İZMİR HABERLERİ

İzmir Büyükşehir'in CHP grubundan Aya Yorgi ihalesine tepki: 'Doğal kaynaklarımız hızla talan ediliyor!'

İzmir Büyükşehir Belediyesi CHP Meclis Grubu, Çeşme Aya Yorgi bölgesindeki imar planı değişiklikleri ve satış ihalelerine karşı çıkarak, doğal kaynakların ve kamusal alanların hızla talan edildiğini belirtti. Grubun açıklamasında, bu değişikliklerin ekolojik ve toplumsal zararlara yol açacağı vurgulandı.

İzmir Büyükşehir'in CHP grubundan Aya Yorgi ihalesine tepki: 'Doğal kaynaklarımız hızla talan ediliyor!'

Son Mühür - Osman Günden / İzmir Büyükşehir Belediyesi CHP Meclis Grubu, Çeşme Aya Yorgi bölgesine yönelik yeni imar planı değişikliklerine ve bölgenin satışa çıkarılmasına karşı sert tepki gösterdi. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından ikinci kez askıya çıkarılan imar planlarının ardından, konuyla ilgili Emlak Konut’un yaptığı arsa satışı ihalesine tepki gösteren CHP Meclis Grubu, bölgede yapılacak değişikliklerin kent için ciddi tehditler oluşturduğunu vurguladı.

Çeşme Aya Yorgi bölgesindeki gelişmelerin ardında ne var?

İzmir Büyükşehir Belediyesi CHP Meclis Grubu, Çeşme Aya Yorgi bölgesindeki gelişmelerle ilgili detaylı bir açıklama yaparak, imar planlarındaki değişikliklerin doğaya ve toplumsal değerlere ciddi zararlar vereceğini belirtti. Açıklamada, “Doğal kaynaklarımız, ormanlarımız, zeytinliklerimiz ve kent topraklarımız hızla talan edilmekte, toplumsal değerler göz ardı edilmektedir. Bu satışlar, bugün ve gelecekte kentsel alanda yurttaşların ihtiyacı olan kamu hizmetlerinden faydalanacağı alanların kaybı anlamına gelmektedir” ifadelerine yer verildi.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nın, Çeşme Aya Yorgi bölgesine ilişkin ikinci kez askıya çıkardığı imar planları ve ardından gelen satış ihaleleri, İzBB CHP Meclis Grubu’nun tepkisini daha da artırdı. İmar planları, bölgede daha önce “rekreasyon alanı” ve “park alanı” olarak belirlenen alanların, “kentsel gelişme alanı” olarak ilan edilmesinin ardından, Emlak Konut’un harekete geçerek bu alandaki üç parsel için arsa satışı karşılığı gelir paylaşımı ihalesine çıkması gündeme geldi.

İzBB CHP Meclis Grubu’nun açıklaması:

İzmir Büyükşehir Belediyesi CHP Meclis Grubu adına yapılan açıklamada, Çeşme Aya Yorgi bölgesine yönelik yapılan plan değişikliklerinin ne denli tehlikeli olduğuna dair geniş bir değerlendirme yapıldı.

Açıklama, bölgedeki plan değişikliklerinin geçmişini hatırlatarak başladı. 2002 yılında, bölgenin üst ölçekli planlarında “Bölge Parkı” kullanım kararı alındığına, ardından 2005’te alt ölçekli planlarda ise doğal ve arkeolojik sit alanlarının da korunacağı şekilde “park, dinlenme alanları ve rekreasyon alanları” olarak belirlenen kullanım kararlarına yer verildiğine dikkat çekildi. Ancak 2020 yılında Çevre Bakanlığı’nın, “Bölge Parkı” kullanım kararını değiştirerek, bu alanı “tercihli kullanım alanı” olarak ilan etmesinin, bölgede yapılacak yapılaşmanın önünü açtığı vurgulandı. Bu değişikliğin, yaklaşık 372 bin metrekarelik rekreasyon alanının ortadan kalkması riski doğurduğu ifade edildi.

