İZMİR HABERLERİ

İzmir'de sarı alarm! Doktor kontrolü olmadan kullanılan bu serum tehlike saçıyor!

Sarı serum, doktor kontrolü olmadan kullanıldığında sağlık sorunlarına yol açabilir. Uzmanlar, vitamin takviyeli serumların yalnızca gerektiğinde ve sağlık kuruluşlarında, uzman gözetiminde uygulanması gerektiğini vurguluyor.

Soğuk havaların etkisiyle bağışıklık sisteminin zayıflaması, birçok kişinin sağlıklı kalabilmek adına çeşitli yöntemlere başvurmasına neden oluyor. Bu yöntemlerden biri de son dönemlerde sıkça tercih edilen ve halk arasında “sarı serum” olarak bilinen vitamin takviyeli serumlar. Ancak, uzmanlar sarı serumun yanlış ya da gereksiz kullanımının ciddi sağlık problemlerine yol açabileceği konusunda uyarıyor.

Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Dahili Tıp Bilimleri Bölümü Genel Dahiliye Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Soner Duman, sarı serumun yalnızca sağlık kuruluşlarında, doktor kontrolünde ve doğru değerlendirmeler sonucunda kullanılması gerektiğini vurguluyor. Prof. Dr. Duman, sarı serumun sürekli kullanımı hakkında da uyarılarda bulunarak, bu tür uygulamaların gereksiz yere yapılmasının istenmeyen sağlık sonuçlarına yol açabileceğini belirtiyor.

Prof. Dr. Duman, bağışıklık sisteminin zayıfladığı ve vücudun direncinin düştüğü durumlarda, genellikle B ve C kompleksli vitaminlerin kullanılarak kişinin bağışıklık sisteminin desteklendiğini belirtiyor. "Hastalık tablosu hafif seyrediyorsa, tablet şeklinde vitamin hapları reçeteye yazıyoruz ve hastalarımız bunları kullanıyor. Ancak, kendisini daha iyi hissetmek isteyen, ateşi olup hastalığı biraz daha ağır geçiren kişilerde, hem vücuttaki sıvı eksikliğini yerine koymak hem de vitamin takviyesi yapmak için bu vitamin preparatlarını damardan vermeyi tercih edebiliyoruz. Ancak sıklıkla tercih ettiğimiz yol bu değil. Birinci terciğimiz ve en uygun olan yol, ağız yoluyla besinlerle vitamin almaktır" diyen Prof. Dr. Duman, sarı serumun gereksiz kullanımının önüne geçilmesi gerektiğine dikkat çekiyor.

Sarı Serum nedir?

Prof. Dr. Duman, sarı serum hakkında şu açıklamaları yaptı: “Sarı serum denilince, aslında içeriğinde B ve C kompleksli vitaminlerin bulunduğu serumlardan bahsediyoruz. Bu vitaminlerin ampullerini serum içerisine eklediğimizde, serum sarı renge dönüşür. Halk arasında ‘sarı serum’ olarak bilinen bu uygulama, genellikle damar yoluyla verilen vitamin takviyeleri ile vücudun sıvı dengesini düzenlemeyi ve kişinin daha iyi hissetmesini sağlamayı amaçlar."

Bununla birlikte, yüksek dozda vitaminin damardan verilmesinin hastaların daha iyi hissetmesini sağladığını belirten Prof. Dr. Duman, “Eksik olan sıvıyı yerine koyduğumuzda, tansiyon ve gribal enfeksiyonla ilgili semptomlar azalır. Hastalar kendilerini daha iyi hissederler. Ancak sarı serumun sürekli verilmesi önerdiğimiz bir şey değildir” dedi.

Doktor kontrolü şart

Prof. Dr. Duman, sarı serumun yalnızca doktor tarafından yapılan bir değerlendirme sonrasında uygulanması gerektiğine dikkat çekiyor. “Hastanın önce doktor tarafından değerlendirilmesi gerekir. Eğer doktor, hastaya destek tedavi gerektiğine karar verirse, o zaman sarı serum gibi destek tedaviler yapılabilir. Ancak günümüzde sağlık sistemindeki aksaklıklar nedeniyle, bazı kişiler merdiven altı işlerle, yani sağlık görevlisini eve çağırarak bu tür işlemleri yaptırmaya çalışıyor. Bu durum doğru bir yaklaşım değildir. Sonuçta, damardan bir işlem yapılıyor ve damardan verilen her türlü ilacın etkisi hakkında kesin bilgiye sahip olamayız. Alerjik reaksiyonlar veya başka sağlık sorunları ortaya çıkabilir. Bu ihtimaller düşük olsa da, kişinin hayatını riske atmak doğru değildir. Bu tür işlemler ancak sağlık kuruluşlarında, uzman kişiler tarafından yapılmalıdır” diyerek uyarıda bulundu.

Toplumda yanlış anlamalar ve doğru yöntemler

Toplumda, doğru bilgilendirilmemiş bireylerin, çoğu zaman hastalıklarında daha hızlı iyileşme beklentisiyle, kendi başlarına tedavi yöntemlerine yöneldiğini belirten Prof. Dr. Duman, insanların televizyonda izledikleri bir kişinin önerilerini, doktor tavsiyelerinden daha önemli gördüklerine dikkat çekti. "İnsanlar, televizyonda herhangi bir programda gördükleri bir kişinin söylediklerini kullanmak istiyorlar. Biz hastaya sorununu dinleyip, doğru tedavi ve ilaçları yazıyoruz. Ancak, komşu teyzenin söylediği ilaç daha kıymetli olabiliyor. Bu, toplumun eğitim seviyesi ve bakış açısıyla ilgili bir durumdur. Bu tutumu değiştirmek zordur. Ancak yine de önerimiz, iyi beslenmek ve kendine iyi bakmaktır” diyerek son sözlerini tamamladı.