Yüce, eserlerinde tasavvufu birleştirerek derin bir anlam katıyor ve "Tasavvuftaki ölümün renklerinden ilham alarak tablolar oluşturmayı planladım. İnsan ölmeden önce ölür anlayışını yansıttım" diyor.
Kemalpaşa Ümran Baradan Güzel Sanatlar Lisesi'nde Görsel Sanatlar Öğretmeni olarak görev yapan Mustafa Yüce, hiperrealizm hakkında şu bilgileri paylaşıyor: "Hiperrealist tarzda, fotoğraf objelerini birebir kopyalayarak ve onlara anlam yüklerek bir kompozisyon oluşturuyorum. Bu tarzda en önemli özellik, her detayın özenle işlenmesi. Işık, gölge ve renk tekniklerini kullanarak, izleyicinin fotoğrafın orijinalinden daha fazla detayı gözlemlemesini sağlıyorum. Üç boyutlu bir etki yaratmak, izleyicide bir hayranlık uyandırıyor."
"Ölümün renklerinden ilham aldım"
Yüce, eserlerinde tasavvufu işlemeyi de hedeflediğini belirtiyor ve şunları ekliyor: "Tasavvufta ölümün renklerinden ilham aldım. Kırmızı şehveti, beyaz iştahı, yeşil makamı ve şöhreti, siyah ise nefsi ve kibri öldürüp, insanlığın bir parçası olmayı anlatıyor. Şu anda bu konsept üzerinde çalışıyorum. Tasavvuf kültürü, evrensel ahlaki değerleri içeriyor ve ben de bunu tablolarımda işlemeye çalışıyorum."
Hiperrealist tarzın zorluklarını da vurgulayan Mustafa Yüce, bu tekniğin fazla kullanılmadığını ifade ediyor: "Çok fazla detay içerdiği için bu tarz uzun zaman alıyor ve çalışmaları muhafaza etmek de oldukça zor. Boyutlarına göre bir tabloyu tamamlamak 3 hafta ile 3 ay arasında sürebiliyor. Her bir çalışmada ışık-gölge teknikleri ve milyonlarca renk tonu kullanarak, izleyiciyi heyecanlandıran bir etki yaratıyorum. Öğrencilerim de bu tekniğe büyük saygı gösteriyor ve renk seçimlerimi örnek alarak eğitimlerinde kullanıyorlar."
Yüce, İzmir İl Milli Eğitim Müdürü Ömer Yahşi'ye de desteklerinden dolayı teşekkür ediyor.