Bununla birlikte, 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı Değişikliği nedeniyle İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Çeşme Belediyesi’nin dava açarak, Danıştay 6. İdare Mahkemesi’nde bu planın iptal edilmesi için yasal süreci başlatmaları da gündeme getirildi. Mahkemenin, 15 Ocak 2024 tarihinde verdiği karar ile planın yürütmesinin durdurulmasına hükmettiği aktarıldı. Ancak, Bakanlık sadece 4 ay sonra, Mayıs 2024’te bu alanı “rezerv alan” olarak ilan etti ve çok geçmeden yeni imar planlarını yeniden askıya çıkardı.

Bakanlık, bu değişikliği, Çeşme’de afet riski altındaki alanların dönüştürülmesi amacıyla yapıldığı iddia etti. Ancak, bu alanın gerçek ihtiyacı tartışmalı bir konu olarak kalırken, planın tekrar gündeme getirilmesinin, mahkemenin iptal kararını dolanmak için bir yöntem olduğu ifade edildi.

Yeni imar planındaki sorunlar:

İzBB CHP Meclis Grubu’nun açıklamasında, yeni imar planı ile ilgili şu önemli tespitlere yer verildi:

372 bin 161 metrekarelik planlama alanının yaklaşık yüzde 54’ü konut ve ticaret alanlarına ayrılmış, sadece yüzde 22,5’i yeşil alan olarak kullanılacak.
Sosyal donatı alanlarının azalması, planın içeriğinin rant artışına yönelik olması, mahkeme kararlarına rağmen aynı içerikteki planların yeniden onaylanarak gündeme getirilmesi, doğal sit alanlarının ve arkeolojik sit alanlarının zarar görmesi gibi ciddi endişeler dile getirildi.
Planın, hem doğal hem de tarihi değerleri olan Aya Yorgi Koyu ve çevresinin geri dönüşü olmayacak şekilde yok olmasına neden olacağı vurgulandı.
Çeşme Aya Yorgi bölgesindeki plan değişikliklerinin, sadece doğal ve kültürel alanlar için değil, aynı zamanda bölge halkı için de büyük kayıplara yol açacağı ifade edildi. İzBB CHP Meclis Grubu, bu planın hayata geçirilmesi halinde, kent sakinlerinin kamu hizmetlerine erişiminin zorlaşacağına dikkat çekti. Ayrıca, Çeşme Aya Yorgi bölgesindeki yeşil alanların yok olmasının, bölgenin ekosistemi için geri dönüşü olmayan kayıplara yol açacağı uyarısı yapıldı.

İhaleye çıkan alanlar ve satışların hızlanması

İzmir Büyükşehir Belediyesi CHP Meclis Grubu’nun açıklamasına göre, imar planları ile ‘rekreasyon alanı’ ve ‘park alanı’ iken kentsel gelişim alanı olarak ilan edilen bu bölgede, Emlak Konut, 8920 ada 2 parsel, 8921 ada 1 parsel ve 8922 ada 2 parsel için satış ihalesine çıkmış durumda. Bu alanların toplam büyüklüğü 47 bin 84 metrekare olarak belirtilirken, konut alanlarında 0,30 emsal ve 2 kat yapılaşma hakkı tanınması planlanıyor. CHP Meclis Grubu, bu satışların, yalnızca kamu mülklerinin özelleştirilmesiyle değil, aynı zamanda kentsel alanların rant amaçlı kullanılmasından başka bir şey olmadığına dikkat çekti.

Çeşme Aya Yorgi ihalesine tepki ve hukuki süreç:

İzBB CHP Meclis Grubu, süreçle ilgili endişelerini dile getirirken, Çeşme Aya Yorgi bölgesindeki plan değişikliklerine karşı yapılan hukuki mücadelenin devam ettiğini belirtti. Belediye tarafından yapılan itirazların, Aralık 2024 itibariyle idare tarafından reddedildiği bildirildi. Bunun üzerine, Çeşme Asliye Hukuk Mahkemesi Hakimliği’ne yürütmeyi durdurma istemiyle işlem başlatıldığı ifade edildi.

