Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi'nde gerçekleştirilen çalıştayda, eğitimde fırsat eşitliği, öğretmenlerin hakları ve laik-bilimsel eğitim ikliminin sağlanması gibi başlıca sorunlar gündeme geldi. Çalıştaya katılan konuşmacılar, eğitimdeki yapısal sorunları çözmek ve öğretmenlerin haklarını savunmak için toplumsal bir hareketin başlatılması gerektiği konusunda birleşti.
Tugay: "Eğitim, geleceğimizin teminatıdır"
Çalıştayda konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, eğitimin geleceğin teminatı olduğunu vurgulayarak, eğitimde fırsat eşitliğinin sağlanması gerektiğine dikkat çekti. Tugay, "Bir öğretmen çocuğuyum ve öğretmenlerin karşılaştığı zorlukları bizzat yaşamış biri olarak, eğitimcilerin haklarının savunulması gerektiğini çok iyi biliyorum. Bugün ülkede eğitimin, toplumun doğruyu görmesini engelleyen bir hale dönüştüğünü üzülerek izliyorum. Eğitim alıp da doğruları öğrenmelerini istemeyenler var. Çünkü cahil bir toplum, daha kolay yönetilebilir bir toplumdur." dedi.
Eğitimdeki en büyük sorunun nitelikli öğretmen eksikliği olduğunu belirten Tugay, "Nitelikli eğitim, ancak nitelikli öğretmenlerle mümkün olur. Bu yüzden öğretmenlerimizin haklarını teslim etmeliyiz ve onların yanında durmalıyız." dedi. Tugay, İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak eğitimdeki bu reform sürecine katkı sağlamak için her türlü desteği vereceklerini ifade etti. "Öğretmenlerimiz, bu ülkenin yarının liderleri olacak çocukları yetiştiren kutsal insanlardır. Onların hakkını savunmak, hepimizin sorumluluğudur." diye konuştu.
NE-DER Başkanı Özdemir: "Ülkenin eğitim geleceği için adım atılmalı"
Çalıştayda konuşan NE-DER Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Özdemir, Türkiye'nin eğitim sisteminde köklü reformların gerekliliğine dikkat çekti. Özdemir, "Ülkenin her köşesinde eşit eğitim hakkı sağlamak için çaba harcıyoruz. Bu projeyle, ülkemizin eğitimdeki en büyük sorununun öğretmen kalitesizliğinden kaynaklandığını tüm yetkililere duyurmak istiyoruz. Eğitimin temel ögesi öğretmendir ve biz bu öğretmenlerin daha üretken ve nitelikli olması için bir 'Öğretmen Üniversitesi' kurmayı öneriyoruz." dedi.
Proje, partisiz ve tüm toplum kesimlerinin desteğini alarak hayata geçirilmek isteniyor. Özdemir, bu proje ile Türkiye’de eğitimde daha adil bir sistemin kurulmasının hedeflendiğini ve bunun eğitimdeki her kesimi olumlu etkileyeceğini söyledi. "Bizim amacımız, sadece eğitimi iyileştirmek değil, aynı zamanda üretken öğretmenler yetiştirerek, ülkenin kalkınmasına katkı sağlamaktır." ifadelerini kullandı. Ayrıca, eğitimin daha bilimsel, laik ve evrensel bir perspektife oturtulması gerektiğini vurgulayan Özdemir, "Bu projeyi başlatırken tüm kesimlerin desteğini alacağız. Eğitimdeki gericilik ve tarikatların etkisi son bulmalıdır." dedi.
"Akıl ve bilim ön planda olmalı"
İzmir Kent Konseyi Başkanı Nilay Kökkılınç, eğitim sisteminin değişmesi için tüm siyasi partiler ve toplumsal kesimlerin ortak bir çaba sarf etmesi gerektiğini belirterek, "Bu çağrı, tüm Türkiye’de yankı bulacaktır. NE-DER’in Nitelikli Eğitim-Üretken Öğretmen Projesi, cumhuriyetimizin ikinci yüzyılı için oldukça önemli bir adım. Herkesin katkı sunması gereken bir projedir." diye konuştu.
Çalıştayda söz alan Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Genel Başkanı Prof. Dr. Ayşe Yüksel ise Türkiye’de eğitimde yaşanan olumsuzluklara dikkat çekti. Yüksel, "Nitelikli eğitim, Cumhuriyetimizin ilk yıllarında Atatürk tarafından şekillendirilen bir idealdir. Bugün gelinen noktada bu idealden sapmış durumdayız. Ancak yine de umut var. Eğitim, ülkenin geleceği için yeniden şekillendirilebilir." diyerek, Atatürk’ün eğitime verdiği önemi hatırlattı.
Eğitim-Sen Genel Başkanı: "Kamusal ve bilimsel eğitim şart"
Eğitim-Sen Genel Başkanı Kemal Irmak, eğitim alanında yaşanan sorunları sıralayarak, "Bugün eğitim, iktidarın ideolojik baskıları altında ciddi şekilde zedeleniyor. Tarikatlar ve cemaatler, eğitim sisteminde giderek daha fazla söz sahibi oluyor. Bu durumun önüne geçmek için laik ve bilimsel eğitimi savunmak zorundayız." dedi. Irmak, "Eğitim alanındaki yıkımlar, 12 Eylül 1980 darbesiyle başladı ve hala etkileri sürüyor. Kamusal eğitim alanında yaşanan bu yıkımın bir an önce sona ermesi gerekiyor." diyerek, tüm eğitimcileri ve toplum kesimlerini mücadeleye çağırdı.