İzmir Eczacı Odası Başkanı Tuncay Sayılkan, Son Mühür TV’de yayınlanan Sıcak Bakış programında Ayşegül Koç’un sorularını yanıtladı. Grip aşılarının geldiğini belirten Sayılkan; “Grip aşıları geldi. Ancak örneğin Aralık 2023’te aşı yapılan vatandaş, uygulama gereği 2024 Aralık ayında aşısını yaptırabiliyor. Yani tam 1 yıl olması gerekiyor. Bu uygulamadan vazgeçilmesi için çalışma yürütüyoruz. Amacımız bir salgın başlamadan aşılamayı yapmak olmalı” dedi.
“İlaç sıkıntısı yaşayabiliriz”
Sayılkan, yaklaşan kış ayları ve okulların açılmasıyla birlikte artacak vakalar konusunda önemli uyarılarda bulundu. İlaç bulunurluğunun giderek zorlaştığını ve bu durumun ilerleyen günlerde ciddi sorunlara yol açabileceğini belirten Sayılkan, ilaca zammın bir anda değil, belli aralıklarla küçük oranlarda yapılması halinde ilaç krizinin çözülebileceğini söyledi. Sayılkan, “Bu zam konusunda aslında yapılması gereken, fiyatları sıkıştırıp yüzde 25 zam yapılacağına, her ay belli oranlarda zam yapılmasının daha doğru olacağını savunuyorum. Bu şekilde ilaç sıkıntısının minimum seviyeye çekilebileceğini düşünüyorum. Önemli olan, ilacı bulunabilir hale getirmektir. Devlet zam yapmadığı takdirde firmalar ilaç üretimini yavaşlatacak, piyasada ilaç sıkıntısı daha da büyüyecek. Yakında vakalar artacak; çünkü okullar açılacak, kış mevsimi kapımızı çalacak, hastalıklar artacak ve ilaca daha çok ihtiyaç duyulacak. Biz eczacılar, ilaçların bulunabilir olmasını istiyoruz; ikincisi de karlılığımızın yeniden düzenlenmesini. İlaç fiyatları, ilaç üreticisi firmalarla devlet arasında olan bir şeydir. Yani özetle tüm yaşananların temelinde ekonomi var” dedi. Ayrıca grip aşılarının geldiğini de belirten Sayılkan, “Grip aşıları geldi. Ancak örneğin, Aralık 2023’te aşı yapılan vatandaş, uygulama gereği 2024 Aralık ayında aşısını yaptırabiliyor. Bu uygulamadan vazgeçilmesi için çalışma yürütüyoruz. Kış aylarının yaklaşması ve okulların açılmasıyla birlikte oluşabilecek herhangi bir salgına karşı aşılamanın öne çekilmesi gerekmekte. Amacımız, bir salgın başlamadan bu aşılamayı yapmak olmalı” dedi.
“Sağlıkta tasarruf olmaz”
İzmir Eczacı Odası Başkanı Tuncay Sayılkan, sağlık alanında tasarruf yapılmasının büyük riskler doğurabileceği konusunda uyarılarda bulundu. Özellikle sosyal güvenlik sisteminin tasarruf amaçlı uygulamalarına değinen Sayılkan, politikaları eleştirdi. Sayılkan; “Her yıl sosyal güvenlik kurumu, tasarruf amaçlı bazı önlemler almakta. Daha az parayla daha çok hizmet etmeye çalışıyorlar, ne kadar mümkün olabilirse. Tasarruf amaçlı işler yapılıyor. Bunun bedelinin bir kısmı eczacılar, bir kısmı emekliler, bir kısmını vatandaş olarak hep beraber ödüyoruz. Sağlıktan tasarruf olmaz. Sağlığa ve ilaca ne kadar az para harcarsam, o kadar tasarruf etmiş olurum diye düşünüyorlar. Sağlık alanı tasarruf edilecek bir alan değil. Ateş düştüğü yeri yakıyor” dedi.
Eczacılıkta kontenjan tartışması
Sayısı her geçen yıl artan eczacılık fakültelerinin istihdam sorununu arttırdığını ifade eden Sayılkan, mezun olan binlerce gencin mesleğini icra edemediğini söyledi. Sayılkan, uzun süredir eczacılık fakültelerindeki kontenjanların azaltılması gerektiğini savunduklarını hatırlatarak, “Her yıl 5 bin yeni mezun, yeni işsizler ordusu demektir. Kısa bir süre önce YÖK, kontenjanlarda bir düzenleme yaptı. Devlet üniversitelerinde kontenjanları düşürdüler, özel ve vakıf üniversitelerinin eczacılık fakültelerindeki kontenjanlarını ise dokunmadılar” ifadelerini kullandı. Devlet üniversitelerinden kontenjanı azaltırsanız, devlet üniversitesine giremeyen eczacılık okumak isteyen öğrenci, mecburen özel veya vakıf üniversitesine kayıt yaptıracak. Öğrenciler, bir şekilde özele, vakfa yönlendiriliyor. Tüm fakültelerde aynı oranda kontenjan azaltmaya gidilseydi, söyleyecek sözümüz olamazdı. Kontenjan düşürme doğru, ama diğer yandan arttırma veya aynı kalmasını sağlamak büyük bir yanlıştır” dedi.
Eczanelerin her şeyi kayıt altında
Maliye tarafından eczanelerin denetlenmesine tepki gösteren Sayılkan; “Türkiye’de kayıtlı tek meslek grubu, eczacılıktır. Çünkü eczaneye her ilacın girişi ve çıkışı, devletin sistemi ve denetiminde yapılıyor. Dolayısıyla kaçak olmayan tek meslektir eczacılık. Devlet alacaklarını zamanında alır ve bir vergiyi geciktirme şansı yoktur eczacının. Hak edişi neyse, oradan tüm vergiler kesilir. Bizden vergi kaçağı olmayacağı bilindiği, tepeden tırnağa her şeyimiz kayıt adlında olduğu halde neden böyle bir çalışma yapılıyor anlamış değilim” dedi.
Vitamin de doktor kontrolünde kullanılmalı
Vitamin kullanımı doktor kontrolünde olmalı diyen Sayılkan; “Tarım Bakanlığı her ne kadar vitaminleri, ilaç grubuna dahil etmese de bunların bir doktor tarafından yazılması ve doktor kontrolünde kullanılması gerekir. Çünkü insanlarımız canı istediği için C vitamini alıyor, B, D vitamini alıyor. Belki o hastanın bir böbrek sorunu var, bilinmedik bir kanser hastalığı var. O bilinçsiz vitamin tüketimiyle, kanser hücrelerini de beslemiş olursunuz. Vitamin de sonuçta bir ilaçtır. Ayrıca bir de bu ilaçları internetten alıp kullananlar var. Bu çok büyük bir risk. Çünkü ürünün sahte olup olmadığının denetlenmesi güç” dedi.