İZMİR HABERLERİ

İzmir'de 540 gram doğan bebeğin mucizesi!

İzmir’de, 4,5 ay önce 540 gram ağırlığında, prematüre olarak dünyaya gelen Efe Eşier bebek, uzun bir kuvöz sürecinin ardından sağlığına kavuştu.

Uşak'ta yaşayan, özel bir eğitim kurumunda sekreter olarak çalışan Hanım Demir Eşier, ikinci hamileliğinin 26'ncı haftasında gebelik zehirlenmesi yaşadığını öğrendi. Uşak'tan İzmir Şehir Hastanesi'ne sevk edilen ve acil doğuma alınan Eşier, oğlu Efe Eşier'i 4 Ağustos'ta dünyaya getirdi. 540 gram olarak hayata gözlerini açan prematüre bebek Efe, S.B.Ü Dr. Behçet Uz Çocuk Hastalıkları Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesi'nde 130 gün süren tedavinin ardından sağlığına kavuştu. Birkaç gün içerisinde taburcu olacaklarını söyleyen anne Hanım Demir Eşier, Efe'nin artık 3 kilo 590 gram ağırlığında sağlıklı bir bebek olduğunu ifade etti. Normal bir gebelik geçirdiğini dile getiren Eşier, "İkinci hamileliğimdi. Normal bir süreç geçiriyordum. 26'ncı haftaya kadar herhangi bir sıkıntı yaşamamıştım" ifadelerini kullandı.

'BİRAZ PANİK YAPTIM'

Ela adını verdiği 6 yaşında bir kızı da olan Hanım Demir Eşier, "26'ncı haftada genel kontrol için doktora gittiğimde gebelik zehirlenmesi yaşadığımı öğrendim. Bebeğin kan dolaşımı nedeniyle yeterince beslenemediğini söylediler. Bunun için sevk edilmem gerekiyordu. Biraz panik yaptım. Ambulansla Uşak'tan Şehir Hastanesi'ne sevk edildim. İzmir Şehir Hastanesi'nde Perinatoloji Bölümü'ndeki doktorlarla görüştüm. Bebeğin karnımda daha uzun süre kalması hedeflendi ancak bu mümkün olmadı" dedi. İzmir'e sevk edildikten 4 gün sonra ameliyata alındığını ve Efe'yi dünyaya getirdiğini ifade eden Eşier, "Her ay genel kontrole gittim. Son kontrolümde bir sorun yoktu. Bebek normal haftasından daha küçük kilodaydı ve hareketleri yavaşlamıştı. Hemen buraya sevk ettiler. 26 haftalık olarak Şehir Hastanesi'nde doğdu" dedi.

'HİÇ UMUDUMU KAYBETMEDİM'

Doğumdan sonra 12 saat yoğun bakımda kaldığını ve bebeğine hiç dokunamadığını ifade eden Eşier, "Efe, 540 gram doğdu. Doğunca onu hiç kucağıma alamamıştım. Annem fotoğrafını çekmişti. Orada gördüm. Bu duruma çok üzüldüm ama hiç umudumu kaybetmedim. Bebeğimle ilgili hep umutluydum. Güzel düşünmeye çalıştım. Hep sabrettim. İlk bebek olsaydı belki biraz daha etkilenebilirdim. Ama ikinci bebek olunca daha sakindim" dedi.

Oğlu Efe'yi haftada bir görmeye geldiğini anlatan Hanım Demir Eşier, "130 gündür buradayız. Haftada bir sütlerimi sağıp Uşak'tan getirdim. Her hafta geldiğimde kapıda beklerken kalbim hızlı çarpıyordu. Onu gördükten sonra gözyaşı ve mutluluk içinde bir mucize hissettim. Hayata karşı bütün kötü düşüncelerim onu gördükten sonra değişiyordu. Her gördüğümde daha farklıydı, çok zordu. Evdeydim ama bebeğim yanımda değildi, onu kucağıma alamıyordum. Sağlığıyla ilgili bilgi alsam da ne olacağını bilmediğimden korkuyordum. Genelde bir şey okumamaya çalıştım. Hep güzel haberler okudum. Buraya güveniyordum. Benim oğlumu sağlıklı şekilde teslim ettiler. Hemşireler ve doktorlar onunla çok güzel ilgilenmiş. Şu an sağlıklıyız evimize gitmek için gün sayıyoruz."

'GEBELİK ZEHİRLENMESİ ÇOK SIK RASTLANAN BİR DURUM DEĞİL'

Yenidoğan Yoğun Bakım Kliniği Sorumlusu Prof. Dr. Tülin Gökmen Yıldırım da prematüre bebek Efe Eşier'in dikkatli ve özenli takip edilmesi gerektiğini belirtip, zorlu bir süreç geçirdiğini anlattı. Prof. Dr. Yıldırım, "Bebeğimizi yenidoğan yoğun bakım ünitesine yatırdık. Tedavilere başladık. Uzun süre entübe kaldı. Bebeklerimizi takip ederken 24 saat boyunca kesintisiz hizmet veriyoruz. Bebeklerimize bakarken normal tedavisinin yanında bireyselleştirilmiş gelişimsel bakımına da önem veriyoruz" dedi.

Hanım Demir Eşier'in yaşadığı gebelik zehirlenmesi durumunun sık rastlanan bir sorun olmadığını kaydeden Prof. Dr. Yıldırım, "Gebelik zehirlenmesi çok sık rastlanan bir durum değil. Fakat buna bağlı olarak annelerimizin vücutlarında şişme, tansiyon yükselmesi görülebiliyor. Bu bebeklerde plesantal yetersizlikler gelişiyor. Dolayısıyla bebeğin anne karnında beslenmesi bozulduğu için hızlı şekilde doğması yani çıkarılması gerekiyor" ifadelerini kullandı.

'HEM YAŞATMAYI HEM SAĞLIKLI OLMALARINI HEDEFLİYORUZ'

Dr. Behçet Uz Çocuk Hastanesi Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesi'nin fiziki koşulları ile ilgili de bilgi veren Prof. Dr. Yıldırım, "Oldukça kapasiteli gelişmiş bir yenidoğan yoğun bakım ünitesiyiz. 58 yatak kapasitemiz var. Hastalar yenidoğan uzmanları ve yenidoğan konusunda eğitim almış hemşireler tarafından takip edilmektedir. Zaten prematüre bebeklerin yenidoğan uzmanlarının bulunduğu yerlerde, eğitimli hemşireler tarafından takip edilmesi gerekmektedir. Bebeklerimizi hem yaşatmayı hem de bireysel gelişimsel bakımlarını vererek nörolojik olarak da sağlıklı bireyler olarak büyümelerini amaçlıyoruz" diye konuştu.