İzmir Büyükşehir Belediyesi Sağlık İşleri Dairesi Başkanlığı, Ege Üniversitesi ile birlikte inme hastalığına yönelik bir seminer programı düzenledi. 29 Ekim Dünya İnme Farkındalık Günü kapsamında Buca Sosyal Yaşam Kampüsü Huzurevi Balo Salonu’nda yapılan seminere, farklı bölgelerden yaklaşık 200 kişi katıldı. İnteraktif biçimde gerçekleşen etkinlikte, inmenin tanımı, korunma yolları ve inme durumunda yapılması gerekenler detaylı şekilde ele alındı. Ege Üniversitesi Nöroloji Ana Bilim Dalı İnme Merkezi Sorumlusu Prof. Dr. Hadiye Şirin “İnmenin Önemi” konulu bir sunum yaparken, Acil Tıp Ana Bilim Dalı’ndan Doç. Dr. Funda Karbek Akarca “Acil Serviste İnme Yönetimi” ve Nöroloji Ana Bilim Dalı’ndan Doç. Dr. Ayşe Güler ise “İnme Tedavisi” başlıklı sunumları gerçekleştirdi. Etkinliğe, İzmir Büyükşehir Belediyesi Eşrefpaşa Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Başak Bayram da katılım sağladı.

“Çok güzel geri bildirimler alıyoruz”“Çok güzel geri bildirimler alıyoruz”

İzmir Büyükşehir Belediyesi Sağlık İşleri Daire Başkanı Dr. Ahmet Soner Emre, etkinlikle ilgili açıklamasında, “Etkinliğe katılan vatandaşlarımıza inmeyle ilgili bilgiler aktarmak, önleyici çalışmaların ve belirtilerin neler olduğunu anlatmak ya da böyle bir durumla karşılaşıldığında neler yapılabileceklerini belirtmek için buradayız. Bu tip etkinlikler sonrası kişilerin hayatlarını değiştiren çok güzel geri bildirimler alıyoruz. İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak bu tür bilgilendirme etkinliklerimizi yapmaya devam edeceğiz” dedi.

“İnmenin Önemi” 

“İnmenin Önemi” başlıklı sunumunda Prof. Dr. Hadiye Şirin, inme hakkında bilgilendirmelerde bulundu: “İzmir Büyükşehir Belediyesi ile ortak bir çalışma yaparak inmeyi önlemek ve inme geçiren kişiler için nerelere başvurulması gerektiğini anlatmak için organizasyon düzenlendik. İnme, ölüme ve özürlülüğe neden olan bir hastalıktır. Birinci amacımız inmeyi önlemek. İnme, yaşam koşulları düzgün hale getirilirse önlenebilir. İnme geçirildiğinde yanlış yöntemlerle zaman kaybedilebiliyor. İnme olduğu anda saniyeler içinde harekete geçmeli ve 112 aranarak sağlık kurumuna başvurulmalı. Eğer erken dönemde hastaneye başvurulursa hastanın özürlülüğünü azaltma ve hayata döndürme şansı var.” dedi.

“İnmeyi yüzde 80 oranında önleyebiliriz”“İnmeyi yüzde 80 oranında önleyebiliriz”

Prof. Dr. Şirin, inme riskine karşı diyabet, hipertansiyon, kalp hastalığı ve kolesterol gibi sağlık durumlarının kontrol edilmesi gerektiğini belirtti. “Yaşam biçimi değişikliği en önemli önleyici davranıştır. Sigarayı bırakmak, hareketsizliği önlemek, kiloyla mücadele etmek, sağlıklı beslenmek ve alkolü aşırı kullanmamak birçok hastalığın önlenmesi için herkesin uyması gereken unsurlar. Belli aralıklarla tansiyon ve şeker ölçtürerek, kilo artışına bakarak ve problem varsa hekime giderek inmeyi yüzde 80 oranında önleyebiliriz” dedi.

“Öğrendiklerimi akrabalarıma, ablama, eşime söyleyeceğim”

Seminere katılan 68 yaşındaki Semiha Pala, “Tansiyon ilacı kullanıyorum, yağlı ve tuzlu yiyecekler yemiyorum, sinirlenmiyorum. Dedem ve annem inme geçirmişti. Çok zor bir hastalık. Yediklerimize dikkat etmemiz lazım ve düzenli olarak doktora gitmemiz gerekiyor. Sağlık çok önemli. Bu etkinlikler faydalı oluyor. Biz de bilgi edinmek için geldik. Öğrendiklerimi akrabalarıma, ablama, eşime söyleyeceğim. Çünkü eşim tatlı yemeyi çok seviyor” dedi.

“Bu tür etkinlikler bizim için çok faydalı”

77 yaşındaki Fehime Göz, “Dünya İnme Farkındalık Günü’nde bilgiler edinmeye geldik. Benim tansiyonum yüksek, bu yüzden ilaç alıyorum. Yiyeceklerime dikkat ediyorum, sağlıklı besleniyorum. Sakin bir insanım, stres yapmıyorum. Bu tür etkinlikler bizim için çok faydalı” diye konuştu.

“Sağlıklı yaşamaya çalışıyorum”

76 yaşındaki Ali Turan ise, “İnme hastalığının yapısını öğrenmek ve bu öğrendiğim bilgileri etrafıma yaymak için etkinliğe geldim. Sağlıklı yaşamaya çalışıyorum, Sağlıklı Yaş Alma ve Dayanışma Merkezi’ne gidiyorum, yürüyüş yapıyorum. Her yıl bilgilendirme konferanslarına giderim” ifadelerini kullandı.

Muhabir: GAMZE ESKİKÖY