Radyasyon Onkolojisi Bölümü'nden Dr. Öğretim Üyesi Adem Şengül, cihazın sağladığı faydaları şöyle özetliyor: “Bazen 1 gün, bazen birkaç günde hastanın tümörünü tamamen yok ediyoruz. Bazen de tümörü küçültüp büyümesini durduruyoruz. Bu şekilde hastaların hayatına konfor katıyoruz. Tümörlü dokudan tamamen kurtulması bu cihaz sayesinde mümkün olabiliyor.”
Dr. Şengül, cihazın Türkiye genelinde sadece 12 merkezde bulunduğunu ve Ege Bölgesi'nde yalnızca İzmir Atatürk Eğitim Araştırma Hastanesi'nde mevcut olduğunu belirtti. Cihazın yüksek maliyetine rağmen, sağladığı tedavi sürecinin genellikle 45 dakikalık seanslarla tamamlandığını ifade eden Şengül, bu tedavi süresinin sıklıkla yeterli olduğunu vurguladı.
Dr. Şengül, “Radyasyon ışınlarını kullanarak hastayı tümörden kurtarıyoruz. Cihaz, beyin veya göz sinirlerine neredeyse temas eden bir tümörü bile çok yüksek oranda tedavi edebiliyor. Bu tedaviler sonucunda hasta, buradan kanseri geride bırakıp ayrılabiliyor. Neşter yok, bıçak yok, dikiş yok, ağrı yok. Herhangi bir ameliyat sonrası yaşanabilecek komplikasyon yok. Gündelik yaşamına ara vermeden yaşamına devam edebiliyor.” şeklinde açıklamada bulundu.
"Bu kadar konforu hiç yaşamadım"
Akciğerinde kanserli doku bulunan Bilge Altan adlı hastaya uygulanan tedavi süreci, cihazın etkinliğini gözler önüne seriyor. Dr. Şengül, Bilge Hanım’ın daha önce akciğerinden ameliyat olduğunu ve tedavi sürecinde yeniden bir tümör geliştiğini belirtti. Altan’ın tedavisinde, daha önce cerrahi bir müdahaleye bağlı olarak yaşanan risklerin önüne geçmek amacıyla CyberKnife kullanıldığını ifade eden Şengül, “Bu nedenle hastanın konforu, aynı zamanda cerrahi operasyonun hayati risk taşıdığı için bu tür hastalarımızı sıklıkla ameliyat edemiyoruz. Merkezimizde 7 kez ışınlama yaptık ve hepsinde başarılı olduk. Cerrahi operasyon yapsaydık 7 kez ameliyat edilecekti. Bir organın 7-8 kez açılıp kapanması oldukça riskli. Onun için bu cihazla tedavi sağladık. Cihazın hafif halsizlik veya baş ağrısı gibi yan etkileri olabiliyor, ama sıklıkla görmüyoruz. Örneğin Bilge Hanım, herhangi bir yan etki yaşamadı.” dedi.
Bilge Altan, tedavi sürecine dair deneyimlerini paylaşırken şunları söyledi: “5 günde kanserimden kurtuldum. Şunu da söyleyeyim, ben buraya otomobilimle gelip, aracımı otoparka bırakıp tedavimi olduktan sonra tekrar arabama binerek günlük hayatıma devam ettim. Önceden cerrahi operasyon da geçirdim, kemoterapi de gördüm. Ama bu kadar konforu hiç yaşamadım. Vücuttaki yan etkisi çok az. Birkaç kez operasyon yaşamış biriyim, ameliyatın psikolojisi zaten çok kötü. Hayata 1 ay ara veriyorsunuz. Mesela narkozu vücudunuzdan atmanız dahi çok uzun sürüyor. Ayrıca hiçbir mali külfeti olmadan bir devlet hastanesinde kendimi özel hissederek bu tedaviyi aldım.”