İzmir Barosu Başkanı Sefa Yılmaz ve Genel Sekreteri Zöhre Dalkıran'ı ölümle tehdit eden Türker Eriş, 23 Aralık'ta gözaltına alındı ancak adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Eriş, sosyal medyada tehdit mesajı paylaştıktan sonra yeniden gözaltına alındı ve adli kontrol şartını ihlal ettiği gerekçesiyle tutuklandı. İzmir Barosu, cezasızlık politikasının avukatlara yönelik şiddeti artırdığına dikkat çekerek, sosyal medya hesabından bir paylaşım yaptı.

Tutuklama-3

Ne olmuştu?

İzmir Barosu Adli Yardım Merkezi'ne başvuran Türker Eriş, yardım talebinde bulundu. Merkez tarafından görevlendirilen avukatlar, Eriş'in davranışları ve tutumu nedeniyle görevi reddetti. İddiaya göre, bunun üzerine Eriş, İzmir Barosu Başkanı Sefa Yılmaz ve Baro Genel Sekreteri Zöhre Dalkıran'ı, gönderdiği video ve mesajlarla ölümle tehdit etti.

Avukatlar Yılmaz ve Dalkıran, Türker Eriş hakkında tehdit, hakaret, ısrarlı takip, kamu görevlisinin görevini engelleme ve kişisel verilerin hukuka aykırı ele geçirilmesi suçlarından Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu. İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı, Eriş hakkında 23 Aralık'ta gözaltı kararı çıkardı. Eriş, nöbetçi hakimlik tarafından serbest bırakıldı ancak mağdurlara yaklaşmaması ve haftada bir gün kolluğa imza vermesi şartı getirildi. İzmir Barosu, karara tepki gösterdi.

Avukat

"Uygulanan cezasızlık politikalarının failleri cesaretlendirdiği aşikar"

İzmir Barosu'nun sosyal medya hesabından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

"Şüpheli Tutuklanmıştır

Baro görevleri sebebi ile Baro Başkanımız Av. Sefa Yılmaz, Genel Sekreterimiz Av. Zöhre Dalkıran ve ailelerine yönelik ölüm tehditlerinden dolayı gözaltına alınıp daha sonra adli kontrol ile serbest bırakılan şüpheli T.E, sosyal medyada paylaştığı tehdit mesajı sonrası dün tekrar gözaltına alınmış ve adli kontrol şartını ihlal ettiği gerekçesiyle bugün hakkında TUTUKLAMA kararı verilmiştir.

Avukata yönelik şiddetin arttığı bu dönemde, devlet tarafından uygulanan cezasızlık politikalarının failleri cesaretlendirdiği aşikardır. Avukatları görevleri sebebi ile şiddet mağduru haline getiren de bu politikalardan vazgeçilmemesidir.

Bu süreçte bizlere destek olan tüm meslektaşlarımıza, barolara ve Türkiye Barolar Birliğine teşekkür ediyoruz.

Saygılarımızla."

Kaynak: Haber Merkezi