Geçtiğimiz günlerde İzmir Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası (İZSMMMO) Başkanı Şerif Yıldız, mahkeme kararı ile ilgili süreci anlatmak üzere basın toplantısı düzenlemişti. Ancak basın toplantısına eski başkan Davudoğlu ile ekibi de katılınca toplantıda gerilim bir anda yükselmiş toplantı yarım kalmıştı.
İzmir SMMM Odası Onursal Başkanı Feyzullah Topçu sabah saatlerinde 13.06.1989 tarihinde yürürlüğe giren 3568 sayılı meslek yasasının 35. yılı vesilesiyle bir kutlama mesajı yayınladı. "Yaklaşık üç hafta sonra meslek yasamızın yayınlanmasının 35. yılını kutlayacağız. Bu vesile ile mesleğimize yasal statü kazandıran, meslek örgütlerimizin oluşumuna kaynak teşkil eden bu önemli yasanın 35. yılını kutluyor, tüm meslektaşlarımızı dayanışma ruhundan ayrılmadan, uzlaşı içinde haklarımız ve mesleğimizin geleceği için bir kez daha mücadeleye davet ediyorum." sözleri ile tüm meslektaşlarını kutlayan Topçu, meslektaşlarının yaşadığı zorluklar ve mücadeleleri hatırlatarak son günlerde oda yönetimi içinde yaşanan krizle ilgili üzüntüsünü dile getirdi.
"Mesleğimiz kritik bir süreçten geçiyor"
Onursal Başkanı Feyzullah Topçu yayınladığı mesajda şu ifadelere yer verdi: "Yine büyük zorluklarla, İzmir’li meslektaşlarımızın desteği, çabaları ile kurduğumuz, büyüttüğümüz Türkiye’nin en gözde meslek odalarından biri haline getirdiğimiz İzmir SMMM Odamızın içinde bulunduğumuz şu günlerde saygınlığını hedef alan farklı tartışmaların odağı haline geldiğini büyük üzüntü ile izlemekteyim.
Mesleğimiz şu günlerde kritik bir süreçten geçiyor. Meslektaşlarımız artan iş yükleri altında ezilmiş, işleri yetişmiyor, çalışmalarının karşılığını almakta zorlanıyor, emekleri sömürülüyor, ciddi biçimde hayatta kalma mücadelesi vermekteler. Bakanlıklar ve muhatap kurumlar sorunlarımıza duyarsız, paydaşımız iş dünyası ise sorunlardan çoğu zaman habersizler. Ofislerimiz ve işyerlerimiz yangın yerine dönmüş durumda.
"Üzülerek ve kaygı ile izliyorum"
Hal böyle iken, meslektaşlarımızın şu zorlu günlerinde yanında olmamız gerekirken, yöneticilerimizin yönetsel meseleleri tüm kamuoyu önünde, basın ve sosyal medya aracılığı ile bu seviyede tartışıyor olmalarını üzülerek ve kaygı ile izliyorum.
Yönetsel sorunların şimdiye kadar olduğu gibi yine yönetim kurulu içinde çözülmesi gerekirken mesleğimizin başat sorunu haline getirilmesi üzüntümü bir kat daha artırmaktadır.
Kim haklı-haksız tartışmasına girmeden tüm yöneticilerimizi itidale davet ediyorum. Yargıya intikal etmiş konuların tekrar basın ve sosyal medya üzerinden gündem haline getirilmesi mesleğin vakar ve onuruna zarar vermektedir. Bırakalım yargı işini yapsın, biz işimizi yapalım. Mesleğimizin ve meslektaşlarımızın asli sorunlarına odaklanılması benim olduğu gibi tüm meslektaşlarımızın da beklentisidir.
Tüm yöneticilerimizi birlik, beraberlik ve uzlaşı içinde, mesleğin ve meslektaşların sorunlarına çare bulmak için çaba göstermelerini ve kurumsal kimliğimiz ve meslektaşımızın saygınlığına gölge düşürecek girişim ve davranışlardan kaçınmalarını temenni ediyorum."