CHP Meclis Grubu, yasal süreç devam ederken, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nın alanı satışa çıkarmasının kabul edilemez olduğunu belirtti. “Plan iptali durumunda hem kentimiz için hem de ihaleyi alacak yatırımcılar için geri dönülmesi güç zararlar doğacaktır” denildi.

Açıklamanın tamamı şu şekilde:

"Çeşme planları ranta kurban edilemez!

Süreç hakkında hatırlatma:

· 2002 yılında üst ölçekli planlarda “Bölge Parkı” kullanım kararı getirilen alanda 2005 yılında alt ölçekli planlar hazırlandı ve Doğal ve Arkeolojik Sit kararlarına, üst planlarla uyumlu “Park, Dinlenme Alanları ve Rekreasyon Alanları” kullanım kararları getirildi.

· 2020 yılına gelindiğinde Bakanlık planlama alanına ilişkin “Bölge Parkı” kullanım kararını, alanda yapılaşmanın önünü açacak “Tercihli Kullanım Alanı” kararı ile değişiklik yaparak onadı. 372.000 metrekare rekreasyon alanının ortadan kaldırılması riski gündeme geldi.

· Söz konusu alana ilişkin değişikliğinin de bulunduğu 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı Değişikliği, İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Çeşme Belediyesi'nin Danıştay 6. İdaresine açtığı dava sonucu İdarenin 15.01.2024 tarihli kararı ile planlama konusu alana ilişkin “tercihli kullanım alanı” amaçlı düzenlemenin yürütmesinin durdurulmasına karar verildi.

· Bakanlık, plan iptalinden sadece 4 ay sonra Mayıs 2024'te bu alanı "Rezerv alan" ilan etti, bundan kısa bir süre sonra da yeniden planları askıya çıkardı. Bir önceki planda "Tercihli Kullanım Alanı" lejantı ile tanımlı alanın adı değiştirildi ve "Gelişme Konut Alanı" olarak belirledi.

Bakanlık, yine 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanunu dayanak alarak bu alanı rezerv alan ilan etti. Yani bu alanın Çeşme'de afet riski altındaki alanların dönüştürülmesinde, yeni yerleşim alanı olarak kullanılmak üzere belirlendiği iddiasında bulundu.  Çeşme'de böyle bir alan ihtiyacı tartışmaya açıkken, iptal edilen planla bire bir aynı planın tekrar önümüze getirilmesi, Rezerv Alan ilanı, mahkemenin iptal kararının arkasından dolaşmak için bir yöntem olarak kullanıldığı açıkça ortadadır.

Söz konusu planda,

372 bin 161 metrekarelik planlama alanının yaklaşık yüzde 54'ü konut ve ticaret alanlarına ayrılmış, sadece yüzde 22,5'i yeşil alan olarak kullanılacakken planlama alanında ayrıca belediye hizmet, okul, sosyal ve kültürel tesis, sağlık ve otopark alanları da ayrılmıştır. Bu planın içerik olarak,

· Sosyal donatı alanlarını azaltıcı nitelikte olması,

· Rant artışına yönelik bir plan olması,

· Mahkeme kararlarına rağmen aynı içerikteki planların yeniden onaylanarak gündeme getirilmesi olması,

· Tamamı “Doğal Sit Alanı” olan planlama alanın bir kısmı “3. Derece Arkeolojik Sit Alanı’nda kalması,

· Alanın bitişiğinde 1.Derece Doğal Sit Alanı ve 3.Arkeolojik Sit Alanının bulunması,

· Alanın güney ve doğu bölümlerinde üzerinde zeytin ağaçlarının da olduğu tespit edilen yoğun yerleşim dokusu içerisinde korunmuş doğal flora ve fauna yapısı ile tampon ve geçiş zonu özelliği göstermesi,

· Çevresindeki yapılaşmaya rağmen doğal alan ve habitat özelliğini kaybetmediğinin görülmesi,

· Flora ve fauna yapıları için alandaki tek yaşam alanı olması ve

· Ulusal ölçekte tarihi, doğal ve kültürel nitelikli Aya Yorgi Koyu ve Bölgesi’nin geri dönüşü olmayacak bir şekilde yok olmasına neden olacağı açıkça görülmektedir.

