Son Mühür- Berivan Kaya/ İzmir'de Buca Kadın Doğum Hastanesi, Menemen Devlet Hastanesi ve İzmir Eğitim Diş Hastanesi de dahil 12 hastane deprem tehlikesi ile karşı karşıya kaldı. İYİ Parti İzmir Milletvekili 12 hastanenin depreme dayanıksız olduğunu TBMM'ye taşıdı.
İYİ Parti İzmir Milletvekili Kırkpınar hastanelere ilişkin açıklamasında, "İzmir’de Buca Kadın Doğum Hastanesi, Menemen Devlet Hastanesi ve İzmir Eğitim Diş Hastanesi de dahil 12 hastane deprem tehlikesi yüzünden ciddi risk altındadır. İzmir’in Konak ilçesindeki İzmir Eğitim Diş Hastanesine ise 2023 yılında depreme dayanıklı olmadığı gerekçesiyle İzmir İl Sağlık Müdürlüğü tarafından acil tahliye raporu verilmiştir. Buna rağmen hastane kapanmamış, hala hizmete devam etmektedir. Afet durumlarında hastanelerin kritik role sahip olduğu da düşünüldüğünde acil önlem alınması elzem olmuştur" ifadelerine yer verdi.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum'un yanıtlaması istemiyle soru önergesi veren Kırkpınar, "Bakanlığınız takibinde, İzmir’deki hastanelerde ve sağlık kuruluşlarında depreme dayanıklılık testi yapılmış mıdır? Yapılmışsa, acil yıkılması gereken kaç hastane tespit edilmiştir? Güçlendirilmesi gereken kaç hastane vardır? Güncel veriler nelerdir?" sorularını yöneltti.
Hasta hayatları riske atıldı!
İzmir’de bulunan hasarlı sağlık kuruluşlarının güçlendirilmesi veya yıkılıp yeniden inşa edilmesi amacıyla Bakanlığın ne gibi çalışmaları olduğunu soran Kırkpınar, "Yeniden inşa edilen veya güçlendirilen sağlık kuruluşu sayısı kaçtır? Buca Kadın Doğum Hastanesi, Menemen Devlet Hastanesi ve İzmir Eğitim Diş Hastanesi de dahil İzmir’deki hasarlı sağlık kuruluşları, inşa edildikleri dönemde, mevzuata uygun olarak yapılmış mıdır? Bu binaların risk altında olmasının gerekçeleri nelerdir, tespit edilmiş midir? 2009 yılında verilen çalışamaz raporuna rağmen, Buca Seyfi Demirsoy Devlet Hastanesi, 30 Ekim 2020'deki depreme kadar hizmete devam etmiş, depremde aldığı büyük hasar sonrası ancak yıkım kararı verilmiştir. Bakanlığınız, çalışanların ve hastaların hayatını riske atmış, önlem almamıştır. İzmir’deki hastane ve sağlık kuruluşları için risk devam ederken neden hala adım atılmamaktadır?" ifadelerine yer verdi.
Afet sırasında ve sonrasında özellikle sağlık hizmetlerinin aksamaması için sağlık çalışanlarının, asker, polis ve afette görev alan tüm ekiplerin kaldıkları konutların depreme dayanıklı olmasının hayati önem taşıdığına dikkat çeken Kırkpınar, " İzmir’deki bu konutların depreme dayanıklılıkları kontrol edilmiş midir? Edilenler varsa sayısı kaçtır? Güçlendirilen veya yıkılıp yeniden inşa edilen konutların İzmir’deki dağılımı nasıldır? Olası bir depreme yönelik İzmir’deki sağlık hizmetlerinin aksamaması için ne tür hazırlıklar yapılmakta, ne gibi önlemler alınmaktadır?" sorularını sordu.