Japonya, dünyanın en aktif sismik bölgelerinden biri olarak sık sık depremlerle sarsılıyor. 11 Mart 2011’de meydana gelen 9.0 büyüklüğündeki Tōhoku depremi, ülkeyi vuran en büyük felaketlerden biri oldu ve tsunamiyle birlikte yaklaşık 18.500 kişinin hayatını kaybetmesine neden oldu. Bu büyük felakette, Japonya’da yaşayan Türk vatandaşlarının deneyimleri de dikkat çekti. Özellikle, Tokyo yakınlarında yaşayan Selimhan Kılıç’ın deprem sırasında iki kez camdan atlaması, Türk medyasında ve sosyal medyada geniş yankı uyandırdı.
Japonya’da 2011 Depreminde Camdan Atlayan Türk: Selimhan Kılıç
Selimhan Kılıç’ın hikayesi, hem deprem anındaki insan tepkilerini hem de Türk toplumunun kriz anlarındaki içgüdüsel davranışlarını yansıtan bir olay olarak öne çıktı. Kılıç’ın sağ salim kurtulması, olayın trajik boyutuna rağmen bir rahatlama sağlarken, onun cesur ve hızlı tepkisi sosyal medyada hayran sayfaları açılmasına bile vesile oldu. Peki, bu olay nasıl gelişti, Selimhan Kılıç kimdir ve Japonya’daki deprem deneyimi Türk toplumunda nasıl bir etki bıraktı?
Selimhan Kılıç’ın Deprem Anındaki Tepkisi
Selimhan Kılıç, Japonya’nın başkenti Tokyo’ya 20 kilometre uzaklıktaki Tayitama eyaletinin Toka şehrinde yaşayan bir Türk vatandaşı. Deprem sırasında evinde bulunan Kılıç, birinci kattaki dairesinden iki kez camdan atlayarak dikkat çekti. Kılıç, NTV’nin canlı yayınına bağlanarak yaşadıklarını şöyle anlattı: “İlk sarsıntı çok şiddetliydi. Kendimi camdan dışarı attım. Deprem uzun sürdü, hemen kesilmedi. Sakinleşince eve girdim, ama ikinci sarsıntıda yine camdan atladım.” Kılıç, sağlık durumunun iyi olduğunu ve yaşadığı bölgede gaz kesintisi dışında ciddi bir sorun olmadığını belirtti.
Kılıç’ın bu tepkisi, Japonya’da deprem sırasında genellikle sakin kalan yerel halkın aksine, Türk toplumunda panik anlarında sıkça görülen hızlı ve içgüdüsel davranışları yansıttı. Ancak, Kılıç’ın birinci katta olması ve sağ salim kurtulması, olayın trajediye dönüşmesini engelledi.
Japonya’daki Türk Toplumu ve Deprem Güvenliği
Japonya’da yaklaşık 4.000-5.000 Türk vatandaşı yaşadığı tahmin ediliyor. Selimhan Kılıç, deprem sonrasında internet üzerinden diğer Türklerle iletişim kurduğunu ve hiçbirinde yaralanma ya da ölüm vakası olmadığını ifade etti. Japonya’nın depreme dayanıklı mimari yapıları ve sıkı inşaat kuralları, 2011 depreminde bile can kayıplarını nispeten sınırlı tutmayı başardı. Ancak, tsunami felaketi ülkenin kuzeydoğu bölgelerinde büyük yıkıma yol açtı.
Selimhan Kılıç, Tokyo’da döner ve dondurma imalatı yaparak geçimini sağlıyordu. Onun hikayesi, Japonya’daki Türk toplumunun entegrasyonunu ve çalışma azmini de gözler önüne serdi. Kılıç’ın deprem sırasındaki tepkisi, Türk medyasında hem mizahi hem de gurur verici bir şekilde ele alındı. Sosyal medyada açılan hayran sayfaları, Kılıç’ın cesaretini ve Türk insanının kriz anlarındaki kendine özgü tepkilerini kutladı.
Depremin Türk Toplumundaki Yankıları ve Öğretiler
Selimhan Kılıç’ın hikayesi, Türk toplumunda deprem farkındalığını artırmak için önemli bir örnek teşkil etti. Japonya’nın deprem erken uyarı sistemleri ve halkın sakin tutumu, Türkiye’de de benzer sistemlerin gerekliliğini gündeme getirdi. Kılıç’ın camdan atlama eylemi, Türkiye’deki deprem kültüründe panikle hareket etme eğilimini yansıtsa da, onun sağ salim kurtulması, doğru zamanda doğru kararlar almanın önemini vurguladı.
2011 Tōhoku depremi, Türkiye’nin de Japonya’dan öğrenebileceği pek çok dersi ortaya koydu. Depreme dayanıklı binalar, erken uyarı sistemleri ve halk eğitimi, felaketlerin etkisini azaltmada kritik rol oynuyor. Selimhan Kılıç’ın hikayesi, bu derslerin kişisel bir yansıması olarak, hem eğlenceli hem de düşündürücü bir şekilde Türk toplumunun hafızasında yer edindi.