Bu yılki seçimlerde temsilde cinsiyet eşitliği sağlanmak amacıyla, her komisyon için ayrı ayrı kız ve erkek adaylar oylanarak, her komisyonda bir kız ve bir erkek sözcü seçildi. İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından oluşturulan ve her yıl daha fazla katılımcı ile büyüyen İzmir Çocuk Meclisi, bu seçimle birlikte hem demokrasiyi hem de cinsiyet eşitliğini çocukların gözünden somutlaştırmış oldu.
Çocukların demokrasi deneyimi
İzmir Çocuk Meclisi’nde seçim heyecanı, Aralık ayı komisyon toplantılarının tamamlanmasının ardından başladı. Çocuklar, üyelerinin katılımı ile gerçekleştirilen seçimlerde, adaylık konuşmalarını yaparak arkadaşlarından oy istedi. Oy kullanma işlemi gizli oylama ve açık sayım ilkesiyle yapıldı. Oylamaların tamamlanmasının ardından, sayım işlemi tüm çocukların gözetiminde ve katılımıyla gerçekleştirildi.
Komisyonlar için yapılan seçimde her komisyon için ayrı ayrı kız ve erkek adaylar arasında temsili dengelemek amacıyla birer sözcü seçildi. Çocuklar, birbirlerinden adayları tanıyıp, fikirlerini duyarak seçimlerini gerçekleştirdi. Çocukların bu seçimdeki en önemli vurgusu, demokratik katılımın her yaşta olabileceği ve çocukların kendi temsilcilerini belirlemede söz sahibi olmaları gerektiğiydi. En çok oyu alarak seçilen sözcüler, hem meclisin demokratik işleyişine katkı sunduklarını hem de kendilerine oy veren arkadaşlarına teşekkürlerini ilettiler.
Bir çocuk sözcüsü, “Böyle bir seçimde yer almak benim için çok anlamlı. Kendimi ifade etme fırsatı bulduğum gibi, arkadaşlarımın fikirlerini de dinleyerek birlikte kararlar almak daha güçlü bir toplum olmanın temelidir.” dedi. Diğer bir sözcü ise, “Çocukların fikirlerinin önemli olduğunu düşünüyorum. Bu seçimde herkesin fikirleri değerliydi ve hep birlikte daha güçlü bir meclis oluşturduk.” ifadeleriyle seçim sürecinin önemini vurguladı.
Cinsiyet eşitliği ve temsil
İzmir Çocuk Meclisi’nde bu yılki seçimler, sadece bir lider seçmek değil, aynı zamanda cinsiyet eşitliğini de ön planda tutmak adına önemli bir adım oldu. Çocuklar, her komisyonda bir kız ve bir erkek sözcü seçerek, temsilde eşitliği sağlama amacı güttü. Bu sayede, her komisyonun içindeki kadın ve erkek çocuklar, eşit haklarla temsil edilme fırsatına sahip oldu.
Temsildeki eşitlik, İzmir Çocuk Meclisi üyeleri tarafından büyük bir memnuniyetle karşılandı. Bir üye, “Kız ve erkeklerin eşit temsili çok önemli. Bu şekilde, sadece bir grup değil, her iki cinsiyet de karar mekanizmalarında yer alıyor ve seslerini duyurabiliyor.” şeklinde bir açıklama yaptı.
İzmir Çocuk Meclisi Yönetim Modeli
İzmir Çocuk Meclisi’nin yönetim modeli, geçtiğimiz yıl çocuklarla gerçekleştirilen “İzmir Çocuk Meclisi Yönetim Modeli Çalıştayı” ile şekillendi. Çalıştaya katılan çocuklar, başkanlık sistemi yerine her komisyonun kendi sözcülerine sahip olduğu bir modelin daha demokratik olduğunu savundular. Bu modelde her komisyon, kendi içindeki adaylardan bir sözcü seçerek, daha fazla çocuğun temsil edilmesini sağlıyor. Çocuklar, kendi temsilcilerini seçerek söz sahibi olabiliyorlar, böylece daha adil ve kapsayıcı bir temsil biçimi ortaya çıkıyor.
Bir diğer önemli nokta ise, bu modelin yalnızca yönetimi değil, aynı zamanda çocukların fikirlerinin değerlendirilmesini de içermesi. Her komisyonun kendi içindeki çalışmaları sonucunda alınan kararlar, tüm çocuklar tarafından kabul edilen bir temele dayanıyor. Bu sayede, meclisteki her çocuk kendini daha fazla değerli hissediyor ve ortak kararlar alınıyor.
Çocuk dostu kent
İzmir Çocuk Meclisi toplantılarının ikinci bölümünde, üyeler “Çocuk Dostu Kent” kavramını tartıştı. Çocuklar, “Çocuk Dostu Kent”in ne olması gerektiği sorusuna yanıt ararken, grup çalışmalarından çıkan sonuçlar oldukça dikkat çekiciydi. Çocuklar, “Çocukların yüksek yararını düşünür”, “Tüm çocuklara eşit fırsatlar sunar”, “Çocukların haklarına saygı duyar” ve “Çocukları korur” ifadelerini öne çıkararak, çocuk dostu bir şehirde olması gereken temel değerleri sıraladılar.
Bir çocuk, “Çocuk Dostu Kent, bizim güvenli, mutlu ve sağlıklı bir şekilde büyüyebileceğimiz bir yerdir. Okulda, parkta, sokakta her yerde bizim haklarımıza saygı gösterilmelidir.” dedi. Diğer bir çocuk ise, “Bir şehirde çocukların düşünceleri de önemli olmalı. Her çocuğun sesinin duyulması, onların fikirlerine değer verilmesi çok önemli.” diyerek, çocukların kentlerdeki rolüne dikkat çekti.