SON MÜHÜR - ALPER TEMİZ / İzmir’de, yapımı yıllar süren ve açılış tarihi defalarca kez ertelenen Şehir Hastanesi, süreç içerisinde işçilerin ödenmeyen maaşları, denetimsizlikler, uyuz gibi hijyen eksiklikleri nedeniyle ortaya çıkan hastalıklar ve birçok manevi hak gasplarıyla yıllarca İzmir gündemini meşgul etmişti. Şehir Hastanesi yapımını üstlenen firmaya ve taşeronlara ilişkin birçok dava açılmasına karşın, yetkililerce herhangi bir yaptırıma gidilmemişti. Ancak İzmir’de yaşananların tıpatıp aynısı, Sakarya’da yapımı süren ve açılışı defalarca kez ertelenen Şehir Hastanesi inşaatında da göründü.
Sakarya'da inşaatına 2021 yılı sonunda başlanan ve bin yataklı olarak hizmet verecek olan Sakarya Şehir Hastanesi'nde kriz yaşanıyor. Bitiş tarihi sürekli ertelenen hastane inşaatındaki çalışanlar daha önce maaşlarının geç ödenmesi sebebiyle iş bırakma eylemleri yapmıştı. Bu defa hastane inşaatının elektrik işlerini yapan taşeron firma SSY Elektrik bünyesinde çalışan işçiler maaşlarını alamadıkları gerekçesiyle dün bir uyarı eylemi yaptı. Ödemelerini alamayan İnşaat ve Yapı İşçileri Sendikası öncülüğündeki işçiler bugün yine iş bırakma eylemi gerçekleştirdi.
“Şehir Hastanesi inşaatlarında tıpatıp aynı şeyler yaşanıyor”
Kırlangıç, İzmir Bayraklı Şehir Hastanesi’nde de tıpatıp aynı süreçlerin ve haksızlıkların yaşandığını hatırlatarak sorunun köküne dair şu bilgileri aktardı, “Ülkemizde kamu ihalelerinde şehir hastanesi adı altında ihalelerden de kaynaklanan uygunsuzluklar var. Yetersiz firmalara verilen ihaleler bunlar. Bizler sendika olarak 13 eylem yaptık şehir hastanelerinde. Sadece İzmir değil hemen hemen bütün Şehir Hastanesi inşaatlarında tıpatıp aynı olaylar yaşandı. Her inşaatta, aynı sorunlar var ancak denetim mekanizması ısrarla devreye girmiyor. Bu eylemler hak gaspının gelenekselleştiğinin kanıtı niteliğindedir. Şehir Hastanesi inşaatlarında aynı işçi hak gasplarının yaşanmasındaki ortak nokta şu; bir yüklenici firma var, bünyesinde işçi yok. Altında taşeronlar var ve pay ediliyor. Onların da altında başka taşeronlar var. Burada da çok ciddi bir denetimsizlik bulunuyor. İzmir’e baktığımızda yüklenici firmalar tamamen işi taşeron sistemine dökmüştü. Yemeği, ücreti, tazminatları ve diğer yükümlülükleri olmasına rağmen yasal yükümlülüklere hiçbiri uymuyordu.
Bu tür kamu ihaleleri devlet tarafından da denetlenmiyor. Sakarya Şehir Hastanesi de bunlardan biri. ATR Yapı ve Çetik Grup sömürü sistemi kurmuş. İşçiler işten çıksa da geriye dönük maaşları yatırılmıyor. Birçok defa da, farklı farklı şehirlerde aynı olaylar gündeme geldi. Ancak düzen olduğu gibi devam ediyor. Türkiye’de ekonominin lokomotifi inşaat üzerine kurulmuş durumda. Yedi bin kişinin yaşadığı bir ilçede bile devasa bir adliye sarayı yapılıyor. Kişiye özgü ihaleler yaratılıyor. Böyle olunca yandaş firmalar ihale alınca kendilerini dokunulmaz görüyor. Maddiyatın dışındaki usulsüzlükler de tüm bunlarla birleşince, çağ dışı bir işçi hak gaspı ortaya çıkıyor."
“Eylem sürecek”
Kırlangıç, devam eden eylemlere dair de şu açıklamaları yaptı, "Sakarya Şehir Hastanesi Şantiyesinde ana firma ATR Yapı, taşeron Çetik ve SSY Elektrik bünyesinde çalışan sendikamız üyesi inşaat işçisi arkadaşlarımızın verilmeyen hakları için dün şantiye içinde uyarı eylemi yapmıştık. Uyarı eylemimize rağmen arkadaşlarımızın verilmeyen hakları için süresiz iş bırakma eylemini bugün itibarıyla şantiye içinde başlattık. Zafer mücadele eden işçinin olacak. İnşaat işçisi köle değildir. Sakarya Şehir Hastanesi Şantiyesinde ana firma ATR Yapı, taşeron Çetik ve SSY Elektrik bünyesinde çalışan İnşaat ve Yapı İşçileri Sendikası (İYİ-SEN) üyesi inşaat işçileri ödenmeyen ücretleri için şantiye önünde direnişi sürdürecek."