İstanbul Silivri açıklarında meydana gelen 6.2 büyüklüğündeki depremin ardından, fay hatları üzerinde yer alan ve deprem riski yüksek kentlerden biri olan İzmir’deki yapıların durumu bir kez daha tartışmaya açıldı. İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) İzmir Şube Başkanı Bengi Atak, kent genelinde yürütülen yapı stoku envanter çalışmalarının önemine dikkat çekerek, çalışmaların kapsamının genişletilmesi gerektiğini vurguladı.
Bayraklı ve Bornova tamamlandı, sırada Karşıyaka ve Konak var
Atak, İzmir Büyükşehir Belediyesi iş birliğiyle Bayraklı ve Bornova ilçelerinde yaklaşık 100 bin binanın yapı envanterlerinin çıkarıldığını belirtti. Karşıyaka’da yeni bir çalışma başlatılacağını, Konak ilçesinin de sürece dahil edilmesiyle daha sağlıklı analizler yapılabileceğini ifade etti. Atak, “Bu dört ilçeyi kapsayan bir çalışma sonucunda, İzmir geneline dair yaklaşık yüzde 35-40 oranında bir temsil gücüne ulaşacağız” dedi.
Zemin ve yapı uyumuna dikkat
Yapıların deprem performansını değerlendirirken sadece yapım yılına ya da zemin türüne odaklanmanın yetersiz olacağını ifade eden Atak, “Depreme dayanıklılık, yapının zeminle olan etkileşimine bağlıdır. Ne sadece zemin türü ne de sadece yapı yaşı tek başına belirleyici olabilir.” diyerek yapı-zemin bütünlüğüne dikkat çekti.
İzmir’in zemin yapısı ve yaşam gerçeği
Bayraklı, Konak, Bornova, Karşıyaka ve Çiğli gibi yoğun nüfus barındıran ilçelerin büyük bölümünün alüvyon zemin üzerinde kurulu olduğunu aktaran Atak, bu alanlarda kaya derinliğinin 200 ila 250 metreye kadar indiğini belirtti. “Bu gerçekliği kabul edip ona göre yapılaşma bilgimizi geliştirmeliyiz. Aksi durumda İzmir’in boşaltılması gibi uç bir seçenekle karşı karşıya kalırız” diyerek yetkili kurumlara bilgi seviyesini artırma çağrısında bulundu.
Yeni yöntemlerle hızlı analiz
Atak, 2020 İzmir depreminin ardından başlatılan envanter çalışmaları kapsamında Ortadoğu Teknik Üniversitesi ile iş birliği yapıldığını, bu süreçte hangi binalarda acil önlemler alınması gerektiğine dair raporların ilçe belediyeleriyle paylaşıldığını aktardı. “Kapsamlı analizler yıllar alabilir. Bu yüzden hızlı değerlendirme yöntemlerini geliştirdik. Öncelikli binalar tespit edilerek, performans analizleriyle güçlendirme ya da dönüşüm kararları verilebilecek.” dedi.
Saha ekiplerinden detaylı inceleme
Yeni envanter çalışmalarında saha ekiplerinin binanın yapısal özelliklerini, taşıyıcı sistemini, gözle görülen hasarları ve projeye aykırı eklemeleri kontrol edeceğini söyleyen Atak, “Ekipler, değerlendirmelerini puanlama tablolarına göre yapacak. Bu bilgiler, belediyelerden temin edilen projelerle karşılaştırılarak analiz edilecek,” açıklamasında bulundu.
İzmir geneli için yol haritası
Konak ilçesinde de çalışmaların başlamasıyla, İzmir genelinde istatistiksel ve yapısal anlamda doyurucu verilere ulaşılabileceğini kaydeden Atak, “Benzer yapı türleri, benzer üretim yılları ve benzer malzeme kullanımı ile diğer ilçelere de yol gösterici bir model elde edebiliriz. Karşıyaka’daki 22 bin bina ile birlikte toplamda 122 bin binaya ulaşılacak,” dedi.
Binalarınızı kontrol ettirin
Afet öncesi hazırlığın bir parçası olarak yapıların projeye uygunluğunun değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Atak, vatandaşlara da çağrıda bulundu: “İlçe belediyelerinden statik projelerini temin edip, binalarının mevcut durumunu kontrol ettirsinler. Gözle görülen çatlaklar, kolonlarda paslanma ve kabuk atmalar gibi işaretler varsa derhal uzmanlara başvurmalılar. Bu konuda odamızdan da destek alabilirler.”
Bilgi ile güçlenmiş bir İzmir
İMO İzmir Şubesi Başkanı Atak, yapı envanteri çalışmalarının yalnızca teknik değil, aynı zamanda toplumsal bir güvenlik meselesi olduğunun altını çizerek, bilgiye dayalı yapı politikalarının önemine dikkat çekti. Kentin geleceği için tüm yetkili kurumların koordineli şekilde çalışması gerektiğini yineledi.