Türkiye İşçi Partisi (TİP) İzmir'de su faturalarının artışına yönelik bir kampanya başlattı. TİP, İzmir'deki su faturalarının ülkenin en yüksekleri arasında yer aldığını belirterek, bu durumu İZSU önünde protesto etti.
TİP, yerel seçimler öncesinde su faturalarında indirim sözü veren yöneticilerin, göreve geldikten sonra vaatlerini unuttuğunu ve belediyeyi borçla aldıklarını öne sürerek sürekli zam yaptıklarını ifade etti. Aslıhan Keleş tarafından okunan açıklamada şu ifadeler yer aldı:
Günden güne halk yoksullaşır, cebindeki para erirken bir de temel ihtiyaçlarımızı karşılayamamanın korkusu içerisindeyiz. Bunlardan biri de su hakkımız. Bilindiği üzere İzmir, ülkenin en yüksek su faturalarının ödendiği şehir. Sebep ne peki? Bu temel ihtiyacı dahi lüks haline getiren nedir diye baktığımızda yerel yönetim tercihleri karşımıza çıkıyor. Tercih diyoruz çünkü belli ki yerel seçimlerden önce su faturalarında indirim yapacağını söyleyenler, bugün seçimi kazanıp o koltuklara oturduklarında vaatlerini bir kenara bıraktılar.
Hatta belediyeyi borçla aldık diyerek zam üstüne zam yapıyorlar. Bugün içerisinde bulunduğumuz krizin faturası yine halka kesilirken yöneticiler yerine getirmedikleri vaatler için bir açıklama yapma tenezzülünde dahi bulunmuyorlar."
Manisa'daki su faturaları örnek gösterildi
Açıklamada, Manisa Büyükşehir Belediyesi'nin su faturalarında indirim yaptığına dikkat çekilirken, İzmir'de yüksek fatura bedellerine bir açıklama getirilmesi gerektiği belirtildi.Açıklamanın devamında "Birçok belediye seçimlerde borçla alındı. Hemen yanı başımızda Manisa Büyükşehir Belediyesi su faturalarında indirim yapılacak deyip bunu halen daha sürdürürken İzmir'deki bu fahiş fatura bedellerinin sebebi nedir açıklanmalıdır. Yapan nasıl yapıyor da biz hala ceremesini çekiyoruz, halka bunun hesabı verilmelidir. Halkın temel ihtiyaçlarını bir kenara bırakıp rant projeleriyle manşete çıkmak yerine Büyükşehir Belediyesi ve ona bağlı kurumlar halkının ulaşımdan, alt yapıya, park bahçelerden faturalara kadar öncelikli ihtiyaçları karşılamak üzere hareket etmelidir.
Su faturaları belirlenirken her haneye asgari bir yaşam sürdürecek kadar su hakkı tanınmalı, ardından gerektiği takdirde katlamalı uygulamaya geçilmeli ancak bunda da zor yaşam koşulları çerçevesinde bir sınır belirlenmelidir. Bunları yapmayıp, hizmetleri düzgünce sağlamayıp bir de ceplerini doldurmaya çalışanlara karşı artık yeter diyoruz. Açlık sınırının 18 bin 978 lira, asgari ücretin ise 17 bin 2 lira olduğu şu zamanda, her gün sefalet ile mücadele ederken bir de yüksek su faturalarıyla emekçi halkın canına mı kast edeceksiniz?
Yaşamımızı sürdürmek için en temel haklarımızdan biri olan su hakkımıza ulaşmayı zorlaştıramaz, engelleyemezsiniz. Bizler taleplerimizi dile getirmek ve bunu bir çözüme bağlamak için buradayız. Bizler bin bir vaatle seçilip hiçbir iş yapmayan tüm yönetimlerin ensesindeyiz. Sizler ise halkı bilgilendirme sorumluluğunuzu ve verdiğiniz sözleri yerine getirmek zorundasınız. Bu sebeple; Türkiye İşçi Partisi olarak kampanya başlatıyoruz ve ödediği su faturalarından memnun olmayan, zamların kaldırılmasını isteyen ve açıklama bekleyen herkesi kampanyamıza imza vermeye çağırıyoruz." ifadeleri kullanıldı.
Açıklamanın ardından açılan stantta, su faturalarınn azalması talebiyle imza toplandı.