Devam eden süreçte, İmar planları ile 'rekreasyon alanı' ve 'park' alanı iken kentsel gelişme alanı olarak ilan edilen bölge için Emlak Konut harekete geçmiş ve plan alanında kalan 3 parsel için arsa satışı karşılığı gelir paylaşımı ihalesine çıkmıştır.

Dalyan Mahallesi 8920 ada 2 parsel, 8921 ada 1 parsel ve 8922 ada 2 parsel için pazarlama ve satış faaliyetleri ihalesi yapılmış ve ihaleye çıkan alanların toplam büyüklüğü ise 47 bin 84 metrekare ve konut alanında kalan parsellere 0,30 emsal ve 2 kat yapılaşma hakkı tanınmıştır.

Sonuç olarak,

Endişe ile görüyoruz ki, Özelleştirme İdaresi, TOKİ, Emlak Konut ve bakanlıklar eliyle kamu mülkleri hızla satılmaktadır. Bakanlıklar tarafından yapılan şehir planlama uygulamalarının çıkış noktasının toplumsal ihtiyaçlar ve kamu faydası değil, maalesef ki satışa çıkarılacak ya da tahsis verilecek arazileri "cazip kılmak" olduğunu üzülerek görüyoruz. Yıllardır Kent merkezinde imar planlarında kamusal fonksiyona ayrılmış kamu mülkleri benzer bir yöntemle plan değişiklikleri ile rantı artırılarak satıldı. Hükümet kötü yönettiği ekonominin yarattığı bütçe açığını kapatmak için, kentsel alanlarımızı satışa çıkarmakta, imar planlarını da bir pazarlama aracı haline getirmektedir. Doğal kaynaklarımız, ormanlarımız, zeytinliklerimiz ve kent topraklarımız hızla talan edilmekte, toplumsal değerler göz ardı edilmektedir. Bu satışlar, bugün ve gelecekte kentsel alanda yurttaşların ihtiyacı olan kamu hizmetlerinden faydalanacağı alanların kaybı anlamını taşımaktadır. Bu nedenle kentlerin gelecek öngörüsüyle yapılan planlarda kamusal fonksiyona ayrılmış ve kamu mülkiyetinde olan alanların korunması esastır.

Aya Yorgi Koyu planlama sürecinde de aynı talanın gerçekleştiğini görüyoruz. Yapılaşmanın düşük yoğunluklu verilmiş olması, kentimizin nefes aldığı en önemli alanlardan birinin yok edildiği gerçeğini değiştirmemektedir. Üstelik burada kamu yararına ayrılan alanların son derece kısıtlı olduğunu, belediye hizmet alanı olarak ayrılan alanın ise tüm alanın yüzde 1'inden bile küçük olduğunu görmekteyiz.

Hem İzmir Büyükşehir Belediyesi hem de Çeşme Belediyesi tarafından planın askı sürecinde gerekli itirazlar yapılmış ancak Aralık 2024 itibariyle itirazlarımızın idare tarafından reddedildiği tarafımıza bildirilmiştir. Bunun üzerine Çeşme Asliye Hukuk Mahkemesi Hakimliği’ne yürütmeyi durdurma istemi ile tarafımızca işlem başlatılmıştır.

Yasal süreç devam ederken bakanlığın alanı satışa çıkarmış olması kabul edilebilir bir durum olmamakla beraber plan iptali durumunda hem kentimiz için hem de ihaleyi alacak yatırımcılar için geri dönülmesi güç zararlar doğacaktır. İBB CHP Meclis grubumuz olarak kentimizin ranta kurban edilmemesi ve Çeşme'de sağlıklı bir kentsel gelişme sağlanması için bu sürecin her aşamada takipçisi olacağımızı ve gelişmelerle ilgili hemşerilerimizi bilgilendirmeye devam edeceğimizi kamuoyuna saygıyla duyururuz."