GAMZE ESKİKÖY- Türkiye’nin deprem gerçeği karşısında kentsel dönüşüm ve yapı güvenliğinin önemi her geçen gün artıyor. Deprem bölgeleri arasında bulunan İzmir’in de en önemli konuların başında depreme karşı dayanıklı binalar geliyor. Depremlere karşı yapıların güvenli olabilmesi için inşaatın her aşamanın uzman mühendisler tarafından yönetilmesi gerektiğini belirten  İnşaat Mühendisleri Odası İzmir Şube Yönetim Kurulu  2. Başkanı Bengi Atak,imar affı ve yetersiz denetimlerin büyük risk oluşturduğunu belirterek, güvenli bir gelecek için uzman mühendisler tarafından yönetilen sıkı denetim ve eğitim seferberliğinin başlatılması gerektiğini söyledi.

EGİAD Podcast yayınları ile dijital dünyaya adım attı EGİAD Podcast yayınları ile dijital dünyaya adım attı

“Yapı tasarımında uzman mühendis şart”

Türkiye'de inşaat projelerinin her aşamasında, kapsamlı yönetmeliklerin bulunduğunu söyleyen Atak, “Ülkemizde inşaat projelerinde ilk kazma vurulma anından son çivi çakılma anına kadar geçen tüm süreçlerin yönetilmesi için çeşitli yönetmelikler mevcuttur. Son yıllarda yaşadığımız depremlerde de gördüğümüz gibi önceki yönetmeliklere göre tasarlanan çok sayıda yapı, düzgün olarak inşa edilmişse depremi güvenli şekilde atlatmıştır. Bu noktada asıl altının çizilmesi gereken konu yapıların tasarım, üretim ve denetim süreçlerinin alanında uzman mühendisler tarafından yönetilmesi gerektiğidir.  Odamızın yakın zamanda yürüttüğü ‘Her Şantiyeye Bir Şef’ kampanyasında vurguladığımız gibi bütün şantiyeler tam zamanlı ve tam yetkiye sahip şantiye şefleri tarafından yönetilmelidir. Şantiye şefliğinin üstlenilmesinde yapım işinin konusunun, niteliğinin, büyüklüğünün ve ilgili imalatların oranının dikkate alınması, keyfi uygulamaların sonlandırılması gerekmektedir. Sürekli eğitime ve mesleki tecrübeye gereksinim duyulan bu görevde yer alacak kişilerin ilgili meslek odalarınca verilecek eğitimlere katılması zorunlu olmalıdır. Aynı şekilde yapı üretim sürecinde görev alan tüm aktörlerin (mühendis, mimar, müteahhit, yapı denetim, usta vb.) yetkinliği sağlanmalı, ürettikleri sorgulanabilir olmalıdır” ifadelerine yer verdi.

“İmar affı kesinlikle yasaklanmalı”

Atak, Yapı üretiminin, proje aşamasından son aşamasına kadar bağımsız kuruluşlarda yer alan uzman mühendisler tarafından ciddi bir şekilde denetlenmesi gerektiği ifade edildi. Bu süreçte yer alan tüm teknik elemanların, yapı üretimiyle ilgili kesin yetkiye sahip olması gerektiği ve bu yetkinin piyasa koşullarında kullanılabilmesi için gerekli kamusal güvence sağlanması gerektiği belirtildi.Yapı üretim sürecinin yasalar ve yönetmeliklere uygun bir şekilde yürütülmesi gerektiği, bu sürecin ciddiyetini zayıflatan, olumsuz bir yapı kültürü oluşturan ve büyük can kayıplarına neden olan imar affı ve istisna gibi uygulamaların kesinlikle yasaklanması gerektiği dile getirildi.

“G belgesine sahip firmalar yılda 2 kez denetleniyor”

İMO Şube Yönetim Kurulu 2.Başkanı Bengi Atak, ayrıca İzmir’deki binaların depreme dayanıklılığı, yeni inşaat projelerinde uygulanan deprem yönetmelikleri ve iyileştirme çalışmaları hakkında da bilgi verdi. 2000’lerin başından itibaren Türkiye’de hazır beton ve nervürlü demir kullanımının zorunlu hale getirildiğini belirten Atak, “Hazır beton standartları oluşturularak uygulamaya alınmıştır. Son yıllarda betonun üretimi, taşınması ve kullanımıyla ilgili standartlara uygunluğu gösteren G Belgesi zorunlu hale getirilmiştir. Bu belgeye sahip firmalar, yılda iki kez denetlenmektedir” dedi.

“Geleceğimizin güvenliği sağlam yapılara bağlı”

Atak, son dönemde Elektronik Beton İzleme Sistemi’nin devreye alındığını ve beton numunelerinin çipli sistemle takip edilmeye başlandığını vurguladı. Ancak, bazı kurumsallaşmamış firmalarda teknik personel bulunmadan ve kalite kontrolü yapılmadan beton üretiminin gerçekleştirildiğini belirtti. Hazır betonun kalitesinin, şantiyedeki uygulama koşullarına bağlı olduğuna dikkat çeken Ayatar, “Santralde üretilen beton yarı mamûl bir üründür. Uygulama koşulları, yerleştirilmesi ve kürleme süreçleri çok önemlidir. Ehil olmayan işçilikler sonucunda beton kalitesi bozulabilmektedir” dedi. Ayrıca, demirin projeye uygun olarak yerleştirilmemesi durumunda, betonun dayanımının önemli ölçüde düşeceği uyarısında bulundu.

Atak, bu noktada yapı güvenliğinin sağlanması için daha fazla denetim ve eğitim gerekliliğinin altını çizdi. "Geleceğimizi korumak için sağlam yapılar inşa etmeliyiz" diye ekledi.

Muhabir: GAMZE ESKİKÖY