İzmir Barosu, geçtiğimiz günlerde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Hayvanların Korunması Hakkında Uygulama Yönetmeliği'nin iptali ve yürütmesinin durdurulması için Danıştay’da dava açtı. Yönetmeliğin, kamuoyunda geniş tepkilere neden olmasının ardından İzmir Barosu, yasal süreci başlatarak söz konusu düzenlemenin hukuk ve vicdan açısından kabul edilemez olduğunu belirtti.
İzmir Barosu’ndan yapılan yazılı açıklamada, 13 Aralık 2024 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan Hayvanların Korunması Hakkında Uygulama Yönetmeliği'ne karşı başvurunun yapıldığı duyuruldu. Dilekçenin Danıştay'a teslim edildiği belirtilen açıklamada, yönetmeliğin, Hayvan Hakları Evrensel Beyannamesi ve Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelere ile Anayasa'ya açıkça aykırı olduğu vurgulandı. Açıklamada, "Hayvan Hakları Evrensel Beyannamesi ile tarafı olduğumuz uluslararası sözleşmelere ve Anayasa’ya açıkça aykırı olan; idareye keyfi ve sınırları belirsiz bir takdir yetkisi veren; kanunun sınırlarını aşarak yasa ile düzenlenmesi gereken konuları düzenleyen; hayvanların yaşam hakkını ve özgürlüklerini yok sayan katliam yönetmeliğinin acilen yürütmesinin durdurularak iptal edilmesi gerekmektedir" ifadelerine yer verildi.
"Katliam yönetmeliğinin hukuki ve vicdani hiçbir yönü yoktur"
İzmir Barosu, yönetmeliğin hukuk devletinin temel unsurlarından olan belirlilik ilkesine ve Anayasa ile güvence altına alınan hukuki öngörülebilirlik kuralına aykırı olduğunu savundu. Baro açıklamasında, "Hayvanları Koruma Kanununun adı ve amacıyla çelişen; idareye sınırları belirsiz bir takdir yetkisi tanıyan; veteriner hekimlik mesleğinin doğasına, meslek kurallarına ve mevzuatına aykırı bir şekilde veteriner hekimleri hayvanları öldürmeye zorlayan; hayvanların yuvalandırılmalarını engelleyecek düzenlemeler getiren katliam yönetmeliğinin hukuki ve vicdani hiçbir yönü yoktur" dedi.
Yönetmeliğin en büyük eleştirilerinden biri ise hayvanların yuvalandırılmalarının engellenmesi ve ölümcül uygulamalara yönlendirilmesiydi. İzmir Barosu, "Danıştay'da açılan bu davamızda kanunun ve yönetmeliğin yürürlüğe girmesi ile telafisi güç ve telafisi imkânsız zararların doğduğuna ve doğmaya devam ettiğine vurgu yaparak, hayvanların dirgenle, sopayla, kürekle, tüfekle, dövülerek, asılarak, bıçaklanarak, zehirlenerek, boğularak ve daha sayamadığımız birçok yöntemle öldürüldüğünü, yaralandığını ve hapsedildiklerini delilleri ile birlikte ortaya koyduk" şeklinde bir değerlendirme yaptı.
"Vazgeçmeyeceğiz"
Baro açıklamasında, yönetmeliğin uygulanmaya devam etmesi durumunda doğacak zararın telafisinin mümkün olamayacağına dikkat çekildi. İzmir Barosu, bu dava ile birlikte, kanun ve yönetmeliğin yürürlüğe girmesi durumunda doğacak olan zararın telafisinin mümkün olmayacağına ve bu durumun hukuki sorumluluk yaratacağına dikkat çekti. Baro, "Dilekçemizde belirtmiş olduğumuz gibi yapılan ve yapılacak olan katliamların sorumluluğunun kanun ve yönetmelik iptal edilmediği sürece hepimizin üzerinde olduğunu bir kere daha hatırlatıyor ve tarihe not düşüyoruz" ifadelerini kullandı.
İzmir Barosu, hayvanların yaşam hakkı ve özgürlüğü için mücadelesine devam edeceğini vurguladı. Kamuoyuna duyurulan açıklamada, "Hukuk devletinin gereği olarak katliam yasasının ve yönetmeliğinin acilen yürürlüğünün durdurularak iptal edilmesini bekliyor; İzmir Barosu olarak her bir canlının yaşam hakkı ve özgürlüğü için mücadeleden asla vazgeçmeyeceğimizi kamuoyuna duyuruyoruz" denildi.
Yönetmelik ve açılan dava, hayvan hakları savunucuları ve hukuk çevreleri tarafından yakından izlenmeye devam ediyor.