu olacağını duyurdu. “Yıldız Karasu, Berlin’de yaşayan bir başkomiser. İki kere ayrımcılığa uğruyor, Türk ve kadın olduğu için. Şimdi yeni romanda bir Yıldız Karasu yazalım mı? Anadolu, Berlin, Roma arasında geçen, kaçırılan tarihi eserler olsa. Bu kadın polisi yazmak istiyorum. Kadın yüzyılı ve kadınlar uyanıyor, varız diyorlar, biz artık ikinci sınıf vatandaş olmayacağız, sadece anne değiliz, biz insanız, diyorlar. Erkekler neyi yapıyorsa onu yapıyoruz diyorlar. O yüzden Yıldız Karasu’nun olduğu bir karakter yazmayı düşünüyordum, siz de olur diyorsunuz” diye ekledi. Ümit, ayrıca okuyucuları için kitaplarını imzaladı.
Ahmet Mümtaz Taylan okuyucularla buluştu
Ünlü oyuncu, yönetmen ve yazar Ahmet Mümtaz Taylan da İZKİTAP’ta okuyucularıyla bir araya geldi. "Ara Toplam" adlı kitabını pandemi döneminde yazdığını belirten Taylan, “Bugüne kadar meslekte, aile hayatımda ne yaptım, arkadaş, dost, evlat, baba, yurttaş olarak bugüne kadar nasıl geldim, işte bunları anlattığım bir kitap. Önceki yıllarda dergicilik yaptım, Radikal ve Hürriyet’te yazılar yazdım. Her zaman yazıyla ilişkim oldu. Konservatuvar yıllarından bu yana kağıt kalemle aramızdaki ilişki hiç kopmadı ve Ara Toplam onun bir hediyesi, geniş kitlelere ulaştı. Güzel bir şey, bir de bu yolla iletişim kurmak çok keyifli. Kendim için bir şans olarak görüyorum” dedi.
Dijital platform ve beyazperde ayrımı
Taylan, dizilerin ideal süresiyle ilgili olarak, "Dijital platformlar ve beyazperde ayrımını nasıl buluyorsunuz?" sorusunu yanıtlarken, “Sinemaya mani bir şey olduğunu düşünmüyorum. Sinema bambaşka bir alan. Dijital belki TV’yi baltalayabilir, zorlayabilir. Zaten bu televizyon anlayışının gerçekten bitmesi lazım. Saat 20.00’de özetle başlayan 24.00’te biten dizileri üretmek de çok zor. Dünyada 45 dakika ideal, bizde 140 dakikaya kadar çıkıyor. Umarım bu anlayış biter” dedi. Nuri Bilge Ceylan’ın Bir Zamanlar Anadolu’da filmiyle ilgili de konuşan Taylan, “Dünyanın birçok sinema eleştirmeni tarafından, gelmiş geçmiş en iyi 10 filmden biri olarak gösteriliyor. Nuri Bilge’ye çok şey borçluyuz” ifadelerini kullandı.
"Gurur duyduğum bir iş"
Taylan, Hakan Günday'ın "Daha" adlı romanının beyazperde uyarlaması olan, yönetmenliğini Onur Saylak’ın yaptığı "Daha" filmi hakkında da, “Daha filmi, içinde olmaktan çok mutlu olduğum, gurur duyduğum bir iş. Hakan Günday harika bir romancı. Bir romanı perdeye taşımak neredeyse imkansız bir şeydir, o kadar güçlü bir romandı ki onun perdeye taşınmasını önemsedik. Onur Saylak ile yüzümüzü kızartmayacak, Hakan’ın da onayladığı bir film ortaya çıktı” diye ekledi.