Emek Partisi İzmir İl Örgütü çalışanlar için asgari ücret beklentisi raporunu paylaştı. Partinin İzmir genelinde yaptığı araştırmada 341 katılımcı yer aldı. Yüz yüze anketin sonuçlarına göre, en yüksek asgari ücret beklentisi, çalışanların ekonomik durumlarını gözler önüne serdi. Katılımcıların %32,3’ü 25.001-35.000 TL arasında maaş almakta olup, %15,2’si ise asgari ücret ile geçinmek zorunda. Rapor, İzmir’in farklı ilçelerindeki demografik ve ekonomik verilerle birlikte, çalışanların maaş beklentilerini de ortaya koydu.
İzmir’in çalışan profili
Araştırmaya katılan 341 kişinin %72,7'si erkek, %27,3'ü ise kadındı. Katılımcıların çoğu 35-44 yaş aralığındayken, eğitim seviyesi olarak en fazla lise mezunu olanlar (%41,9) dikkat çekti. Çalışanların önemli bir kısmı (%52,5) hizmet sektöründe görev yapıyor. Araştırmaya katılanların %68,6'sı ise kredi borcu taşıyor.
Katılımcıların %32,3'ü, 25.001 TL ile 35.000 TL arasında maaş alırken, %15,2'si asgari ücretle çalışıyor. Bu oran, İzmir'deki düşük maaşlarla geçinmeye çalışan geniş bir çalışan kesiminin olduğunu gözler önüne seriyor. Ev sahipliği oranı ise %50,7 iken, kiracılar %49,3’ü oluşturuyor. Kiralar, çalışanların maaşlarını zorlayacak kadar yüksek. Katılımcıların %73,2'si 15.000 TL ve üzeri kira ödediğini belirtti.
Gıda ve yaşam maliyetleri
Araştırmada yer alan katılımcıların %49,9'u, gıda harcamalarına aylık 10.000 TL ve üzerinde bir bütçe ayırıyor. Çalışanlar, enflasyon karşısında maaşlarının eridiğini ve yaşam standartlarının giderek düştüğünü belirterek, hükümetten yeni bir düzenleme beklediklerini vurguladı.
"Yoksulluk sınırının üstünde asgari ücret için mücadeleye"
Emek Partisi İzmir İl Örgütü, asgari ücretin yalnızca açlık sınırında değil, yoksulluk sınırının üstünde belirlenmesi gerektiğini vurguladı. Rapora dair yapılan açıklamada şu ifadeler kullanıldı:
"Türkiye'nin en büyük toplu sözleşmesi olan asgari ücret için iktidar, patron örgütleri ve sendika temsilcilerinden oluşan Asgari Ücret Tespit Komisyonu 10 Aralık'ta görüşmelere başladı. Komisyonda sermaye cephesi teknik bakımdan bile çoğunluğu oluştururken, işçileri temsilen bulunan Türk-İş "Asgari ücretliler bizim üyemiz değil" diyerek sorumluluğu üstünden atarak komisyona katılıyor.
Erdoğan-Şimşek programı patronların yüzünü güldürmeye, cebini doldurmaya devam ederken işçi ve emekçiler yoksulluğun pençesinde yaşam mücadelesini sürdürüyor. 2024 asgari ücreti 17.002 TL belirlendiğinden bu yana enflasyondaki artış, temel yaşam ihtiyaçlarına gelen ve durdurulamayan zamlar asgari ücretin açlık sınırının altına hapsetti. İktidar Temmuz'da işçi ve emekçilerden yükselen ek zam talebini görmezden gelirken, "Ücretler artarsa enflasyon artar" yalanlarıyla esas sebebi şirketlerin aşırı karları olan enflasyonun faturasını açlık sınırı altında ücretlere işçilere kesti."
Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun mevcut durumu değiştirme konusunda yetersiz kaldığına dikkat çeken Emek Partisi'nin açıklamasının devam şöyle:
"İktidar ve sermayenin düşük ücret dayatmasına karşı sendikaların mevcut tutumu işçilerin yoksulluğa hapsedilmesini güçlendiriyor. Geçtiğimiz ay Türk İş, DİSK, KESK ve Hak İş merkezi mitingler düzenleyerek "Geçinemiyoruz, Vergide Adalet" taleplerini dile getirmişti. Türk İş Genel Başkanı Ergun Atalay şimdi ise asgari ücret tartışmalarını ötelemeye ve örgütsüz işçilerin ücreti diyerek sorumluluğu üstünden atmaya çalışıyor. Her sendika kendisi mitingler, açıklamalar düzenlerken ortak bir mücadele hattı ortaya koyulmuyor.
Asgari ücret görüşmeleri sürerken ve sonuçlandığında birleşik bir güç ortaya çıkarılıp, işçilerle birlikte elini masaya vurmazsa iktidarın açlık ücretine razı gelinecek, asgari ücret açlık sınırı ile olan yarışını yine kaybedecektir. Bugün bizlere düşen ise asgari ücret alan almayan, işçi-memur ayrımı gözetmeksizin, asgari ücrete gelecek olan zammın tüm ücretlere etkisini gözeterek birlikte mücadele etmektir. Oluşturulan komisyonun insafına bırakmadan, Erdoğan-Şimşek programının hedefleri için emeğimizin hiçe sayılmasına izin vermeden sesimizi yükseltmeliyiz. Asgari ücret açlık-sefalet ücreti olmamalıdır.İnsanca yaşayacak, yoksulluk sınırının üstünde asgari ücret için mücadeleye"