İzmir Körfezi'nde kötü koku ve balık ölümleri devam ediyor. 20 Ağustos'ta Bayraklı ilçesi Turan Sahili'nde ölü balıkların ortaya çıkmasıyla başlayan kirlilik sorunu üzerine çalışmalar sürerken, bugün Konak ilçesindeki Pasaport iskelesi önlerinde denizin kahverengiye döndüğü ve ölü balıkların bulunduğu görüldü. Kötü koku hissedilen bölgede İzmir Büyükşehir Belediyesi ekipleri temizlik çalışması yürüttü.

İzmir Körfezi'nde kötü koku ve balık ölümleri devam ediyor. 20 Ağustos'ta Bayraklı ilçesi Turan Sahili'nde ölü balıkların ortaya çıkmasıyla başlayan kirlilik sorunu üzerine çalışmalar sürerken, bugün Konak ilçesindeki Pasaport iskelesi önlerinde denizin kahverengiye döndüğü ve ölü balıkların bulunduğu görüldü. Kötü koku hissedilen bölgede İzmir Büyükşehir Belediyesi ekipleri temizlik çalışması yürüttü.Denizin kahverengiye bürünmesi, halk arasında korkuya yol açtı. Bunun sebebini merak edenler için Dokuz Eylül Üniversitesi'nden Prof. Dr. Doğan Yaşar, konuya açıklık getirdi. Yaşar, son 25 yılın en kötü körfezini yaşadığımızı belirterek, sorunun plankton patlamasından kaynaklandığını ve çözümün, betonlaştırılan dereler ile çalışmayan arıtma tesislerinin yeniden faaliyete geçmesiyle sağlanabileceğinin altını çizdi.

"Körfez son 25 yılın en kötü dönemini yaşıyor"

Prof. Dr. Doğan Yaşar, "Körfez son 25 yılın en kötü dönemini yaşıyor" dedi. Denizin kahverengiye bürünmesinin sebebi bir plankton patlaması olduğunu ve bu seferki planktonun renginin kırmızımtırak bir türden kaynaklandığını belirtti. Yaşar, İzmir iç körfezinin son 25 yılın en kötü durumunu yaşadığını ve toplamda İzmir dış, orta ve iç körfezlerin de tüm zamanların en kötü dönemini geçirdiğini vurguladı. Tüm zamanların en kötü körfezini yaşadıklarını söyledi.

Körfez son 25 yılın en kötü dönemini yaşıyor"Körfez 2003 yılında masmaviydi"

Prof. Dr. Doğan Yaşar, "Maalesef 2002'den sonra, 2002'de tüm arıtmalar yapılmıştı, Çiğli Arıtma Tesisi falan. Piriştina döneminde yapıldı bunlar. Müthiş bir maviliğe kavuşmuştu körfezimiz. Hatta biz o dönemde her çarşamba Piriştina ile görüşüp toplantı yapardık. Her toplantıda Piriştina gelir, biz bilirkişi olarak anlatırdık, o da uygulardı. Körfez 2003 yılında mavileşti. Ne zaman düzelir sorusuna 1 yıla kadar düzelir diyorduk. Çünkü mavileşmişti. Her şey mükemmel gidiyordu ama rahmetli Piriştina ölünce her şey bitti." dedi ve ekledi; "Yerine Aziz Kocaoğlu geldi. Maalesef Kocaoğlu ile bir kez bile görüşemedik. Sonrasında yeniden yavaş yavaş kirlenmeye başladı. Çünkü bütün fabrika arıtmaları şalterleri indirdi. Böyle olunca körfez yeniden yavaş yavaş kirlenmeye başladı..." 

2007 yılında müthiş bir bilimsel yanlış yapıldı: Bela geliyorum dedi!"2007 yılında müthiş bir bilimsel yanlış yapıldı: Bela geliyorum dedi!"

Prof. Dr. Doğan Yaşar, "2007'ye geldiğimizde müthiş bir bilimsel yanlış daha yapıldı. Kocaoğlu döneminde derelerin altını betonladılar. Yapmayın etmeyin dedik, körfez ölür dedik dinletemedik. Derelerin altı betonlandıktan sonra kirlilik son hızla atağa geçti. 2020 yılında Tunç Soyer'e mektup yazdım. Çünkü hiç biri görüşmüyor. Ben 1978 yılından beri İzmir Körfezi üzerine çalışırım. 1990 yılından beri de bu kirliliğin lisans üstü olarak eğitimini veririm ama hiç görüşemedik. Randevu istedik, görüşemedik. Hatta 2020'de mektup yazdık, olmadı. 2023'e geldik, geçen sene Haziran başında yine kanallarla röportajlar yaptım, o şekilde ulaşmaya çalıştım. Bela geliyor demiştim, geldiğini de gördük zaten." diye konuştu.

"Bu hatalar yapılmasa 2004 yılında körfezde yüzüyor olacaktık"

Prof. Dr. Doğan Yaşar, geçen yıl ufak balık ölümlerinin yaşandığını, ancak bu yıl durumun daha ciddi hale geldiğini belirterek, "Körfez son 25 yılın en kötü zamanlarından birini yaşıyor ve hala da en kötü zamanını yaşıyor." dedi. 1955'te başlayan balık ölümlerinin aralıklarla devam ettiğini ifade eden Yaşar, bu yılki ölümlerin beklenmedik bir dönemde gerçekleştiğini vurguladı. 2002’de kurulan arıtma tesisleri sayesinde körfezin 2004’te yüzülebilir hale geldiğini hatırlatan Yaşar, "Ancak Aziz Kocaoğlu döneminde belediye bilimden uzaklaştı." diyerek bunun bedelini hem İzmir’in hem de Türkiye’nin ödediğini kaydetti. İzmir iç körfezinin, Akdeniz'in en zengin balık türlerine sahip olduğunu belirten Yaşar, "Bu kadar kaliteli balıkları olan başka bir körfez yok." diyerek kaybedilen değerlerin altını çizdi. "Buradaki tek olay bilimsizlik." şeklinde konuştu. 

Geldiğimiz nokta tam bir facia"Geldiğimiz nokta tam bir facia"

Prof. Dr. Doğan Yaşar, "Hem Kocaoğlu, arkadan Tunç Soyer, şimdi Cemil Tugay burada; Cemil Tugay da 6 aydır şaşkın." diyerek mevcut durumu eleştirdi. Körfezdeki sorunun çözümünün arıtmaların çalıştırılmasıyla mümkün olduğunu belirten Yaşar, "Tüm fabrikalar arıtmalarını çalıştırırsa, 1 yıl içinde bu körfez kendini toparlar." dedi. Yüzme konusunda ise Göztepe ve Güzelyalı bölgelerinde birkaç yıl içinde durumun iyileşebileceğini ifade eden Yaşar, belediyeden randevu almanın imkansız olduğunu vurguladı. "Her şeyi çok biliyorlar ama geldiğimiz nokta tam bir facia!" şeklinde sözlerini sonlandırdı.

Muhabir: Gamze Eskiköy